156
2019-2020 sezonundaki galatasaray futbol takımının son şampiyonlar ligi maçı. galatasaray için işler hiç olmadığı kadar kötü gitti burada. ben ne izlediğim, ne de izlemeyip de araştırdığım daha eski turnuvalarda bu kadar kötü bir form durumuna sahip olduğumuzu hatırlamıyorum. şampiyonlar ligi'nde sonuncu da olduk, galibiyet alamadığımız da oldu, hatta 4'lenip dalga konusu olmuşluğumuz bile var. ancak hiçbiri bu kadar ağır gelmiyordu. 5 maç sonunda 9 gol yemişiz, 1 gol atmışız, -8 averajdayız. o tek golü de bundan bir önceki maçta, grubun bizim dişimize göre olan takımı karşısında bulduk. 10. dakikada adem'in attığı golden sonra 80 dakika topu rakibe verip, yer miyiz yemez miyiz bahislerine meze olduk. nitekim diatta'dan 90. dakikada yediğimiz gol epey ağır geldi. *
bu maçta da takımdan hiçbir beklentim yok, eğer realist bakacak olursam. işin içine birazcık romantizm ve galatasaray tutkusu koyunca elbette oradan şans golü ile galip dönme düşünceleri sarıyor kafamın içini. bu düşünceler gruptaki 4 maçta vardı, real madrid deplasmanında da, psg ile oynadığımız iç saha maçında da, brugge deplasmanında da... hatta bernabeu'daki maç öncesi bile burada oynamaya alışkınız, neden bu sezonki sıçramayı şimdi yapıp da bir galibiyet alarak dönmeyelim düşüncesindeyken, galatasaray tarihinin en farklı avrupa mağlubiyetini yaşamış oldu. *
muhtemelen şöyle bir gün geçireceğim, akşam saat 10 buçuğa kadar "asarız, keseriz, galip döneriz, psg kim ulan?" modunda takılıp, son yarım saat kadroları ve rakibin oyuncularının kim olduğunu idrak ettikten sonra hafiften ürpermeye başlayacağım. maçta da mağlubiyetimiz dışında herhangi bir sonuca razıyım. bu maçtan herhangi bir skorla alınacak beraberlik, bu sezona dair umutlarımı korumaya yetecektir. tabi bunun olma ihtimali de epey düşük.
bu maçta da takımdan hiçbir beklentim yok, eğer realist bakacak olursam. işin içine birazcık romantizm ve galatasaray tutkusu koyunca elbette oradan şans golü ile galip dönme düşünceleri sarıyor kafamın içini. bu düşünceler gruptaki 4 maçta vardı, real madrid deplasmanında da, psg ile oynadığımız iç saha maçında da, brugge deplasmanında da... hatta bernabeu'daki maç öncesi bile burada oynamaya alışkınız, neden bu sezonki sıçramayı şimdi yapıp da bir galibiyet alarak dönmeyelim düşüncesindeyken, galatasaray tarihinin en farklı avrupa mağlubiyetini yaşamış oldu. *
muhtemelen şöyle bir gün geçireceğim, akşam saat 10 buçuğa kadar "asarız, keseriz, galip döneriz, psg kim ulan?" modunda takılıp, son yarım saat kadroları ve rakibin oyuncularının kim olduğunu idrak ettikten sonra hafiften ürpermeye başlayacağım. maçta da mağlubiyetimiz dışında herhangi bir sonuca razıyım. bu maçtan herhangi bir skorla alınacak beraberlik, bu sezona dair umutlarımı korumaya yetecektir. tabi bunun olma ihtimali de epey düşük.
