4735
tabi ki hepsi değil ama çok büyük bir kısmı ülkenin genelinde olduğu gibi başkan değil lider seçip onun arkasından sorgusuz, sualsiz, zeka ve muhakemeyi bir kenera iterek giden gruptur. liderleri önderliğinde gerçekten fb'yi geçilmeyen son kale falan sanıp, cumhuriyet savunuculuğuna oynuyorlar. peki kim bu lider?
diğer liderin sorduğu basit ama kör göze parmak misali soru: "o savcıları, o polisleri fenerbahçe'ye ben mi üye yaptım? ben mi onlarla maç yaptım, ben mi onlarla tavla oynadım?" başkan kontenjanından nerde o lanet yapının hakimi, savcısı, polisi varsa kulübe üye yapıp menfaat sağlamaya çalışacaksın ama işler terse gidince biz bunlarla mücadele ettik diyeceksin. çok az bir muhakeme ile buna inanmak mümkün değil.
diğerine gelsek; o da paralel yapıyla mücadele ediyor ama kendilerine karşı savaş açan bu pisliklerin düzenlediği 11. türkçe olimpiyatlarına platin sponsor oluyor. ya arkadaş hiç mi demiyorsunuz bu nasıl iş?
orayı geçelim gelelim 12 mayıs 2012'ye; hepiniz beklediniz ki 9 puan önde olan galatasaray'ı süper final vs derken punduna getirip, ali sami yen'de yenip son maçta finalde "o yıkılmayan kalenize" getirdiniz. yine "her zaman olduğu gibi" galatasaray'ı yenip şampiyon olacaktınız ve stada kupanın gelmesi için sizi kurtarmak için görevlendirilmiş tff başkanına türlü kulis yaptınız.
kupanın oraya gelmesini ve kazananın almasını istediniz. biz kazanınca da türlü hokkabazlık yapmak ve 8 yıl sonra hala aynı masalı okumak niye?
mağduriyet masalı okuya okuya düştükleri zavallı durum ortada. küme düşmekten son 4 haftada ite kalka kurtulup seneye şampiyonluk parolası ile girip pandemiden önceki son 7 maçta 3 beraberlik; ki son saniyelerde kurtarılan beraberlikler; 4 mağlubiyet almak işte bu kendini kandırmışlığın tezahürüdür.
artık gölgede mağduriyet oynamayı bırakmaları gerek ama ellemeyelim devam etsinler. (bkz: zavallı fener beter ol beter)(bkz: tek eğlence fenerbahçe)
diğer liderin sorduğu basit ama kör göze parmak misali soru: "o savcıları, o polisleri fenerbahçe'ye ben mi üye yaptım? ben mi onlarla maç yaptım, ben mi onlarla tavla oynadım?" başkan kontenjanından nerde o lanet yapının hakimi, savcısı, polisi varsa kulübe üye yapıp menfaat sağlamaya çalışacaksın ama işler terse gidince biz bunlarla mücadele ettik diyeceksin. çok az bir muhakeme ile buna inanmak mümkün değil.
diğerine gelsek; o da paralel yapıyla mücadele ediyor ama kendilerine karşı savaş açan bu pisliklerin düzenlediği 11. türkçe olimpiyatlarına platin sponsor oluyor. ya arkadaş hiç mi demiyorsunuz bu nasıl iş?
orayı geçelim gelelim 12 mayıs 2012'ye; hepiniz beklediniz ki 9 puan önde olan galatasaray'ı süper final vs derken punduna getirip, ali sami yen'de yenip son maçta finalde "o yıkılmayan kalenize" getirdiniz. yine "her zaman olduğu gibi" galatasaray'ı yenip şampiyon olacaktınız ve stada kupanın gelmesi için sizi kurtarmak için görevlendirilmiş tff başkanına türlü kulis yaptınız.
kupanın oraya gelmesini ve kazananın almasını istediniz. biz kazanınca da türlü hokkabazlık yapmak ve 8 yıl sonra hala aynı masalı okumak niye?
mağduriyet masalı okuya okuya düştükleri zavallı durum ortada. küme düşmekten son 4 haftada ite kalka kurtulup seneye şampiyonluk parolası ile girip pandemiden önceki son 7 maçta 3 beraberlik; ki son saniyelerde kurtarılan beraberlikler; 4 mağlubiyet almak işte bu kendini kandırmışlığın tezahürüdür.
artık gölgede mağduriyet oynamayı bırakmaları gerek ama ellemeyelim devam etsinler. (bkz: zavallı fener beter ol beter)(bkz: tek eğlence fenerbahçe)