• 38052
    değerli kulüp başkanımız sayın mustafa cengiz, bir rahatsızlık geçirmektedir. her zaman olduğu gibi, bu ekrandan, divan kurulu üyesi arkadaşlarım, şahsım ve de tüm divan kurulu üyeleri adına kendisine geçmiş olsun dileklerimizi ve acil şifalara bir an önce kavuşmasını temenni ediyoruz. umarım en kısa zamanda aramıza dönecektir. bu konudaki bütün düşüncelerimiz ve dualarımız kendisiyledir. eğer bizi buradan izleme fırsatı buluyorsa, buradan da kendisine selam ve sevgilerimizi, tüm divan kurulu üyeleri adına gönderiyoruz. bir an önce sağlıkla aramıza dönmesi dileğiyle…

    vefat edenler arasında sayın süreyya baybaba’nın ismi geçti. kendisi, kulübümüzün ilk kadın yüzücülerindendir. hepimize örnek olması açısından, onunla ilgili birkaç bilgi aktarmak istiyorum. galatasaray spor kulübü yardımlaşma sandığı’nın değerli başkanı, saygıdeğer büyüğümüz oral yılmaz, bu konuyla ilgili olarak, divan kurulu’na bir bilgilendirme mektubu yazmış. bu mektubu okumak üzere göndermiş bize ama içeriğine baktığımız zaman, çok duygu dolu olduğu kadar merhume süreyya baybaba hakkında çok fazla kişisel ve özel bilgiler içerdiği için, aramızda değerlendirerek bunu olduğu gibi okumak yerine size kısa bir bilgi aktarmak istiyoruz. sayın baybaba, geçirmiş olduğu rahatsızlığın sonunda bir de koronavirüse yakalanarak maalesef, aramızdan ayrılarak ebediyete intikal etmiştir. fakat, ebediyete intikal ederken hastalığı sırasında kendisine kol kanat geren ve galatasaray’da bir vefa örneği gösteren, galatasaray yardımlaşma sandığı’na bu vefa borcunu ödeyebilmek amacıyla, notere bırakmış olduğu bir vasiyetname ile istasyon mahallesi, durugül sokak, no: 10, zirvekent 1e3 blok d:11 tuzla’daki iki katlı gayrimenkulünü, yardımlaşma sandığı’na miras olarak bıraktığını açıklamıştır. sayın oral yılmaz da gerekli kanuni işlemleri yerine getirmektedir. tabii ki pandemi olmasaydı, gönül isterdi ki böylesine vefakâr bir galatasaraylı eski sporcumuzu, istanbul hanımefendisini, kendisini galatasaraylı örf ve adetlerine uygun şekilde bir defin töreni düzenleyebilelim, galatasaray bayrağı ile kendisini ebediyete yolcu edelim… fakat malum nedenlerden dolayı bu maalesef gerçekleşmedi ve yalnız defnedilmek zorunda kaldı. bu önemli bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim; galatasaray’da en çok sevgi ve vefa örneklerine ihtiyacımız olduğu zamanda, bunun tüm kulüp üyelerimize, tüm taraftarlarımıza, galatasaray’a gönül verenlere bir örnek olması nedeniyle açıklamak durumundayız. büyük özveriyle bu işleri yürüten sayın oral yılmaz büyüğümüze de bir kez daha teşekkür ve minnetlerimizi arz etmek isterim.

    toplantıya başlamadan önce, divan kurulu’muzun birkaç güncel konuda görüşlerini her zaman olduğu gibi paylaşmak ve değerlendirmek istiyorum. öncelikle bugün lgs vardı biliyorsunuz. tüm çocuklarımıza, torunlarımıza başarılar diliyorum. yarın, malumunuz babalar günü. bizi galatasaraylı yapan babalarımıza şükranlarımızı, ebediyete intikal etmiş olanlara rahmet sunuyorum, genç babalara da mutlu babalar günü temenni ederek konuşmama başlamak istiyorum.

    gündemimizde galatasaray camiasını ilgilendiren, iki tane önemli konu var. bir tanesi geçen hafta yeniden başlayan futbol liginde rizespor’a karşı oynadığımız maç. maç esnasında olan olaylar ve maç sonrasında hepimizi haddiyle üzen bir takım gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. futbol, bir oyundur. kaybederiz, kazanırız; tüm bunlar ayrı konular. fakat, futbolun ve spor müsabakalarının altında yatan gerçek neden kardeşlik ve centilmence yarışmadır. ancak biz her nedense her rizespor deplasmanına girişimizde mutlaka bir tatsızlık çıkıyor ve bu tatsızlıktan da kaybeden taraf genelde galatasaray oluyor.

