16734
1 ay sonra 33 yaşına basacak bir futbolcuyu transfer etmek ne denli mantıklı bilemem ama işin göz ardı edilen bir kısmı var.
şimdi bu arda henüz 20'li yaşlarda ülkemiz medyasının tam ortasında kalan bir isimdi. o dönemlerde sinem kobal'la ilişkisi o kadar çok ön plandaydı ki, adam kendini futbola veremiyordu artık. gol attıktan sonra bile basın mensuplarına dönüp "bunu da yazın" hareketleri çekiyordu. haksız da sayılmazdı çünkü geçirdiği kasık sakatlığına "çok seks yaptığından dolayı oldu" diyecek kadar saçma adamlar vardı.
atl. madrid'e gidip uzun yıllar aradan sonra lig kupasını kazanan, onun öncesinde uefa kupasını kazanan ve en sonunda da şampiyonlar ligi finali oynayan bir takımın en önemli oyuncusuydu. o dönemlerde arda bizim için övünç kaynağıydı çünkü adam galatasaray altyapısından çıkmıştı, övünmeyelim de ne yapalım? hele barcelona'ya gittikten sonra iyice bir gururlandık. "bizim arda" derdik ve futbolu galatasaray'da bırakmasını isterdik.
peki ne oldu da sevilmeyen bir adam haline geldi?
cevabı çok basit, çünkü o kendini günden güne sevilmeyen bir adam yaptı.
gitti tüm benliğiyle siyasete bulaştı. particilik kısmı ülkemizde önemsenen bir şey olduğu için bir kısım onu daha çok severken, bir kısmında gözünden düştü. "arda thy sponsorluğunda barcelona'ya gitti" diyen de oldu, "azimle çalışarak, kendi başarısıyla gitti" diyen de.
sevgilisi varken karıya kıza yürüdü ve ifşalandı.
prim olayları patlak verdi. ispanya maçında taraftara el kol hareketleri yaptı.
kendince haklıdır haksızdır bilemem ama uçakta babası yaşındaki adamı dövdü.
ya tamam hepsini bir kenara bırak. e be adam sen evliyken, başkasının karısına neden sarkıntılık yapıyorsun? sarkıntılık yaptığı kadının kocası berkay'da bir dönem, bu arda'nın geçmişte dövdüğü, şimdilerde ise kankası olduğu caner erkin'in karısına yapmıştı bunu. tencere kapak misali bir durum oluştu ama bu hiçbir şeyi hafifletmez. karnında çocuğuyla seni bekleyen bir kadını, karını bırakıp hangi vicdanla, arla başka bir adamın karısına salça olursun? neden o adamı döversin ve hastaneye silahla gidersin?
bakın arkadaşlar, arda artık futboluyla gündeme gelmiyor, skandallarıyla geliyor. bu adam galatasaray'a gelse, en basit bir olayda bile medya yine bunu manşetlerine taşıyacak. herkes yine siyasetten girip, galatasaray'ı olmayan bir şeyin içine sokacak. gittiğimiz bütün anadolu deplasmanlarında bu arda yüzünden çok daha fazla tepki göreceğiz. en önemlisi de kendi içimizde bölüneceğiz.
"ya her şey tamam da, bu adam galatasaray'a bir saygısızlık yapmadı ki" diyenler var, gelmek için boş mukaveleye bile imza atmaya hazır diyenler var; geçmişte "galatasaray'ın teklifi çok komikti" dediğini hatırlamadan... galatasaray'ı herkesten çok seviyor diyenler var; geçmişte galatasaray formasına "or*s*u rengi" dediğini bilmeden.
son olarak; 66 numaralı koca kafa yok artık çünkü oğlumuz eskisi kadar masum değil.
şimdi bu arda henüz 20'li yaşlarda ülkemiz medyasının tam ortasında kalan bir isimdi. o dönemlerde sinem kobal'la ilişkisi o kadar çok ön plandaydı ki, adam kendini futbola veremiyordu artık. gol attıktan sonra bile basın mensuplarına dönüp "bunu da yazın" hareketleri çekiyordu. haksız da sayılmazdı çünkü geçirdiği kasık sakatlığına "çok seks yaptığından dolayı oldu" diyecek kadar saçma adamlar vardı.
atl. madrid'e gidip uzun yıllar aradan sonra lig kupasını kazanan, onun öncesinde uefa kupasını kazanan ve en sonunda da şampiyonlar ligi finali oynayan bir takımın en önemli oyuncusuydu. o dönemlerde arda bizim için övünç kaynağıydı çünkü adam galatasaray altyapısından çıkmıştı, övünmeyelim de ne yapalım? hele barcelona'ya gittikten sonra iyice bir gururlandık. "bizim arda" derdik ve futbolu galatasaray'da bırakmasını isterdik.
peki ne oldu da sevilmeyen bir adam haline geldi?
cevabı çok basit, çünkü o kendini günden güne sevilmeyen bir adam yaptı.
gitti tüm benliğiyle siyasete bulaştı. particilik kısmı ülkemizde önemsenen bir şey olduğu için bir kısım onu daha çok severken, bir kısmında gözünden düştü. "arda thy sponsorluğunda barcelona'ya gitti" diyen de oldu, "azimle çalışarak, kendi başarısıyla gitti" diyen de.
sevgilisi varken karıya kıza yürüdü ve ifşalandı.
prim olayları patlak verdi. ispanya maçında taraftara el kol hareketleri yaptı.
kendince haklıdır haksızdır bilemem ama uçakta babası yaşındaki adamı dövdü.
ya tamam hepsini bir kenara bırak. e be adam sen evliyken, başkasının karısına neden sarkıntılık yapıyorsun? sarkıntılık yaptığı kadının kocası berkay'da bir dönem, bu arda'nın geçmişte dövdüğü, şimdilerde ise kankası olduğu caner erkin'in karısına yapmıştı bunu. tencere kapak misali bir durum oluştu ama bu hiçbir şeyi hafifletmez. karnında çocuğuyla seni bekleyen bir kadını, karını bırakıp hangi vicdanla, arla başka bir adamın karısına salça olursun? neden o adamı döversin ve hastaneye silahla gidersin?
bakın arkadaşlar, arda artık futboluyla gündeme gelmiyor, skandallarıyla geliyor. bu adam galatasaray'a gelse, en basit bir olayda bile medya yine bunu manşetlerine taşıyacak. herkes yine siyasetten girip, galatasaray'ı olmayan bir şeyin içine sokacak. gittiğimiz bütün anadolu deplasmanlarında bu arda yüzünden çok daha fazla tepki göreceğiz. en önemlisi de kendi içimizde bölüneceğiz.
"ya her şey tamam da, bu adam galatasaray'a bir saygısızlık yapmadı ki" diyenler var, gelmek için boş mukaveleye bile imza atmaya hazır diyenler var; geçmişte "galatasaray'ın teklifi çok komikti" dediğini hatırlamadan... galatasaray'ı herkesten çok seviyor diyenler var; geçmişte galatasaray formasına "or*s*u rengi" dediğini bilmeden.
son olarak; 66 numaralı koca kafa yok artık çünkü oğlumuz eskisi kadar masum değil.
