6157
2019 yılı boyunca, -çok zayıf rakiplerle olanlar hariç- çok iyi oynadığı maçları listelediğimizde ortaya şöyle bir manzara çıkıyor:
11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı (ndiaye-belhanda-emre akbaba)
6 nisan 2019 galatasaray malatyaspor maçı (fernando-belhanda-emre akbaba)
19 mayıs 2019 galatasaray başakşehir maçı (ilk yarıda donk, ikinci yarıda selçuk-fernando-belhanda)
28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçı (lemina-seri-taylan)
başakşehir maçının ilk yarısını saymazsak bu maçların tamamında üç tane sekiz numaralı sistem görüyoruz. takım, üç ortasaha oyuncusunun da iki cezasahası arasında gidip geldiği maçlarda en iyi performansını göstermiş ve adeta rakiplerini darmadağın etmiş. iç saha maçlarında hücum katkısı sınırlı bir önlibero kullanmayınca takım şahlanmış.
hal böyleyken, nzonzi'nin gönderilmesinden sonra donk'un birinci sıradan önlibero alternatifi olduğu bir kadro planlamasına şiddetle karşı çıkıyorum ve galatasaray'ın önliberosu en az lemina kadar hareketli bir oyuncu olmak zorundadır iddiamı yineliyorum. galatasaray 2020 yılında hareketsiz kanat oyuncularından da, hareketsiz beklerden de, hareketsiz önliberolardan da kurtulmalı ve dinamik bir oyun anlayışına bürünmelidir.
çünkü galatasaray savunma yapmayı bilmemektedir, bir diğer deyişle teknik heyet takıma savunma yaptırma konusunda son derece başarısızdır. rakip her kim olursa olsun, galatasaray momentumu kaybettiği anda oyun üstünlüğünü rakibine kaptırmakta ve gol yememek için muslera'nın ellerine bakmaktadır. bu sebeple hem kontratak başlatan pasları verebilecek hem de kontrataklara bizzat katılacak bir önliberoya ve savunma arkasına koşan kanat oyuncularına muhtaçtır.
eğer bu nitelikte oyuncular olmazsa "sürekli maç sonunda rakiplerden gol yiyoruz, maçlar 80 dakika olsa şimdi liderdik" gibi sızlanmalar bitmeyecektir, çünkü pozisyon üstüne pozisyon veren takımın gol yemesi kaçınılmaz bir durumdur. bunu kırmanın tek yolu kontratağa çıkarak rakibi geri itmek ve bıraktığı boşlukları cezalandırmaktır.
galatasaray'ın bütün ikinci yarı planlarını bu gerçeği esas alarak yapması gerekmektedir.
11 mart 2019 galatasaray antalyaspor maçı (ndiaye-belhanda-emre akbaba)
6 nisan 2019 galatasaray malatyaspor maçı (fernando-belhanda-emre akbaba)
19 mayıs 2019 galatasaray başakşehir maçı (ilk yarıda donk, ikinci yarıda selçuk-fernando-belhanda)
28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçı (lemina-seri-taylan)
başakşehir maçının ilk yarısını saymazsak bu maçların tamamında üç tane sekiz numaralı sistem görüyoruz. takım, üç ortasaha oyuncusunun da iki cezasahası arasında gidip geldiği maçlarda en iyi performansını göstermiş ve adeta rakiplerini darmadağın etmiş. iç saha maçlarında hücum katkısı sınırlı bir önlibero kullanmayınca takım şahlanmış.
hal böyleyken, nzonzi'nin gönderilmesinden sonra donk'un birinci sıradan önlibero alternatifi olduğu bir kadro planlamasına şiddetle karşı çıkıyorum ve galatasaray'ın önliberosu en az lemina kadar hareketli bir oyuncu olmak zorundadır iddiamı yineliyorum. galatasaray 2020 yılında hareketsiz kanat oyuncularından da, hareketsiz beklerden de, hareketsiz önliberolardan da kurtulmalı ve dinamik bir oyun anlayışına bürünmelidir.
çünkü galatasaray savunma yapmayı bilmemektedir, bir diğer deyişle teknik heyet takıma savunma yaptırma konusunda son derece başarısızdır. rakip her kim olursa olsun, galatasaray momentumu kaybettiği anda oyun üstünlüğünü rakibine kaptırmakta ve gol yememek için muslera'nın ellerine bakmaktadır. bu sebeple hem kontratak başlatan pasları verebilecek hem de kontrataklara bizzat katılacak bir önliberoya ve savunma arkasına koşan kanat oyuncularına muhtaçtır.
eğer bu nitelikte oyuncular olmazsa "sürekli maç sonunda rakiplerden gol yiyoruz, maçlar 80 dakika olsa şimdi liderdik" gibi sızlanmalar bitmeyecektir, çünkü pozisyon üstüne pozisyon veren takımın gol yemesi kaçınılmaz bir durumdur. bunu kırmanın tek yolu kontratağa çıkarak rakibi geri itmek ve bıraktığı boşlukları cezalandırmaktır.
galatasaray'ın bütün ikinci yarı planlarını bu gerçeği esas alarak yapması gerekmektedir.