• 37608
    "‘karaburun’da büyük bir yıldıza ihtiyacımız var’ dediler. “kaç para” dedim, “para yok” denilince kapattım. şaka tabi... iki sene önce karaburun bilim kongresi düzenleme kurulu tarafından bir oturuma katılmak üzere davet edilmiştim. milli maç arası vardı. hocamız ertuğrul sağlam’dan da izin alıp gelmiştim. metin kurt’la tanışmıştım, güzel bir oturumdu.

    metin kurt’ta gördüğüm şey ilkelerine çok bağlı bir adamdı. ama açık söyleyeyim metin kurt’un hep yalnız kaldığını düşündüm. hani bazı insanlar vardır ya ilkeleriyle yaşarlar, ondan geri adım atmazlar ve bu durum onları yalnız kılar. yeterli desteği alamadıkları için zor bir hayat sürerler... çok özel bir insandı. milyonlarca para kazanmayı reddetmiş bu insanların da toplumda garip karşılandığını biliyoruz. tipik bir işçi ailesinden geliyorum. herhangi bir işçiden çok daha iyi koşullar ve çok daha zamanımız var. ama herhangi bir futbolcu bu zamanı çok iyi biçimde kullanmıyor. çünkü futbol dünyasında iyi bir kişilik olmak, insan olmak, donanımlı olmak gibi ihtiyaçlar tanımlanmaz. babamın da açık olarak bir marksist olduğunu söyleyebilirim. ama dogmatik bir marksist değildi. insanların yugoslavya’da bir dönemler olduğu gibi kardeşçe yaşayabileceğine inanırdı. babamın da etkisiyle, futbol oynamaya başladığımda dünyayı sorgulamaya başladım. kapitalist toplumu, onun rekabetçi, açgözlü insan modelini, savaşını sadece kendisi için veren o insan tipini de gördüm. bunlar sosyal bilimlerle ilişki kurmamda etkili oldu. ama babamın da önemli etkisi oldu. bir sırbistan gazetesi, bir dergi ve bir isviçre gazetesinde köşe yazarıyım. daha çok sporla ilişkili olarak siyaset, iktisat, felsefe yazıyorum. spor endüstrisini iyi bildiğim için farklı tartışmalara bu alandan katkı sunmaya çalışıyorum."

    ivan ergic*
App Store'dan indirin Google Play'den alın