12
rakipleri geçmenin veya başarının vizyonu olarak nitelendirilemeyecek durumdur. uzun bir maratonda her maç çok iyi oyunla kazanmak beklenemez. şampiyonluk yolunda güzel oyun kadar çeşitli sebeplerle iyi oynayamadığın maçları da kazanmak çok önemlidir.
burada "iyi-kötü oyun" ve "mücadele" ayrımı yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. hiç mücadele etmediysen, yeteri kadar isyan etmediysen hakem konuşmak doğru değildir. ancak hakem, senin oyununu sistematik bir şekilde haksız kararlar ile engellemeye çalışıyorsa burada bir sorun var demektir.
"sen büyük takımsın, hepsini yenip geçeceksin", "hakemi de yeneceksin" vs. düşünceler her zaman doğru değildir. çok az da olsa futbol oynamış insanlar bilir, bir maçta hakem aleyhinize ciddi anlamda haksız kararlar veriyorsa, sizin en ufak sertliğinizde düdük çalıp rakibin sizi biçmesine izin veriyorsa o maça psikolojik olarak ortak olmanız zordur.
14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı özelinde de net olarak art niyetli bir durum vardı. hakemlerin bu şekilde ince iş yapması bazen verdikleri bir penaltıdan çok daha fazla sonuca etki eder. bu tip maçlarda takımımızdan bir reaksiyon, isyan, daha fazla mücadele bekliyoruz bu ayrı. son yıllarda kadro yapımızın en büyük sıkıntısı, deplasmanlarda çok fazla puan bırakmamızın en önemli nedenlerinden biri de reaksiyon, isyan, bir felipe melo eksikliği.
sonuç olarak her puan kaybının hakeme ve dışsal nedenlere bağlanması galatasaray'ın değil ezeli rakiplerin işidir ancak bu açık seçik hakkımız yendiğinde de susup sadece kendimize bakacağımız anlamına gelmemeli.
burada "iyi-kötü oyun" ve "mücadele" ayrımı yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. hiç mücadele etmediysen, yeteri kadar isyan etmediysen hakem konuşmak doğru değildir. ancak hakem, senin oyununu sistematik bir şekilde haksız kararlar ile engellemeye çalışıyorsa burada bir sorun var demektir.
"sen büyük takımsın, hepsini yenip geçeceksin", "hakemi de yeneceksin" vs. düşünceler her zaman doğru değildir. çok az da olsa futbol oynamış insanlar bilir, bir maçta hakem aleyhinize ciddi anlamda haksız kararlar veriyorsa, sizin en ufak sertliğinizde düdük çalıp rakibin sizi biçmesine izin veriyorsa o maça psikolojik olarak ortak olmanız zordur.
14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı özelinde de net olarak art niyetli bir durum vardı. hakemlerin bu şekilde ince iş yapması bazen verdikleri bir penaltıdan çok daha fazla sonuca etki eder. bu tip maçlarda takımımızdan bir reaksiyon, isyan, daha fazla mücadele bekliyoruz bu ayrı. son yıllarda kadro yapımızın en büyük sıkıntısı, deplasmanlarda çok fazla puan bırakmamızın en önemli nedenlerinden biri de reaksiyon, isyan, bir felipe melo eksikliği.
sonuç olarak her puan kaybının hakeme ve dışsal nedenlere bağlanması galatasaray'ın değil ezeli rakiplerin işidir ancak bu açık seçik hakkımız yendiğinde de susup sadece kendimize bakacağımız anlamına gelmemeli.