3163
iyi sabreden galatasaray başkanı, zaten çok seviyordum bugün bir mertebe daha yükseldi gözümde.
bardağın taşmasına kadar bekledi. her kamera gördüğünde teknik direktörünü eleştirmiyor zaten. eleştirecek olsa ya da her kamera karşısında konuşacak olsa, fatih terim kendisi için farklı zamanlarda;
''biraz da konuşmayanlar konuşsun dediğinde'' konuşabilirdi...
ya da antrenman sonrası fatih terim'in direk başkana olan arda turan siteminden sonra da konuşabilirdi.
varsa bir problemin git başkana de ki ''neden basın öğreniyor, kimden öğreniyor. kol kırılır yen içinde kalır başkan'' de... yok ama hoca seviyor böyle şeyleri kameraları alsın işi biraz daha sansasyonel hala getirsin.
ünal aysal ile anlaşama ünal aysal sorunlu, mustafa cengiz ile anlaşama mustafa cengiz sorunlu, yaşı yetenler bilir kaç kere faruk süren ile de karşı karşıya gelmiştir 96-2000 senesinde. hagiyi bile terim istemezken süren '' ben alıyorum, ister oynatırsın ister kenarda oturtursun demiştir.''
şimdi burada biat kültürüne* tabi olan bazı yazarlar hiç bir şekilde kendileri dışında bir görüşü kabul etmiyorlar. saygı bile duymuyorlar. mesaj kutumda bile o kadar gereksiz mesajlar var ki. isim vermeden bir kişinin fatih terim'i eleştirdiğim için bana yazdığını aynen yapıştırıyorum. daha çok kişi varda 1 tane örnek yeterli olacaktır meramımı anlatmama.
'' 2 sene önce ali cengizi yolda görsen tanımazsın fatih terime akil veriyorsun ahahahahahahhahahahahah''
kendisine galatasaray başkanlık makamına saygı duy ondan sonra konuşalım. ismini düzgün yaz diye cevap verdim.
kısacası sevme mustafa cengiz'i sevmek zorunda da değilsin. saygılı ol ama. fatih terim'i de sevme sevmek zorunda değilsin ama saygılı ol.
bak bunu yazanda benim (bkz: #2847341) bunu yazanda (bkz: #2850526) ... burada yanlışa yanlış, doğruya doğru demem ne beni o kişinin yılmaz savunucusu ne de o kişiyi yıpratan birisi yapar. ben sadece galatasaray kulübünün iyiliğini isteyen birisiyim.
çok uzattım, mustafa cengiz başkanım, seni de zamanında çok eleştirdim. santrafor transferi yapmadığında eleştirdim. sponsor bulma konusunda çok geç kaldınız eleştirdim. önerilerde sundum size olan yakın kişiler aracılığıyla ''yardımcı olabiliriz yönetime. görün profesyonel dünya da çalışan galatasaray taraftarlarını, size yardım edelim karşılık beklemeksizin'' dedim. nitekim bu basın toplantısı gerekliydi ve yapıldı. hitap, üslup, tonlama v.b. her şey çok profesyonelce ve kararındaydı. teşekkür ediyorum galatasaray'ı her şeyin önüne koyup düşündüğünüz için.
*( ki galatasaray sözlük konusunda da çok rahatsızım bu konuda onu ayrı bir entry yapacağım. kısaca rahatsızlığım hiç bir data, yazı, içerik v.b. olmadan sadece ölümüne fatih terim ya da ölümüne mustafa cengiz yazanlarla doldu. herhangi bir fikir beyan etmeden sadece fan club üyeleri gibi. veya sen mustafa cengiz iyi dediğinde fatih terim düşmanı ya da fatih terim efsanemiz dediğin zaman yönetim düşmanı ilan edilip sonrasında da seni linç etmeye çalışan bir yazar topluluğu oluşmaya başladı sözlük içerisinde.)
not: yukarıda parantez içinde bahsettiğim olaylar karşısında ifade özgürlüğü linç sebebine kadar gidecekse(sadece kendimden bahsetmiyorum başka yazar arkadaşlarımında başına gelenleri görüyorum) sözlük ile ilgili 1-2 kez daha düşünmem gerekecek. buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. düzgünce tartışmak isteyen her kim olursa nedenlerimle ve fikirlerimle tartışmaya hazırım ama saygı sınırları çerçevesinde.
edit: faruk süren ile hagi arasında yanlış hatırlamışım. bahsettiğim konu stingacu ve taffarel arasında oldu. terim stingacuyu istiyordu süren taffarel'i aldı. hatta ''teknik direktörler transferleri yapacaksa başkanlara ne ihtiyaç var'' demiştir.
