293
içim rahat izlediğim bir maçtı. golü erken yemiş olsak bile “döneriz nasıl olsa...” hissi içimdeydi. ön liberosuz kalmanın ne kadar tatsız bir durum olduğunu o anki cahilliğimle fark edememiştim. podolski’nin golü sahip olduğu tecrübe ve tekniği kanıtlar nitelikteydi. bu galibiyeti alınca içimden dedim ki “ tamam oldu bu iş, hamza hoca takımı toparlayacak. “ ama ; eldeki hesap çarşıya uymadı ve uğursuz 7 kasım 2015 çaykur rizespor galatasaray maçıyla beraber form düşüşümüz resmileşti. takım da o maçtan sonra tam anlamıyla yokuş aşağı freni patlamış araba gibi yuvarlandı sezon sonuna kadar.