511
başlığı altına yazılanları okuyunca kimi zaman ciddi anlamda taraftar arkadaşların reflekslerini gördükçe hoşuma gidiyor. burada yazan arkadaşlarımızın şükür ki idrak seviyesi yüksek ve leş medyaya yansıtılan haberlerin değersizliğini bir kez daha görmüş oluyoruz.
ah monşer, görüyorsun ki şark kurnazlığı libasından kurtulmak güç. akanında duranında türk olan, hem de van dijk'in çocukluk arkadaşı olan bayramlardan ömer bu yandaş arkadaşımızdan takımına daha çok katkıda bulunmuş. mert arkadaşımız 6 gol 3 asistle oynarken, bayramların oğlu ömer 1 gol 10 asistle oynamış. yani bir zamanların türk xavi' sinin esamesi bu arkadaşta yok.
mert hakan, biliyorum biz monşerler topluluğuna öyle yaranman bu saatten sonra kolay olmayacak. tuvalette dahi elde telefon, çeşitli sosyal medya platformlar altında hakkında yazılanları okuyan birisin. kaç gündür hakkında haber yapılmasına rağmen tek bir açıklama dahi yapmayıp hangi türlü - lasyonlara ait olursa olsun, bu durumdan memnuniyet duymasan da öyle çok rahatsız olmadığın da açık. aylar önce uğur karakullukçu nasıl da emin senden bahsediyordu! yemişim öyle önünden arkasından kontratları!
tabii burada yazan monşer topluluğu ama öyle milyonlarla iş yapan insanlar çok yok. birkaç bin lirayla genelde iş tutan şu yazar kardeşlerinin, abilerinin, ablalarının sözlerini bu saatten sonra zaten önemsemen aptallık olur. menfaatini düşün genç arkadaşım! kim sana daha çok milyon veriyorsa oraya git, oyununu oyna. fakat böylesine kasıla kasıla uzayan ne varsa, sende hayatında görmüşsündür ki, ondan pek bir fayda da gelmez!
altı sene öncesinde tire 1922'de oynarken, attığın golleri düşün ve kurduğun hayalleri hatırla. sonra da çık adın gibi mertçe kime imza atıyorsan, bu takım için oynayacağım de.
bu saatten sonra galatasaray forması giyersen, monşerlerin eleştirilerinin acıtıcı olacağını sakın unutma! ha bu arada, bakma böyle perdenin büyüklüğüne ve kalınlığına. işıksız bile galatasaray başarılarını kutlamaya alışkındır.
ilave olaraktan: sana burada kimse yakınmıyor ya da gel bizim takımda illa oyna diye yalvarmıyor. sadece kavşağı hızlı geç diye tavsiye veriyorlar. yoksa kavşakta duranlar için ne derler biliyorsundur.
ah monşer, görüyorsun ki şark kurnazlığı libasından kurtulmak güç. akanında duranında türk olan, hem de van dijk'in çocukluk arkadaşı olan bayramlardan ömer bu yandaş arkadaşımızdan takımına daha çok katkıda bulunmuş. mert arkadaşımız 6 gol 3 asistle oynarken, bayramların oğlu ömer 1 gol 10 asistle oynamış. yani bir zamanların türk xavi' sinin esamesi bu arkadaşta yok.
mert hakan, biliyorum biz monşerler topluluğuna öyle yaranman bu saatten sonra kolay olmayacak. tuvalette dahi elde telefon, çeşitli sosyal medya platformlar altında hakkında yazılanları okuyan birisin. kaç gündür hakkında haber yapılmasına rağmen tek bir açıklama dahi yapmayıp hangi türlü - lasyonlara ait olursa olsun, bu durumdan memnuniyet duymasan da öyle çok rahatsız olmadığın da açık. aylar önce uğur karakullukçu nasıl da emin senden bahsediyordu! yemişim öyle önünden arkasından kontratları!
tabii burada yazan monşer topluluğu ama öyle milyonlarla iş yapan insanlar çok yok. birkaç bin lirayla genelde iş tutan şu yazar kardeşlerinin, abilerinin, ablalarının sözlerini bu saatten sonra zaten önemsemen aptallık olur. menfaatini düşün genç arkadaşım! kim sana daha çok milyon veriyorsa oraya git, oyununu oyna. fakat böylesine kasıla kasıla uzayan ne varsa, sende hayatında görmüşsündür ki, ondan pek bir fayda da gelmez!
altı sene öncesinde tire 1922'de oynarken, attığın golleri düşün ve kurduğun hayalleri hatırla. sonra da çık adın gibi mertçe kime imza atıyorsan, bu takım için oynayacağım de.
bu saatten sonra galatasaray forması giyersen, monşerlerin eleştirilerinin acıtıcı olacağını sakın unutma! ha bu arada, bakma böyle perdenin büyüklüğüne ve kalınlığına. işıksız bile galatasaray başarılarını kutlamaya alışkındır.
ilave olaraktan: sana burada kimse yakınmıyor ya da gel bizim takımda illa oyna diye yalvarmıyor. sadece kavşağı hızlı geç diye tavsiye veriyorlar. yoksa kavşakta duranlar için ne derler biliyorsundur.