steven nzonzi

kalitesi tartışılmayacak oyuncudur. ama bu sezon* yaptığımız yanlış kadro planlamasının kurbanlarından birisidir. nzonzi savunma ağırlıklı, çakılı oynayan savunmalarda oldukça iyi işler yapabilecek bir futbolcudur. mesela aykut kocaman takımlarında oldukça başarılı olacağını düşünüyorum. ya da tam aksine kaleci hariç on oyuncusundan en az sekiz tanesinin yüksek tempoyla, hızlı bir şekilde dikine oynadıkları, oyunu rakip yarı sahaya yığdıkları bir planlama içerisinde de başarılı olabilecek bir potansiyele sahiptir. onun statikliğini ancak öyle bir takım tolere edebilir. ama bizim gibi kalecisi hariç on oyuncusundan sekiz tanesinin topu ayağına istediği, statik oynadığı, dikine top sürmediği, savunma arkasına koşu olmayan bir anlayışta başarılı olması neredeyse imkansızdır. göze çok fazla batar. düşünün, takımımızdaki en hızlı oyuncu olarak görülen emre mor bile topu önce ayağına istiyor. kaç kere defans arkasına koşu gösterdiğine şahit olduk şu ana kadar? ben hatırlamıyorum. sezon başında bunun olabileceği söyleniyordu. ama biz oyuncunun kalitesine güvendiğimiz için bunları görmezden geldik. uğur karakullukçu, transfer dönemi* boyunca defalarca kez nzonzi'nin statik bir oyuncu olduğunu, galatasaray'ın halihazırda bulunan durağan oyunculardan oluşan kadrosu için uyumlu bir parça olmayacağını defalarca kez dile getirmişti. o zamanlar çok fazla anlam verememiştim. pek de fazla inanmak istememiştim. ama haklı çıktı. zaten as roma'dan gönderilme sebebinin, durağan oyununun takımın hızını düşürmesi olduğu söyleniyordu.

sezon sonuna kadar kadroda bulunacağını düşünüyorum ama ikinci sezonunun opsiyonu bence kullanılmayacaktır. açılacak yabancı kontenjanıyla 25 yaşının altında, faydalanıldıktan sonra kar ederek gönderilebilecek oyuncu alınmalıdır.
(bkz: christian luyindama nekadio), (bkz: marcos do nascimento teixeira marcao), (bkz: armindo tue na bangna bruma), (bkz: alex telles), (bkz: henry onyekuru)