680
üniversitede altın kalpli bir ingiliz hocam vardı.
koyu bir arsenal taraftarıydı. fenerbahçe'ye sempatisinin olduğunu söylerdi.
ben çok severdim kendisini. bana hep yardımcı olurdu.
benle sürekli şakalaşır, sanki bir arkadaş gibi yaklaşırdı bana.
aslında benim halen galatasaray dışında destek verdiğim bir takım yok.
ama zaman içinde hocam mutlu olsun diye arsenal'in kazanmasını ister halde bulmaya başladım kendimi o zamanlar.
bundan da hiç rahatsız değildim; zira o hep mutlu olmaya layık bir insandı.
o da ben sevineyim diye galatasaray'ın kazanmasını isterdi.
kendisiyle arsenal'in şampiyonlar ligi performansını değerlendirirdik.
o da galatasaray'ın durumunu bana sorar ve yorumlamamı isterdi.
işte benim de arsenalle böyle bir bağım var.
koyu bir arsenal taraftarıydı. fenerbahçe'ye sempatisinin olduğunu söylerdi.
ben çok severdim kendisini. bana hep yardımcı olurdu.
benle sürekli şakalaşır, sanki bir arkadaş gibi yaklaşırdı bana.
aslında benim halen galatasaray dışında destek verdiğim bir takım yok.
ama zaman içinde hocam mutlu olsun diye arsenal'in kazanmasını ister halde bulmaya başladım kendimi o zamanlar.
bundan da hiç rahatsız değildim; zira o hep mutlu olmaya layık bir insandı.
o da ben sevineyim diye galatasaray'ın kazanmasını isterdi.
kendisiyle arsenal'in şampiyonlar ligi performansını değerlendirirdik.
o da galatasaray'ın durumunu bana sorar ve yorumlamamı isterdi.
işte benim de arsenalle böyle bir bağım var.
