1
şahsen benim bu konuya cevabım şunlar ilk olarak bildiğim kadarıyla beinsport bizde zarar ettiğini söylemişti fiyatlarında indirime gitmek istemeyecektir. ölçek ekonomisinden faydalanarak ucuza daha çok eve hizmet vermek yerine pahalıya az eve hizmet vermeyi tercih ediyorlar bana göre bu yanlış bir seçenek günümüzde çoğu insan netflix, spotify gibi sitelere aylık paralar veriyorlar futbol gibi bir olay için de vereceklerdir. orta gelirdeki bir aileden birisi ayda ortalama 3 maç izleyecek ise 80 lira vermez. gider kahvede izler veya kaçak yayınla izler. beinsports’un 30 lira seviyelerinde olması gerektiğini düşünüyorum. bu türkiye’de ciddi sayıda olan futbolseverlerin futbola daha çok ilgi duymalarını sağlayacaktır. ikinci olarak passolig olayına bir son verilmeli. eskiden olsa ben maça son dakika bile olsa kız arkadaşımla gidebiliyordum. şimdi gitmeden passoligi alacaksın falan uğraştırıcı işler üstüne her yıl alınan yenileme parası falan hem sömürü düzeni insanları futboldan uzaklaştırmak için yapılmış şeyler. maça giden insan forma alır atkı alır mont alır kulübe ekstra katkı yapar seyirci sayıları artar. üçüncüsü yabancı sayısı olayı sürekli konuşuluyor bu olay bence oyuncuların yerli yabancı olması yerine yaş sınırı olarak değiştirilmeli yabancı oyuncularda 28 yaş sınırı koyulmalı çünkü kulüplerimiz sürekli günü kurtarmak adına tecrübeli yabancı oyuncudan medet umuyorlar bu oyuncularında son sözleşmeleri olduğu için hem yüklü bir maaş hem 4-5 yıllık bir sözleşme hem de sonraki satış kazancından mahrum kalıyorlar. satan kulüplerde en olgun çağında yalanıyla 28 yaşındaki oyuncudan güzel paraları alıyorlar. yerli yabancı fark etmeksizin alınan 28 yaş üstü oyuncularda daha önceki tüm sözleşmelerinin ortalaması alınarak bir meblağ verilmeli yani selçuk inan 28 yaşına gelene kadar diyelim ki 1 milyon euro ortalama maaş aldıysa 28 yaşında 3,5 milyon maaş almamalı ortalamaya göre bu maaş verilmeli. gerek anadolu kulüpleri gerek dört büyükler bu olaylardan çok çektiler. dördüncü sorunumuz başkanların dönem sorumlulukları, futbolun başında olsam kulüplerin galibiyeti için verilen parayı arttırırım ve atılan her gol için ekstra pay veririm. böylelikle büyük takımlar 3-0 olduğunda pas yapıp oley çektirmek yerine bayern münihvari performanslar gösterebilirler. ayrıca tüm kulüp başkanlarına göreve geldikten sonra mecburi yüzde 10 kar zorunluluğu getirtirim. kendi dönemleri içinde kar edemeyecek kulüp başkanlarının kulübe sırf prestij için başkan olup 1 yıl sonra kulübü batağa çekmesinin önüne geçerim. karabükspor, eskişehirspor, bursaspor ve daha niceleri zamanında yüksek meblağlarla oyuncu satmalarına karşın bugün ekonomik darboğaza girmiş durumdalar kulüplerin tüzüğünü bilmem ama futbolun başına gelsem en önemli olay bu olurdu dursun özbek tarzı insanlar kulübün parasını çatır çatır yemez kendi parası gibi görürler sahiplenirlerdi. beşinci olay hakem, hakemlerimizin üzerine mikrofon verir ve tartışmalı pozisyonlarda bu sesi canlı yayınla tvde duyururdum. bu hakemlere olan güveni artıracaktır. zamanında ercan taner, acun ilıcalı gibi muhabirler tartışmalı pozisyonda sahalara girip futbolcuya ve hakeme pozisyonu soruyordu. eyyam tarzı olaylar son bulur hakemler var çağırdığında gitmek zorunda olurdu. altıncı olarak ligin izlenebilirliğini arttırmak için yurtdışı yayın haklarını yabancı kanallara çok uygun fiyattan teklif ederdim ve yukarıda yazdığım gibi gol başına prim verileceği için bol gollü maçların ilgi çekeceğini düşünüyorum. 28 yaş altındaki oyuncu kuralıyla bu oyuncuların avrupa takımlarına transferleri kolaylaşacaktır.