2911
türkiye'de futbolun kesinlikle tartışılmaması gereken bir taraftar grubu. hep onlar haklıdır, şampiyonlukları analarının ak sütleri gibi helaldir ama kaçırdıkları her şampiyonluk mutlaka şaibelidir. fetö derler, hakemler derler, hükümet derler, derler oğlu derler. ağızları torba olsa bile büzülmez bunların. mağdur edebiyatını başarıyla uygularlar. seksenli yıllarda, inönü stadında oynanırdı bütün derbiler, en büyük zaferleri galatasaray ve fenerbahçe seyircisini kapalı tribüne sokmamaları olurdu. büyük keyif alırlardı bundan. bu işgal esnasında çevre yolları semt olarak çok iyi bildiklerinden, her türlü kaba kuvveti uygularlardı. sekiz sıfırlık ankaragücü galibiyetini dile dolamışlardı, doksan üç yılındaki şampiyonluk yarışında, kendilerine peki siz aynı takımı iki hafta önce altı sıfır yenmiştiniz o da mı şikeydi? sorulduğunda, ististanasız her beşiktaşlı ustaca bir siyasetçi manevrasıyla sözü değiştirir, şikecisiniz işte diye işin için sıyrıldıklarını zannederlerdi. yani onların mantığı ile baş etmek hakikatten çok zor. hemen derler "biz gönüllerin şampiyonuz" ben de derdim onlara "biz de ayşelerin, fatmaların, eminelerin şampiyonuz" lafın kısası bir beşiktaşlı gördüğünüzde sakın uğraşmayın, onlar hep haklıdır, en köklü takım onlardır, en iyi futbolu onlar oynar, avrupa'da tek başarı onlarda vardır. romen takımı dersin, beş dakika'da beşiktaş nereden gelmiştir diye sorarsın bilmezler, iki sıfır kazandığı bir maçın rövanşında son beş dakikaya sıfır sıfır girip beş dakikada üç gol yeyip elendiklerini, sanırlar ki beşiktaş-taksim dolmuşu beş dakikadır, ondan beş dakika da beşiktaş derler.