54
socrates dergi'ye dopdolu bir röportaj vermiş.
https://www.socratesdergi.com/...l-erdogan-roportaji/
galatasaray'la ilgili dikkat çekici kısımlar:
--- alıntı ---
geçen yıl 2,2 milyon dolar, bu yıl da 2,7 milyon dolarla başlayan oyuncu bütçesi sezon içi sakatlıklarıyla birlikte 3 milyon doları buldu. galatasaray tarihinin en düşük bütçeleri bunlar. ben kulübe geldiğimde 5,5 milyon dolardan fazla borcu vardı kulübün. fiba'da bekleyen altı dava görüldü. bunlardan şikâyet etmiyorum, zaten durum böyle olmasa galatasaray bana teklif yapmaz. ama insanların anlaması lazım; geçen sene eleştirildim "bir tane transfer yapamıyor" diye… yahu transfer yasağı var, nasıl yapayım? ağustos başında göreve geldim, alelacele geçmişte takip ettiğim oyuncuların olduğu listeyi taradık ve transferleri yaptık. bir haftadan daha az süre vardı transfer yasağının olmadığı, o aralıkta tüm transferler bitti ve sene sonunda o takımla yarı final oynadık.
okuyorum işte, "hoca bir tane carlos arroyo bulamadın" yazıyorlar. evet, bulamıyorum ben. 1,8 milyon euro'luk oyuncular bulamıyorum çünkü bütçemiz 2,2 milyon dolar. o zaman işte hayatında oyun kurucu oynamamış, buna rağmen "oynaman lazım" denildiğinde görevden kaçmamış tai webster çok iyi oyuncu. aaron harrison ya da nigel hayes keza öyle. yani gerçekten anlayamıyorum; biz abd'den ciddi bir scouting ekibiyle çalışıyoruz, benim menajerim yok, menajer listelerinden bağımsız transfer yapmayı başarabiliyoruz ama ben ay'dan geldim ve bu takımın oyun kurucuya ihtiyacı olduğunu görmüyorum, öyle mi? mümkün mü böyle bir şey?
bilhassa jaka* buradaki baskıyı kaldıramadı. ama bu bahsi geçen oyuncular**, hiçbir zaman ilk tercihlerimiz arasında yer almadılar ki… biz geçen sezon başında mantas kalnietis'le anlaştık. hatta saras'la* olan ilişkimi kullanıp oyuncuyu ikna yoluna gittim. galatasaray'ın eski bir oyuncusu bozdu transferi. "manyak mısın, oraya gidilir mi? para ödenmiyor, bir sürü problem var" dedi ve başka takıma gitti adam. chasson randle, jerian grant, corey walden, derrick walton jr, alex perez… bu oyuncuların hepsiyle imza aşamasına geldik. perez transferi bitmişti, adam los angeles'ta yaşıyor. deprem oldu la'de. "ay pardon" durumunu yaşadık. bir gün geçti, gönderilmiş kontrata formaliteden imza atacak adam, leo westermann fenerbahçe'ye gidince domino etkisiyle zalgiris'in* yolunu tuttu. saras da vicdan azabından beni arayıp yine "kalnietis'i arayayım mı?" falan diyor. "aman" dedim saras. "sen girme…"
tekrar konuştuk kalnietis'le, biz teklif ettik 300 bin dolar; ki o bile çok zorlayacaktı bizi, kuban 450 bin euro'ya çıktı ve aldı. bakın burada oyuncuyu bulmak, transfer girişiminde bulunmak yetmiyor, istisnai bir durumu vardı galatasaray'ın. birincisi, iki menajer dışında hiçbir menajer bu kulüple çalışmak istemedi. biz ilk sezonun sonunda nigel hayes'in profilini yükseltip euroleague oyuncusu olmasını kullanarak, saygınlığımızı yukarı çekmeye çalışıyoruz. harrison, zach auguste; bir gün euroleague yaptıklarında repütasyonumuz daha da yukarıya çıkacak.
böyle bu işler çünkü biz nba ile euroleague arasında sıkışmış abd'li oyunculara oynuyoruz. ben de isterim türk oyuncu portföyümüzü genişletmek, temel oyun bilgisi yüksek avrupalı oyuncuları kadroya almak ama maddi imkânlarımız yeterli değil. en azından 2020'ye kadar değildi. taksitlere bölünmüş halde, iki yılda 5,5 milyon dolarlık bir borç ödeme yapıldı ki bu bizim bütçemizden daha fazla. galatasaray erkek basketbol takımının 10 ekim 2019 tarihi itibarıyla bir oyuncuya, menajere ya da başka birine borcu kalmamıştır. bunu temize çekmeye çalıştık biz, davaları kapattık. buraya gelirken ödemelerde gecikmeler olacağını biliyordum, bize gelme ihtimali olan her oyuncuya da bunu söyledim. dürüst olmaya çalıştık, hayal satmadık kimseye. galatasaray yönetimi gerçekten çaba sarf ediyor.
