4
teknik direktörümüz fatih terim'in neden farklı ve büyük olduğunu gösteren, onun vizyonun genişliğine işaret eden bir cümlesi.
daha bu cümle ortada yokken, hatta daha uefa kupası alınmamışken, 90'lı yıllarda türkiye futbol dünyasında moda bir ifade vardı: "hedefimiz final oynamak" diye. özellikle avrupa kupaları için söylenirdi bu; hedeften ziyade bir hayal olarak. takımımızın 1989 yılında şampiyon kulüpler kupasında steaua bükreş ile oynadığı yarı final eşleşmesi sonrasında türk futbolunda hedef finale çıkma olmuştu. daha sonra, 1996-2000 arasındaki bir dönemde ne zaman olduğunu tam hatırlayamadığım bir basın toplantısında fatih terim, mealen "finale kadar çıkıyorsak neden kupayı almayı hedeflemiyoruz" gibi bir ifadeyle bu bakış açısını eleştirmişti. onun bu argümanı o zamanlar genç bir galatasaraylı olarak beni çok etkilemişti: gerçekten, finale kadar çıkabilecek kapasitede bir takımsak hedefimiz final oynamak değil kupayı almak olmalı o noktada artık.
hayallerim dünyadan büyük ifadesini 2011'de kullandıktan sonra 2018-19 sezonunda şampiyonlar ligi başlangıç arifesinde 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçı öncesinde bu ifadeye göndermede bulunarak aşağıdaki cümleleri kurdu:
"ben de hedef olabilmesi için önce insanların hayal etmesi, o hülyaları o rüyaları görmesi gerekir demiştim. şu anda da dünya büyüklüğünde bir hayalim var, olur veya olmaz ama hep içimde neden olmasın var. o yüzden benden yansıyanlar da taraftarımızda böyle bir efekt yapıyor. dolayısıyla çok zor, hiç kolay değil, işte cezalıyız, eşit şartlarda mücadele etmiyoruz; herkes 25 liste verirken biz 21 veriyoruz; satmadan alamıyoruz, onlar onları alırken biz alamıyoruz; ama buna rağmen neden olmasın diye bitirmek istiyorum. nereye çekerseniz çekin. neden olmasın dedim ben, bir şey demedim."
hocamızın dünya büyüklüğündeki hayalinin şampiyonlar ligi kupasını kazanmak olduğu sonucunu hepimiz çıkarabiliyoruz. içinden geçmekte olduğumuz şu kötü günlerde, şampiyonlar liginde 5-0 ve 6-0 gibi ağır yenilgilerle ayrılırken, hatta 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı ile sahada 10 kişi kalmış lig sonuncusuna 2-0'dan 2-2'ye bir maç verirken şampiyonlar ligi kupasını kazanmak çok anlamsız gelebilir kimi taraftarlarımıza. ben de dahil taraftarlarımızın çoğu hocamızı bu sezon oynattığı kötü futbol, galatasaray formasını hak etmeyen bazı futbolcularda ısrar etmesi nedeniyle eleştiriyoruz. her ne kadar eleştirsek de bir zamanlar dünya kadar büyük hayaller olan bir avrupa kupası kazanmak, dünya kulüpler sıralamasında en tepeye çıkmak gibi başarıları onla yaşadığımızı unutmanın ve eleştiride sınırı aşmanın galatasaray taraftarlarına yakışmadığını düşünüyorum. biz 14 yıl şampiyon olamadıktan sonra tüm bu başarıları elde etmiş bir takımın taraftarlarıyız. bu kimliğimiz sayesinde şimdi o gurur duyduğumuz başarıları elde ettik.
tekrardan şampiyonlar ligi kupasını kazanmak hayaline dönelim: böyle bir hayalimiz var. bu bizim boyumuzun çok ötesinde görünse de gururla söyleyelim ki biz dünya kadar büyük hayaller kuran bir topluluğuz. bu hayalin gerçekleşmesinin anahtarı da hocamızın sözlerinde saklı. hayalimiz hedeflerimizi yönlendirmeli. bu hayal bizim pusulamız olmalı ve ona ulaşmayı amaçlayan hedefler oluşturmalıyız, aşama aşama. öncelikle şampiyonlar liginde gruptan çıkmayı, dördüncü torbadan önce üç ve sonra ikinci torbalara yükselmeyi, sonra tekrar eden çeyrek finalleri, sonra tekrar eden yarı finalleri ve son olarak da kupayı. bu uzun soluklu yol belki hocamızın bir insan olarak kendisi için olan hayali değil, ve muhtemelen onun yaşı nedeniyle teknik direktörlük kariyeri içinde gerçekleştirilebilecek bir hayal olamayacak, ama hayalimiz hedeflerimizi yönlendirirse imkansız olmayan bir hayal bu.
