45
aslında galatasaray'da fena oynamıyordu. rakip kaleye yakın top aldığında çok ince paslar atıyordu. fakat o zaman futbol mantığı bir garipti. galatasaray tanju, kosecki, hakan, arif, papen mustafa gibi gol atan forvetlerle oynamıştı hep. yani golcü forvet alışkanlığı vardı. adamın istasyon olma özelliğine sarılsak faydalı olacaktı. rahatlayıp golleri de atmaya başlayacaktı. bir de merkezde oynuyordu. çalışkandı fakat gezen bir oyuncu değildi. o bölgede hakan şükür bulunduğundan ikisinin uyum sağlaması mümkün olmadı. mevkisinin adamı kendisinden kat kat iyi futbolcuydu. arif de çok etkiliydi. hakan'la ciddi bir uyumu vardı. yani rekabet çoktu. zaten arif de net şekilde bu adamdan iyi futbolcuydu. galatasaray'da anca hakan şükür'ü yedekleme şansı vardı. devre arasında ilie de gelince hiç şansı kalmadı, gönderildi. kötü futbolcu değildi ama o dönem galatasaray kadrosu gerçekten çok spektaküler adamlara sahipti. özellikle hücum hattı. haliyle bu kadroda sans bulamadı. takım oyuncusuydu. iyi uyum sağladığı bir kadroda kesinlikle performans verirdi. mesela bu gün başakşehir'de olsa beğenirdik kendisini. zaten avrupa'da geçerli bir kariyeri vardı. geldi ve gitti.