132
galatasaray futbol takımı için bazı istatistiklerden bahsetmek istediğim ve buradaki 6 maç üzerinden "makas açılması" durumunu inceleyerek bazı sonuçlara ulaşmak istediğim dünyanın kulüpler bazındaki en prestijli turnuvası.
1 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en az gol atan takımı oldu. (1 gol)
2 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en az isabetli şut çeken takımı oldu. (9 şut)
3 - fernando muslera bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en çok isabetli kurtarış yapan kalecisi oldu. (33 kurtarış)
4 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nde denediği 65 ortanın sadece 13'ünde isabet bulabildi. (%8,45) 13 isabetli orta ile bu alanda 6. sırada.
5 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nde denediği 2913 pasın 2311'inde başarılı olabildi, 602 isabetsiz pas yaptı. %79 ile 6. sırayı 3 takım ile paylaşıyor.
6 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en çok gol yiyen 3 takımından birisi. ilk 2 sıra genk ile kızılyıldız, 20'şer gol yemişler. ancak attıkları gollere baktığımızda kızılyıldız 3, genk 5 gol atmış yani savunma anlamında en kötü 3 takımdan birisi olarak en az ya da en yanlış hücumu yapan takım da biziz.
bize ne gösteriyor peki bu tablo?
ortada net bir hücum planı yok, savunma planı fernando muslera gibi bu sezonun en çok kurtarış yapan kalecisi olmasına rağmen en çok gol yiyen 3 takımdan birisi olduğumuzu göz önüne aldığımızda bitik, pas yapamıyoruz, orta yapamıyoruz ve doğal olarak gol atamıyoruz.
tamam, oynadığımız takımlardan birisi real madrid diğeri paris st. germain kabul. ama şu anda 122,65 milyon euro kadro değerine sahip bir takım var ortada. evet brugge bile 130,90 milyon euro değerde kabul. ama kızılyıldız 63,5 milyon euro'luk kadrosu ile senden fazla gol atmış, 51,75 milyon euro'luk slavia prag senden fazla gol atmış, senin değerinde diyebileceğimiz genk 5 gol atmış. 89,25 milyon euro'luk olympiakos 8 gol atmış. ki oradan sonra zaten "makas açılıyor" artık, değerler aşıyor seviyeyi.
tamam makas açıldı da bir bize mi açıldı? bak tablo ortada. senden düşük ya da denk bütçeye sahip 4 takım senden fazla gol atıyor bu turnuvada, sen 1 golde kalıyorsun.
ki sadece bu turnuvada da değil. sen ligde de gol falan atamıyorsun, atana kadar göbeğin çatlıyor ki zaten bu takımın esas problemi de bu 2 senedir. yani 14 maç oynamışsın 15 gol atmışsın ligde, kupada da atamadık zaten 1 maçta. ortada 21 maç var toplam, atılan gol 16. ortada 21 maç var toplam, yenilen gol 27.
genel bir tablo çizersek eğer sen 21 maçta 15 gol atıp 27 gol yemişsin, -12 averajdasın.
ne demek bu? demek ki makasla açılmayla finansal farkla falan açıklanamaz bu durum. bu durum saha içerisindeki istekle, oynanmak istenilen taktikle, hücum planıyla savunma planıyla orta sahadaki dinamik presle açıklanabilir. yoksa "e makas açıldı artık tabi" demek çözüm değil. makas çünkü bir teknik adamın problemi değil. açılan makas yönetimlerin problemi olmalıdır, yönetimler kaynağı bulmaya çalışmalı, bu açılan makası daraltmak için uğraşmalıdır.
şimdi ne diyoruz "ocak". peki. kalmadı bir şey şunun şurasında tuzla maçı ile birlikte hepi topu 4 maç var. bir allahın kulu ne olur çıkıp bana açıklayabilir mi sezon başında yapamadığımız neyi devre arasında rahatlıkla yapacağız da bizim için ocak ayının bir anlamı olacak acaba?
mesela kimi satacağız? diagne'yi satabilir miyiz? belhanda'yı? mariano'yu? nagatomo'yu? falcao'yu? babel'i? selçuk inan'ı? donk'u? geri kalanımız zaten kiralık + takımın iskeleti. vazgeçilebilecekler burada, hangisine ne teklif alıp satabileceğiz? unuttuğum vardır belki ama para edebilecek, sattığımızda gelir getirecek oyuncu olsa unutmazdım zaten.
ne yapalım yine bir ozan kabak daha mı bekleyelim? bekledik de ne oldu ondan geleni tamamen yönetim beceriksizliğinden diagne'ye gömdük? hadi allahtan brugge kiraladı da bir işe yaradı.
