9700
hani bazen tonla para verip uzun zamandır çok istediğimiz bir şey alırız, çevremizdeki bazı insanlar da beğenir aldığımız şeyi. kullanırız ama içimize bir türlü sinmez. ama çok para verdiğimiz için de o şeyin bizim için iyi olduğuna inandırmaya çalışırız kendimizi her gün.
benim için belhanda böyle. dile kolay sadece bonservisine 10 milyon euro bonservis ödedik. her yıl eline bonuslarla birlikte 4 milyon euro geçmiştir. belhanda bu paranın yüzde kaçı kadar oynamıştır? iyimser düşünürsek %5 hadi maksimum %10'u kadardır. sırf çok fazla para ödediğimiz için psikolojik kendisini savunma gereği duyuyoruz.
maddi olarak ihya ettiğimiz belhanda, yeri geldi bize küfür etti, saçma sapan kartlar gördü, dengesiz ve umursamaz hareketleriyle hem taraftarın hem takımın moralini defalarca bozdu; bunları yaparken puanlar da kaybettirdi.
kimse kusura bakmasın ama tonla para alıp bir de üzerine taraftara küfür eden futbolcu benim için dünyanın en iyisi bile olsa gereksizdir. (örneğin zamanında sınırlı yeteneklerine rağmen canla başla oynayıp itin bir tarafına sokulan ayhan akman yuhalandığında, taraftara gönül koymadan armamızı öpmüştür.)
şimdi asıl önemli soruya gelelim. tüm suç burada belhanda'ya mı ait? tabii ki hayır. ben burada suçun %99'unu dursun özbek'e yazarım. istikrarlı futbol oynamamış, sadece tek bir sene fransa ligi'nde vasat üstü kiralık sezon geçiren ve karakteri olgunlaşmamış bir futbolcuya bu kadar bonservis verilmez. hadi diyelim illa ki kendisini alacağız, kiev satın alma opsiyonlu kiralama teklifimizi anında kabul ederdi. önce bir bakardık kimyalar tutuyor mu, belhanda gerçekten işimize yarıyor mu diye.
olan oldu. bu saatten sonra yapılacak en mantıklı hamle kendisini bir şekilde 8 milyon euro üzeri bir bedele elden çıkarmak. ben 5'e de razıyım. yeter ki gitsin artık. elimde yetki olsa, galatasaray'ın mevcut transferden sorumlu görevlilerine -ve gelecekte görev alacaklara- "bir transfer nasıl yapılmamalı?" ismiyle ders olarak okuturdum bu transferi.
tanım: tez zamanda yeni kulubüne gönderilmesi gereken faslı* futbolcu.
benim için belhanda böyle. dile kolay sadece bonservisine 10 milyon euro bonservis ödedik. her yıl eline bonuslarla birlikte 4 milyon euro geçmiştir. belhanda bu paranın yüzde kaçı kadar oynamıştır? iyimser düşünürsek %5 hadi maksimum %10'u kadardır. sırf çok fazla para ödediğimiz için psikolojik kendisini savunma gereği duyuyoruz.
maddi olarak ihya ettiğimiz belhanda, yeri geldi bize küfür etti, saçma sapan kartlar gördü, dengesiz ve umursamaz hareketleriyle hem taraftarın hem takımın moralini defalarca bozdu; bunları yaparken puanlar da kaybettirdi.
kimse kusura bakmasın ama tonla para alıp bir de üzerine taraftara küfür eden futbolcu benim için dünyanın en iyisi bile olsa gereksizdir. (örneğin zamanında sınırlı yeteneklerine rağmen canla başla oynayıp itin bir tarafına sokulan ayhan akman yuhalandığında, taraftara gönül koymadan armamızı öpmüştür.)
şimdi asıl önemli soruya gelelim. tüm suç burada belhanda'ya mı ait? tabii ki hayır. ben burada suçun %99'unu dursun özbek'e yazarım. istikrarlı futbol oynamamış, sadece tek bir sene fransa ligi'nde vasat üstü kiralık sezon geçiren ve karakteri olgunlaşmamış bir futbolcuya bu kadar bonservis verilmez. hadi diyelim illa ki kendisini alacağız, kiev satın alma opsiyonlu kiralama teklifimizi anında kabul ederdi. önce bir bakardık kimyalar tutuyor mu, belhanda gerçekten işimize yarıyor mu diye.
olan oldu. bu saatten sonra yapılacak en mantıklı hamle kendisini bir şekilde 8 milyon euro üzeri bir bedele elden çıkarmak. ben 5'e de razıyım. yeter ki gitsin artık. elimde yetki olsa, galatasaray'ın mevcut transferden sorumlu görevlilerine -ve gelecekte görev alacaklara- "bir transfer nasıl yapılmamalı?" ismiyle ders olarak okuturdum bu transferi.
tanım: tez zamanda yeni kulubüne gönderilmesi gereken faslı* futbolcu.