bardağın taşmasına kadar bekledi. her kamera gördüğünde teknik direktörünü eleştirmiyor zaten. eleştirecek olsa ya da her kamera karşısında konuşacak olsa, fatih terim kendisi için farklı zamanlarda;
''biraz da konuşmayanlar konuşsun dediğinde'' konuşabilirdi...
ya da antrenman sonrası fatih terim'in direk başkana olan arda turan siteminden sonra da konuşabilirdi.
varsa bir problemin git başkana de ki ''neden basın öğreniyor, kimden öğreniyor. kol kırılır yen içinde kalır başkan'' de... yok ama hoca seviyor böyle şeyleri kameraları alsın işi biraz daha sansasyonel hala getirsin.
ünal aysal ile anlaşama ünal aysal sorunlu, mustafa cengiz ile anlaşama mustafa cengiz sorunlu, yaşı yetenler bilir kaç kere faruk süren ile de karşı karşıya gelmiştir 96-2000 senesinde. hagiyi bile terim istemezken süren '' ben alıyorum, ister oynatırsın ister kenarda oturtursun demiştir.''
şimdi burada biat kültürüne* tabi olan bazı yazarlar hiç bir şekilde kendileri dışında bir görüşü kabul etmiyorlar. saygı bile duymuyorlar. mesaj kutumda bile o kadar gereksiz mesajlar var ki. isim vermeden bir kişinin fatih terim'i eleştirdiğim için bana yazdığını aynen yapıştırıyorum. daha çok kişi varda 1 tane örnek yeterli olacaktır meramımı anlatmama.
'' 2 sene önce ali cengizi yolda görsen tanımazsın fatih terime akil veriyorsun ahahahahahahhahahahahah''
kendisine galatasaray başkanlık makamına saygı duy ondan sonra konuşalım. ismini düzgün yaz diye cevap verdim.
kısacası sevme mustafa cengiz'i sevmek zorunda da değilsin. saygılı ol ama. fatih terim'i de sevme sevmek zorunda değilsin ama saygılı ol.
bak bunu yazanda benim (bkz: #2847341) bunu yazanda (bkz: #2850526) ... burada yanlışa yanlış, doğruya doğru demem ne beni o kişinin yılmaz savunucusu ne de o kişiyi yıpratan birisi yapar. ben sadece galatasaray kulübünün iyiliğini isteyen birisiyim.
çok uzattım, mustafa cengiz başkanım, seni de zamanında çok eleştirdim. santrafor transferi yapmadığında eleştirdim. sponsor bulma konusunda çok geç kaldınız eleştirdim. önerilerde sundum size olan yakın kişiler aracılığıyla ''yardımcı olabiliriz yönetime. görün profesyonel dünya da çalışan galatasaray taraftarlarını, size yardım edelim karşılık beklemeksizin'' dedim. nitekim bu basın toplantısı gerekliydi ve yapıldı. hitap, üslup, tonlama v.b. her şey çok profesyonelce ve kararındaydı. teşekkür ediyorum galatasaray'ı her şeyin önüne koyup düşündüğünüz için.
*( ki galatasaray sözlük konusunda da çok rahatsızım bu konuda onu ayrı bir entry yapacağım. kısaca rahatsızlığım hiç bir data, yazı, içerik v.b. olmadan sadece ölümüne fatih terim ya da ölümüne mustafa cengiz yazanlarla doldu. herhangi bir fikir beyan etmeden sadece fan club üyeleri gibi. veya sen mustafa cengiz iyi dediğinde fatih terim düşmanı ya da fatih terim efsanemiz dediğin zaman yönetim düşmanı ilan edilip sonrasında da seni linç etmeye çalışan bir yazar topluluğu oluşmaya başladı sözlük içerisinde.)
not: yukarıda parantez içinde bahsettiğim olaylar karşısında ifade özgürlüğü linç sebebine kadar gidecekse(sadece kendimden bahsetmiyorum başka yazar arkadaşlarımında başına gelenleri görüyorum) sözlük ile ilgili 1-2 kez daha düşünmem gerekecek. buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. düzgünce tartışmak isteyen her kim olursa nedenlerimle ve fikirlerimle tartışmaya hazırım ama saygı sınırları çerçevesinde.
edit: faruk süren ile hagi arasında yanlış hatırlamışım. bahsettiğim konu stingacu ve taffarel arasında oldu. terim stingacuyu istiyordu süren taffarel'i aldı. hatta ''teknik direktörler transferleri yapacaksa başkanlara ne ihtiyaç var'' demiştir.