benim artık tahammülüm yok kardeşim. makas mı açılıyor, bütçe mi yok, parasız mıyız? alayına tamam lan, alayına tamam. ama bilader, saçma sapan adamlara 10'ar milyon eurolar dökeceğimize altyapıdan oyuncuyu oynatalım be! genç potansiyelli adam transfer edelim yada. badou'nun osmanlıspor'a maliyeti 750 bin euro, diagne'nin kasımpaşa'ya maliyeti sıfır. abi birisi bana anlatsın, bizim scout transferimiz neden 10 milyon euro'luk bruma oluyor? bu mu ya scouting sistemi? neden bu takımın altyapıdan çıkan oyuncusu yok, varsa da oynayamıyor? ya da neden altyapıdan çıkan gençlerden kazanılan parayı gidip bizim sistemimize hiç uymayan, büyük takım topçusu olamayacak futbolculara basıyoruz?
sonra makas açıldı ama. açılır da keser de o makas farkına varmayız!
17-18-19 yaşındaki çocuklar avrupa sallıyor. takımlar artık daha dinamik oynuyor. abi kusura bakmayın ama sikmişim 30 yaş üstü futbolcuyu, alma kardeşim alma alma! bu adam geliyor oynamıyor ortada işte. belki 1 sezon oynuyor iyi, belki 6 ay oynuyor ama sonu hep aynı lan işte aynı şeyi kaç kere deneyip kaç kere başarısız olup kaç kere aptallık yapıp "aa bak böyle olmuyormuş" diyebilmemiz lazım kör müsünüz?
adam oynama hevesi ile geliyor belki, almışsın 34 yaşında bu yaşına kadar tüm büyük takımlar posasını çıkarmış, kronik sakatlıkları var sen bu adama bağlıyorsun kendini neden lan neden?
taraftarla takıma faydasız oyuncu yüzünden tartışacağına oynat 18'lik gençleri taraftar onlara tepki gösterirse onları savun, onları koru, onları kazandır lan uzay mekaniği falan değil bu basit bir durum bu! ne oldu ozan kabak penaltı yaptırıp da taraftar biraz tepki verince? geri kalan taraftar savundu değil mi? sonuçta dünyanın parasını kazandık biz ozan'dan. ne olurdu dün erencan oynasaydı? ne olurdu stoperde emin oynasaydı? ne olurdu bu favelasını siktiğimin marianosu yerine altyapıdan herhangi bir aslan parçası oynasaydı ne olurdu lan?
yazık. hem finansal olarak gittikçe boka batıyoruz, hem eldekileri yaşlarından dolayı gönderemiyoruz, hem gençleri oynatıp değişimi yakalayamıyoruz.
gittikçe çöküyoruz!
1 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en az gol atan takımı oldu. (1 gol)
2 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en az isabetli şut çeken takımı oldu. (9 şut)
3 - fernando muslera bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en çok isabetli kurtarış yapan kalecisi oldu. (33 kurtarış)
4 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nde denediği 65 ortanın sadece 13'ünde isabet bulabildi. (%8,45) 13 isabetli orta ile bu alanda 6. sırada.
5 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nde denediği 2913 pasın 2311'inde başarılı olabildi, 602 isabetsiz pas yaptı. %79 ile 6. sırayı 3 takım ile paylaşıyor.
6 - galatasaray bu sezon * şampiyonlar ligi'nin en çok gol yiyen 3 takımından birisi. ilk 2 sıra genk ile kızılyıldız, 20'şer gol yemişler. ancak attıkları gollere baktığımızda kızılyıldız 3, genk 5 gol atmış yani savunma anlamında en kötü 3 takımdan birisi olarak en az ya da en yanlış hücumu yapan takım da biziz.
bize ne gösteriyor peki bu tablo?
ortada net bir hücum planı yok, savunma planı fernando muslera gibi bu sezonun en çok kurtarış yapan kalecisi olmasına rağmen en çok gol yiyen 3 takımdan birisi olduğumuzu göz önüne aldığımızda bitik, pas yapamıyoruz, orta yapamıyoruz ve doğal olarak gol atamıyoruz.
tamam, oynadığımız takımlardan birisi real madrid diğeri paris st. germain kabul. ama şu anda 122,65 milyon euro kadro değerine sahip bir takım var ortada. evet brugge bile 130,90 milyon euro değerde kabul. ama kızılyıldız 63,5 milyon euro'luk kadrosu ile senden fazla gol atmış, 51,75 milyon euro'luk slavia prag senden fazla gol atmış, senin değerinde diyebileceğimiz genk 5 gol atmış. 89,25 milyon euro'luk olympiakos 8 gol atmış. ki oradan sonra zaten "makas açılıyor" artık, değerler aşıyor seviyeyi.
tamam makas açıldı da bir bize mi açıldı? bak tablo ortada. senden düşük ya da denk bütçeye sahip 4 takım senden fazla gol atıyor bu turnuvada, sen 1 golde kalıyorsun.