düzenleme: gizli bakınıza yıl eklendi; steaua bükreş yazımı düzeltildi.
daha bu cümle ortada yokken, hatta daha uefa kupası alınmamışken, 90'lı yıllarda türkiye futbol dünyasında moda bir ifade vardı: "hedefimiz final oynamak" diye. özellikle avrupa kupaları için söylenirdi bu; hedeften ziyade bir hayal olarak. takımımızın 1989 yılında şampiyon kulüpler kupasında steaua bükreş ile oynadığı yarı final eşleşmesi sonrasında türk futbolunda hedef finale çıkma olmuştu. daha sonra, 1996-2000 arasındaki bir dönemde ne zaman olduğunu tam hatırlayamadığım bir basın toplantısında fatih terim, mealen "finale kadar çıkıyorsak neden kupayı almayı hedeflemiyoruz" gibi bir ifadeyle bu bakış açısını eleştirmişti. onun bu argümanı o zamanlar genç bir galatasaraylı olarak beni çok etkilemişti: gerçekten, finale kadar çıkabilecek kapasitede bir takımsak hedefimiz final oynamak değil kupayı almak olmalı o noktada artık.
hayallerim dünyadan büyük ifadesini 2011'de kullandıktan sonra 2018-19 sezonunda şampiyonlar ligi başlangıç arifesinde 18 eylül 2018 galatasaray lokomotiv moskova maçı öncesinde bu ifadeye göndermede bulunarak aşağıdaki cümleleri kurdu:
"ben de hedef olabilmesi için önce insanların hayal etmesi, o hülyaları o rüyaları görmesi gerekir demiştim. şu anda da dünya büyüklüğünde bir hayalim var, olur veya olmaz ama hep içimde neden olmasın var. o yüzden benden yansıyanlar da taraftarımızda böyle bir efekt yapıyor. dolayısıyla çok zor, hiç kolay değil, işte cezalıyız, eşit şartlarda mücadele etmiyoruz; herkes 25 liste verirken biz 21 veriyoruz; satmadan alamıyoruz, onlar onları alırken biz alamıyoruz; ama buna rağmen neden olmasın diye bitirmek istiyorum. nereye çekerseniz çekin. neden olmasın dedim ben, bir şey demedim."
hocamızın dünya büyüklüğündeki hayalinin şampiyonlar ligi kupasını kazanmak olduğu sonucunu hepimiz çıkarabiliyoruz. içinden geçmekte olduğumuz şu kötü günlerde, şampiyonlar liginde 5-0 ve 6-0 gibi ağır yenilgilerle ayrılırken, hatta 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı ile sahada 10 kişi kalmış lig sonuncusuna 2-0'dan 2-2'ye bir maç verirken şampiyonlar ligi kupasını kazanmak çok anlamsız gelebilir kimi taraftarlarımıza. ben de dahil taraftarlarımızın çoğu hocamızı bu sezon oynattığı kötü futbol, galatasaray formasını hak etmeyen bazı futbolcularda ısrar etmesi nedeniyle eleştiriyoruz. her ne kadar eleştirsek de bir zamanlar dünya kadar büyük hayaller olan bir avrupa kupası kazanmak, dünya kulüpler sıralamasında en tepeye çıkmak gibi başarıları onla yaşadığımızı unutmanın ve eleştiride sınırı aşmanın galatasaray taraftarlarına yakışmadığını düşünüyorum. biz 14 yıl şampiyon olamadıktan sonra tüm bu başarıları elde etmiş bir takımın taraftarlarıyız. bu kimliğimiz sayesinde şimdi o gurur duyduğumuz başarıları elde ettik.
tekrardan şampiyonlar ligi kupasını kazanmak hayaline dönelim: böyle bir hayalimiz var. bu bizim boyumuzun çok ötesinde görünse de gururla söyleyelim ki biz dünya kadar büyük hayaller kuran bir topluluğuz. bu hayalin gerçekleşmesinin anahtarı da hocamızın sözlerinde saklı. hayalimiz hedeflerimizi yönlendirmeli. bu hayal bizim pusulamız olmalı ve ona ulaşmayı amaçlayan hedefler oluşturmalıyız, aşama aşama. öncelikle şampiyonlar liginde gruptan çıkmayı, dördüncü torbadan önce üç ve sonra ikinci torbalara yükselmeyi, sonra tekrar eden çeyrek finalleri, sonra tekrar eden yarı finalleri ve son olarak da kupayı. bu uzun soluklu yol belki hocamızın bir insan olarak kendisi için olan hayali değil, ve muhtemelen onun yaşı nedeniyle teknik direktörlük kariyeri içinde gerçekleştirilebilecek bir hayal olamayacak, ama hayalimiz hedeflerimizi yönlendirirse imkansız olmayan bir hayal bu.
düzenleme: gizli bakınıza yıl eklendi; steaua bükreş yazımı düzeltildi.