• 1015
    1999’daki son kadıköy galibiyetimize canlı şahit olmuş biri olarak sonrasında oynadığımız tüm kadıköy deplasman maçlarını izleyip her seferinde boynu bükük ayrıldım.
    bu sene bir totem yaptım. telefonu uçak moduna alıp yatsı namazına gittim camiye allah kabul etsin.
    allah kabul etsin diyorum çünkü camide bile aklım hep maçtaydı :))
    acaba ne alemdeydik? yine çok iyi oynayıp, bir dünya gol kaçırıp aptal bir gol yiyerek yenilmiş miydik?
    ya da oyunu beraberliğe kilitleyip “burası kadıköy 1 puan da iyidir” mi demiştik?
    imam da uzattıkça uzatıyordu. dua, arkasında amerrasülü onun arkasında tövbe duası vs.
    gözüm hep saatte. bakıyorum 20:50.
    bitmiştir artık diyorum.
    neyse fatiha dendi; yıldırım hızıyla camiden çıktım.
    hemen uçak modundan telefonu çıkarıp sözlüğe girdim ki aman allah’ım!!
    1-2 mi yazıyor yoksa ben mi yanlış görüyorum?
    hem de dakika 90!
    caminin yanındaki kahveye girdim girer girmez trtspor’daki maç anlatımından onyekuru’nun golünü duydum.
    uzun süre inanamadım.
    totemim tutmuş; canım, ciğerim 20 sene sonra şeytanın bacağını kırmıştı da içimde “keşke izleseydim ulan” pişmanlığı hasıl olmuştu.

    neyse sonuçta laneti kırdık ya!
    o uğursuz stadda galibiyet görebildik ya!
    varsın böyle olsundu.

    velhasıl 23 şubat 2020 gecesi böyle bir hatıra kaldı bana.

    son olarak artık mayıslar da bizim kadıköy de...
App Store'dan indirin Google Play'den alın