ki sadece bu turnuvada da değil. sen ligde de gol falan atamıyorsun, atana kadar göbeğin çatlıyor ki zaten bu takımın esas problemi de bu 2 senedir. yani 14 maç oynamışsın 15 gol atmışsın ligde, kupada da atamadık zaten 1 maçta. ortada 21 maç var toplam, atılan gol 16. ortada 21 maç var toplam, yenilen gol 27.
genel bir tablo çizersek eğer sen 21 maçta 15 gol atıp 27 gol yemişsin, -12 averajdasın.
ne demek bu? demek ki makasla açılmayla finansal farkla falan açıklanamaz bu durum. bu durum saha içerisindeki istekle, oynanmak istenilen taktikle, hücum planıyla savunma planıyla orta sahadaki dinamik presle açıklanabilir. yoksa "e makas açıldı artık tabi" demek çözüm değil. makas çünkü bir teknik adamın problemi değil. açılan makas yönetimlerin problemi olmalıdır, yönetimler kaynağı bulmaya çalışmalı, bu açılan makası daraltmak için uğraşmalıdır.
şimdi ne diyoruz "ocak". peki. kalmadı bir şey şunun şurasında tuzla maçı ile birlikte hepi topu 4 maç var. bir allahın kulu ne olur çıkıp bana açıklayabilir mi sezon başında yapamadığımız neyi devre arasında rahatlıkla yapacağız da bizim için ocak ayının bir anlamı olacak acaba?
mesela kimi satacağız? diagne'yi satabilir miyiz? belhanda'yı? mariano'yu? nagatomo'yu? falcao'yu? babel'i? selçuk inan'ı? donk'u? geri kalanımız zaten kiralık + takımın iskeleti. vazgeçilebilecekler burada, hangisine ne teklif alıp satabileceğiz? unuttuğum vardır belki ama para edebilecek, sattığımızda gelir getirecek oyuncu olsa unutmazdım zaten.
ne yapalım yine bir ozan kabak daha mı bekleyelim? bekledik de ne oldu ondan geleni tamamen yönetim beceriksizliğinden diagne'ye gömdük? hadi allahtan brugge kiraladı da bir işe yaradı.
benim artık tahammülüm yok kardeşim. makas mı açılıyor, bütçe mi yok, parasız mıyız? alayına tamam lan, alayına tamam. ama bilader, saçma sapan adamlara 10'ar milyon eurolar dökeceğimize altyapıdan oyuncuyu oynatalım be! genç potansiyelli adam transfer edelim yada. badou'nun osmanlıspor'a maliyeti 750 bin euro, diagne'nin kasımpaşa'ya maliyeti sıfır. abi birisi bana anlatsın, bizim scout transferimiz neden 10 milyon euro'luk bruma oluyor? bu mu ya scouting sistemi? neden bu takımın altyapıdan çıkan oyuncusu yok, varsa da oynayamıyor? ya da neden altyapıdan çıkan gençlerden kazanılan parayı gidip bizim sistemimize hiç uymayan, büyük takım topçusu olamayacak futbolculara basıyoruz?
sonra makas açıldı ama. açılır da keser de o makas farkına varmayız!
17-18-19 yaşındaki çocuklar avrupa sallıyor. takımlar artık daha dinamik oynuyor. abi kusura bakmayın ama sikmişim 30 yaş üstü futbolcuyu, alma kardeşim alma alma! bu adam geliyor oynamıyor ortada işte. belki 1 sezon oynuyor iyi, belki 6 ay oynuyor ama sonu hep aynı lan işte aynı şeyi kaç kere deneyip kaç kere başarısız olup kaç kere aptallık yapıp "aa bak böyle olmuyormuş" diyebilmemiz lazım kör müsünüz?
adam oynama hevesi ile geliyor belki, almışsın 34 yaşında bu yaşına kadar tüm büyük takımlar posasını çıkarmış, kronik sakatlıkları var sen bu adama bağlıyorsun kendini neden lan neden?
taraftarla takıma faydasız oyuncu yüzünden tartışacağına oynat 18'lik gençleri taraftar onlara tepki gösterirse onları savun, onları koru, onları kazandır lan uzay mekaniği falan değil bu basit bir durum bu! ne oldu ozan kabak penaltı yaptırıp da taraftar biraz tepki verince? geri kalan taraftar savundu değil mi? sonuçta dünyanın parasını kazandık biz ozan'dan. ne olurdu dün erencan oynasaydı? ne olurdu stoperde emin oynasaydı? ne olurdu bu favelasını siktiğimin marianosu yerine altyapıdan herhangi bir aslan parçası oynasaydı ne olurdu lan?
yazık. hem finansal olarak gittikçe boka batıyoruz, hem eldekileri yaşlarından dolayı gönderemiyoruz, hem gençleri oynatıp değişimi yakalayamıyoruz.
gittikçe çöküyoruz!