    rizespor başkanı hasan kartal talihsiz bir açıklama yapmış, sportmenliğin ruhuna aykırı ve örnek olmamız gereken gençlere yanlış mesajlar verilmiştir. aynı kişi bu defa galatasaray futbol takımının uğramış olduğu hakem haksızlıklarına ve çok değerli iki oyuncumuz, başta kaptanımız, kalecimiz muslera, santraforumuz andone olmak üzere; çok önemli ve ağır iki sakatlık yaşanmış olmasına rağmen, özellikle yan hakemimizin kendi sicilindeki, galatasaray aleyhtarı kararlara bir yenisini ilave ederek hem futbolcumuzun sakatlanmasına sebebiyet vermesi hem de diğer futbolcularımızın ceza görmesine sebebiyet sağlayacak ortamı yaratarak galatasaray’ı adeta kıyıma uğratmıştır.

    hal böyleyken maç sonunda bütün tatsızlıklara rağmen aynı başkan yine geçen senenin rövanşını kastederek 'allah'ın elinde sopası yok ki' gibi talihsiz bir açıklama yapmıştır. başkan böyle söylerse, elbette takımın teknik direktörü de maçtan sonraki demecinde, başta muslera olmak üzere, sakatlanan andone'ye geçmiş olsun dileklerinde bulunmamıştır. burada sadece bir rizesporlu bir oyuncuyu istisna tutmak isterim; kendisi gayet centilmence muslera ve andone'ye geçmiş olsun dileklerini iletmiştir. tüm dünya kalecilerinin, tüm dünya spor kamuoyunun muslera'ya geçmiş olsun mesajları gönderirken, galatasaray ile oynamak şerefine nail olan rizespor kulübü başkanının böylesine talihsiz açıklaması maalesef çok üzücüdür. ben tüm türk spor kamuoyunu buna karşı birleşmeye ve tepki göstermeye çağırıyorum. bunlar, bir şeylerin fitilini ateşleyici kıvılcımlardır. çok dikkatli olmamız lazım. kulübümüzün bu konuda göstermiş olduğu tepki, yazılı bir tepkidir. yaşanan olaylar çok daha canlı ve sert tepkileri hak ediyordu. ancak kulüp yönetimi bununla imtina etmiştir. bunu da ayrıca değerlendirmelerinize sunmak istiyorum. buradan tekrar, başta muslera olmak üzere, santraforumuz andone'ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; muslera'nın en kısa zamanda sağlığına kavuşarak tekrar aramıza döneceği günleri hasretle beklediğimizi belirtmek isterim.

    ikinci konu, basketbol şubesinde yaşananlar. kamuoyunda ve sosyal medyada okuduğumuz gibi; kadın basketbol takımımızın kaptanı işıl alben, kulüpten ayrılışını bir tweet ile duyurmuştur. ben bu konuda gerekli kişilerden bilgileri aldım. en sonunda kaptanımız işıl alben ile konuştum. kendisiyle, galatasaray spor kulübü divan kurulu adına duygularımızı paylaştım. ve yol açıklığı dileyip, bu zamana kadar yapmış olduğu hizmetler için de teşekkür ettim. ayrılış şeklinin galatasaray'a çok yakışmadığını da teyit ettim.

    bu konuda çok daha fazla yorum yapmadan sizle bir anekdotu paylaşmak istiyorum. burada herkes gerekli sonucu çıkartır diye düşünüyorum. ben bu anekdotu merhum turgan ece ağabeyimizden bir deplasman sırasında dinlemiştim. brian birch'un takımımızı çalıştırdığı yıllarda, merhum ali uras başkanımız vardı. brain birch, transfer zamanı sayın ali uras'a gelip bir liste veriyor ve bu listede takımdan gitmesini istedikleri ve takıma katılmasını istedikleri oyuncuların isimleri var. ali uras bu listeyi çevirdikten sonra brain birch'e ithafen diyor ki; "sir, burası galatasaray spor kulübü, burada gelenekler, örf ve adetler ve vefa vardır. bu nedenle bizim spor takımlarımızın kaptanlarıyla ilgili alınacak her türlü karar, başkanın inisiyatifindedir. o bakımdan bu listeye yazmış olduğun kaptan, futbol takımımızın kaptanıdır ve onun ben takımda kalmasını istiyorum." bu kişi galatasaray'a tarihi başarılar yaşatan, hala yaşatmakta olan fatih terim'dir. dolayısıyla bu anekdotu ben tüm ilgili arkadaşlarımıza, kardeşlerimize, genç üyelerimize aktarma vazifesini, sorumluluğunu kendimde gördüm. bunun değerlendirmesini, işıl alben'in ayrılış şekliyle ilgili olarak kararlarda dahli olan kişiler lütfen not etsinler. bu, galatasaray için önemli bir konudur.

    divan kurulu başkanı eşref hamamcıoğlu
App Store'dan indirin Google Play'den alın