5
şimdi şöyle bir gerçek var ki en azından türkiye'deki taraftarlar iki yüzlülük yapıyorlar ve bizim için de aynısı geçerli.
fenerli, beşiktaşlı kaybedilen maçtan sonra hakeme sallayınca rakip taraftarlar ağlamayın, oynayın diyorlar.
çoğu yerde galatasaray taraftarı kendilerinin diğer taraftarlardan üstün olmasının sebebinin hatayı kendi camiasında araması olduğunu belirtiyor. bir paragraf açayım burada, esasen kimsenin kimseden üstünlüğü söz konusu değil, sübjektif yargı bunlar.
sözlükte de aynı bu durum. hakem hiçbir hâlde senin maçına olumsuz etki edemez, etmemeli, istediğin kadar kötü oyna, hakemin görevi kötü oynayan takımları kararlarıyla cezalandırmak değil.
işte burada kaçırılan nokta burası, bu hakemi eleştirmeyelimci olarak tavsif edilen kişilerin hakemi olumlaması gibi bir durum yok.
hakem yüzde 20 etkilediyse senin takımın yüzde 80 etkiledi.
dünkü maç al 2-0 değil de 2-1 olsun, galatasaray iki pas yapmaktan acizdi dün. sakın bu yorumum yanlış anlaşılmasın, burada 2-1 olsun dediğim nihai sonuç, yoksa fark 1'e inince tabii ki o reaksiyonla her şey değişir, maç da çevrilebilir. benim demek istediğim hani deneylerde tüm değişkenler sabit alınıyor ya o mantıkta, yani galatasaray dünkü maçı sabaha kadar oynasaydı kazanamazdı, gol de atamazdı.
hakemi eleştirelim hatta düdük dahi astıralım.
ama burada hakemden daha önemli bir durum var, takımımız sanki hiç birbiriyle tanış olmayan 10 kişi görünümündeydi dün, pas, şut, çalım, defans hiçbir şey yoktu, hani kötünün iyisi desen o bile yoktu, muslera'yı ayrı tutuyorum zaten muslera'nın sakatlığı da tuz biber oldu, bir an önce döner inşallah aramıza.
çok da haksız olmayan taraftar.
(bkz: 14 haziran 2020 rizespor galatasaray maçı)
fenerli, beşiktaşlı kaybedilen maçtan sonra hakeme sallayınca rakip taraftarlar ağlamayın, oynayın diyorlar.
çoğu yerde galatasaray taraftarı kendilerinin diğer taraftarlardan üstün olmasının sebebinin hatayı kendi camiasında araması olduğunu belirtiyor. bir paragraf açayım burada, esasen kimsenin kimseden üstünlüğü söz konusu değil, sübjektif yargı bunlar.
sözlükte de aynı bu durum. hakem hiçbir hâlde senin maçına olumsuz etki edemez, etmemeli, istediğin kadar kötü oyna, hakemin görevi kötü oynayan takımları kararlarıyla cezalandırmak değil.
işte burada kaçırılan nokta burası, bu hakemi eleştirmeyelimci olarak tavsif edilen kişilerin hakemi olumlaması gibi bir durum yok.
hakem yüzde 20 etkilediyse senin takımın yüzde 80 etkiledi.
dünkü maç al 2-0 değil de 2-1 olsun, galatasaray iki pas yapmaktan acizdi dün. sakın bu yorumum yanlış anlaşılmasın, burada 2-1 olsun dediğim nihai sonuç, yoksa fark 1'e inince tabii ki o reaksiyonla her şey değişir, maç da çevrilebilir. benim demek istediğim hani deneylerde tüm değişkenler sabit alınıyor ya o mantıkta, yani galatasaray dünkü maçı sabaha kadar oynasaydı kazanamazdı, gol de atamazdı.
hakemi eleştirelim hatta düdük dahi astıralım.
ama burada hakemden daha önemli bir durum var, takımımız sanki hiç birbiriyle tanış olmayan 10 kişi görünümündeydi dün, pas, şut, çalım, defans hiçbir şey yoktu, hani kötünün iyisi desen o bile yoktu, muslera'yı ayrı tutuyorum zaten muslera'nın sakatlığı da tuz biber oldu, bir an önce döner inşallah aramıza.
çok da haksız olmayan taraftar.
(bkz: 14 haziran 2020 rizespor galatasaray maçı)