--- alıntı ---
https://www.socratesdergi.com/...l-erdogan-roportaji/
galatasaray'la ilgili dikkat çekici kısımlar:
--- alıntı ---
geçen yıl 2,2 milyon dolar, bu yıl da 2,7 milyon dolarla başlayan oyuncu bütçesi sezon içi sakatlıklarıyla birlikte 3 milyon doları buldu. galatasaray tarihinin en düşük bütçeleri bunlar. ben kulübe geldiğimde 5,5 milyon dolardan fazla borcu vardı kulübün. fiba'da bekleyen altı dava görüldü. bunlardan şikâyet etmiyorum, zaten durum böyle olmasa galatasaray bana teklif yapmaz. ama insanların anlaması lazım; geçen sene eleştirildim "bir tane transfer yapamıyor" diye… yahu transfer yasağı var, nasıl yapayım? ağustos başında göreve geldim, alelacele geçmişte takip ettiğim oyuncuların olduğu listeyi taradık ve transferleri yaptık. bir haftadan daha az süre vardı transfer yasağının olmadığı, o aralıkta tüm transferler bitti ve sene sonunda o takımla yarı final oynadık.
okuyorum işte, "hoca bir tane carlos arroyo bulamadın" yazıyorlar. evet, bulamıyorum ben. 1,8 milyon euro'luk oyuncular bulamıyorum çünkü bütçemiz 2,2 milyon dolar. o zaman işte hayatında oyun kurucu oynamamış, buna rağmen "oynaman lazım" denildiğinde görevden kaçmamış tai webster çok iyi oyuncu. aaron harrison ya da nigel hayes keza öyle. yani gerçekten anlayamıyorum; biz abd'den ciddi bir scouting ekibiyle çalışıyoruz, benim menajerim yok, menajer listelerinden bağımsız transfer yapmayı başarabiliyoruz ama ben ay'dan geldim ve bu takımın oyun kurucuya ihtiyacı olduğunu görmüyorum, öyle mi? mümkün mü böyle bir şey?
bilhassa jaka* buradaki baskıyı kaldıramadı. ama bu bahsi geçen oyuncular**, hiçbir zaman ilk tercihlerimiz arasında yer almadılar ki… biz geçen sezon başında mantas kalnietis'le anlaştık. hatta saras'la* olan ilişkimi kullanıp oyuncuyu ikna yoluna gittim. galatasaray'ın eski bir oyuncusu bozdu transferi. "manyak mısın, oraya gidilir mi? para ödenmiyor, bir sürü problem var" dedi ve başka takıma gitti adam. chasson randle, jerian grant, corey walden, derrick walton jr, alex perez… bu oyuncuların hepsiyle imza aşamasına geldik. perez transferi bitmişti, adam los angeles'ta yaşıyor. deprem oldu la'de. "ay pardon" durumunu yaşadık. bir gün geçti, gönderilmiş kontrata formaliteden imza atacak adam, leo westermann fenerbahçe'ye gidince domino etkisiyle zalgiris'in* yolunu tuttu. saras da vicdan azabından beni arayıp yine "kalnietis'i arayayım mı?" falan diyor. "aman" dedim saras. "sen girme…"
tekrar konuştuk kalnietis'le, biz teklif ettik 300 bin dolar; ki o bile çok zorlayacaktı bizi, kuban 450 bin euro'ya çıktı ve aldı. bakın burada oyuncuyu bulmak, transfer girişiminde bulunmak yetmiyor, istisnai bir durumu vardı galatasaray'ın. birincisi, iki menajer dışında hiçbir menajer bu kulüple çalışmak istemedi. biz ilk sezonun sonunda nigel hayes'in profilini yükseltip euroleague oyuncusu olmasını kullanarak, saygınlığımızı yukarı çekmeye çalışıyoruz. harrison, zach auguste; bir gün euroleague yaptıklarında repütasyonumuz daha da yukarıya çıkacak.
böyle bu işler çünkü biz nba ile euroleague arasında sıkışmış abd'li oyunculara oynuyoruz. ben de isterim türk oyuncu portföyümüzü genişletmek, temel oyun bilgisi yüksek avrupalı oyuncuları kadroya almak ama maddi imkânlarımız yeterli değil. en azından 2020'ye kadar değildi. taksitlere bölünmüş halde, iki yılda 5,5 milyon dolarlık bir borç ödeme yapıldı ki bu bizim bütçemizden daha fazla. galatasaray erkek basketbol takımının 10 ekim 2019 tarihi itibarıyla bir oyuncuya, menajere ya da başka birine borcu kalmamıştır. bunu temize çekmeye çalıştık biz, davaları kapattık. buraya gelirken ödemelerde gecikmeler olacağını biliyordum, bize gelme ihtimali olan her oyuncuya da bunu söyledim. dürüst olmaya çalıştık, hayal satmadık kimseye. galatasaray yönetimi gerçekten çaba sarf ediyor.
--- alıntı ---