38
üzücü bir sezondur. galatasaray tarihinde canımı en çok acıtan olay bu sezon şampiyon olamamaktır. çünkü 6 sene üst üste şampiyon olmak fırsatını 4 seneyle sınırlı tutmak zorunda kalmıştık. ama hayır şampiyonluğu normal ve temiz bir biçimde kaybetsek gene üzülmezdim.
bu sezon hatırlandıkça esas üzüntü veren durumlar, aziz yıldırım'ın yüzü hiç kızarmadan şampiyonluğun sadece sahada kazanılmadığını anladım dediği halde, mustafa denizli'ye herkesin içinde takımı sen mi şampiyon yaptın yoksa ben mi dediği halde, ankaragüçlü cafer aydın ve ersun yanal'ın fenerbahçe'den galatasaray maçı için teşvik aldıklarını ve bunu takıma paylaştırıldığını söyledikleri halde yetkililerin hiçbir işlem yapmamasıdır acı olan.
bu sezonki üzüntüyü katlayan bir başka olay da inter'e gidecekleri için sakatlanmak istemeyen emre belözoğlu ve okan buruk'un sezonun sonlarına doğru takımı sahada sürekli 9 kişi oynatmalarıdır.
işte kaybetmek değil, bu tür olaylar yüzünden kaybetmiş olmak acı veriyor.
belki okan ve emre sezon sonuna kadar aslanlar gibi oynarız, haziranda inter'e öyle gideriz deseler, sezon sonuna doğru yapılan kritik maçlarda jardel'in oynatılmasına engel olmasalar biz aziz yıldırım ve fenerbahçe'nin yaptıklarına rağmen yine şampiyon olabilirdik.
bugün beşiktaş 1986-87 şampiyonluğunu istiyor ya utanmadan ya da trabzonspor yıllardır 2010-11 şampiyonu benim kupamı verin diye yırtınıyor ya. asıl 2000-01 sezonu şampiyonu galatasaray olarak tescil edilmeli ve kupa bizim müzemize iade edilmelidir ama biz geçmişe saplı kalıp bugünü yaşamayı unutan bir kulüp değiliz onlar gibi.
zaten o yüzden biz galatasarayız onların hepsiyse sadece diğerleri. o yüzden onların hepsinin hayallerinin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlıyor.
en büyük cimbom!
bu sezon hatırlandıkça esas üzüntü veren durumlar, aziz yıldırım'ın yüzü hiç kızarmadan şampiyonluğun sadece sahada kazanılmadığını anladım dediği halde, mustafa denizli'ye herkesin içinde takımı sen mi şampiyon yaptın yoksa ben mi dediği halde, ankaragüçlü cafer aydın ve ersun yanal'ın fenerbahçe'den galatasaray maçı için teşvik aldıklarını ve bunu takıma paylaştırıldığını söyledikleri halde yetkililerin hiçbir işlem yapmamasıdır acı olan.
bu sezonki üzüntüyü katlayan bir başka olay da inter'e gidecekleri için sakatlanmak istemeyen emre belözoğlu ve okan buruk'un sezonun sonlarına doğru takımı sahada sürekli 9 kişi oynatmalarıdır.
işte kaybetmek değil, bu tür olaylar yüzünden kaybetmiş olmak acı veriyor.
belki okan ve emre sezon sonuna kadar aslanlar gibi oynarız, haziranda inter'e öyle gideriz deseler, sezon sonuna doğru yapılan kritik maçlarda jardel'in oynatılmasına engel olmasalar biz aziz yıldırım ve fenerbahçe'nin yaptıklarına rağmen yine şampiyon olabilirdik.
bugün beşiktaş 1986-87 şampiyonluğunu istiyor ya utanmadan ya da trabzonspor yıllardır 2010-11 şampiyonu benim kupamı verin diye yırtınıyor ya. asıl 2000-01 sezonu şampiyonu galatasaray olarak tescil edilmeli ve kupa bizim müzemize iade edilmelidir ama biz geçmişe saplı kalıp bugünü yaşamayı unutan bir kulüp değiliz onlar gibi.
zaten o yüzden biz galatasarayız onların hepsiyse sadece diğerleri. o yüzden onların hepsinin hayallerinin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlıyor.
en büyük cimbom!