emre çolak

bugün iki gol atınca herkes bir şeyler söylemiş, ama ben de söylemeden edemeyeceğim. boynundaki nesneyi attığı ilk golden sonra öyle bir çıkarıp atışı vardı ki, ateş sarmış arkadaşı, belli. o ateş daha çok pişirir onu eminim.

17 ocak 2010 galatasaray denizli belediyespor maçında kendisini izlerken; akıbeti benzemesin, gözüme adaşı belözoğlu'nun ilk futbol yılları geldi. onu oyun içinde besleyen bir hagi vardı ama çolakta o da yok buna rağmen iyi oynuyor. tabii şimdi kimse "denizli belediye maçı ölçüt olur mu?" sorusunu sormasın. biz de biliyoruz ölçüt olmayacağını. ama en nihayetinde bir oyuncuyu paf takımda diğer arkadaşlarının önüne çıkaran a2 takımlarına karşı olan performansıdır. ne yani, denizli belediyespor o a2 takımlarından daha kötü bir ekip mi de bu maçtaki performansından heyecan duymayalım?

neyse uzun lafın kısası, galatasaray devre arasında stoper mi alsın(ki onu aldı zaten) forvet takviyesi mi yapsın diye düşünürken orta sahada sol ayağı gibi sağ ayağı gibi sıkı kullanabilen bir de emre çolak çıktı. kabul, daha alması gereken çok yol var ama yine de bakarsınız atletico maçında sahada hiç hesapta olmayan bir emre çolak olur. fena da olmaz hani. rijkaard gibi büyük teknik adamlar hababam sınıfında tarih öğretmeni olan adile naşit gibidir, yazılı gibi girer, sözlü gibi çıkar. yani eline sol bek olarak geçen genç oyuncuyu bir de bakmışsınız santrofor yapmış. o yüzden emre çolak'ın şimdiki mevkiisi için açık konuşmak yersiz olur diye düşünüyorum.

bir kere herşeyden önce genç ulan bu adam genç, buram buram altyapı kokuyor. daha ne isteriz?