• 968
    şu maçta nasıl sadece 3 gol atabildik ve nasıl gol yiyebildik hâlâ akıl sır erdiremiyorum.

    ozan tufan maç sonunda ne güzel söyledi aslında:
    "böyle bir şey olabilir mi ya?"

    https://www.youtube.com/watch?v=yoTTdeyOme8

    bu bakımdan her ne kadar 1 penaltı ve 1 gol ile maçı tamamlasa da az kalsın kalbime indirecek -ki kaçan her golde 1 dal yaktığımı düşünürsek çok da uzak bir ihtimal değildi- henry onyekuru'ya maçın adamı diyemiyorum. bence görünürde maçın adamı ryan donk idi. görünmez kahramanı ise jean michel seri.

    hemen maçın kritiğine giriştim. o kadar da şey etmemek lazımmış, yani şu kadıköy meselesini. maç bittiğinde şöyle bir doyasıya "cim-bom-bom ulan" diye bağırdım. bir sigara yaktım. rıdvan dilmen, nefes almayı unutmuştu. en az dört ekranda onun suratını görünce bir afallamadım değil. işte en son sonraki hafta kimle oynayacağımızı konuşuyorduk. o ara biri parmak aramdaki sigarayı yürütmüş. nasıl olduğundan pek emin değilim. en son böyle bir şey olduğunda, malum parkta limonumu yürütmüşlerdi. şöyle bir durumdaydım ve yine aynı duruma düştüm:

    https://www.youtube.com/watch?v=K4vcXCXk0GQ

    "böyle bir şey olabilir ya?"

    zaten maça konsantre olabildiğim de söylemez. maç oynanırken bıyıklarımı yolmakla meşguldüm.
App Store'dan indirin Google Play'den alın