75
inşaat sektöründe çalışan biri olarak hayal edemediğim maç çeşidi. sadece televizyondan izleyebildiğim akşam maçları için bile vardiyasıydı nöbetiydi bir ton sorun çıkarken gündüz maçları bir hayal...
işin aslı uzun vadeli baktığında gece maçına göre tercih edilesidir. güzel güneşli bir gündüz maçında o çimin parıltısını çıplak gözle görmüşlüğü olan herkes zaten aynı fikre sahip olur. o hazzın yanında akşam yemeğinden önce evinde olmak, gecenin bir yarısı bazen başına ne geleceği bile belli olmayan yollardan geçip eve varmaya çalışmaktan bin kat iyidir. özellikle küçük yaştaki çocukların/gençlerin ve kadınların stada gidip gelmesini daha mümkün kılar. maçtan sonra günün bitmemiş olması ailelerin yaşantısı için ciddi avantajdır.
ama günümüzde futbol televizyonculuğun lokomotif ürünlerinden biri. hatta televizyonların futbol maçı yayınlamak için icat edildiği yönünde inanışı olanlar bile var*. hal böyle iken televizyonculuk açısından gündüz maçları çok tercih edilesi değildir. gün boyu yayınlarla o heyecanı yükseltmek, reytingi arttırmak, maçın kendisi ve sonrasında tartışma programıyla tüm güne yaymak varken öğlen 2 gibi başlayıp 4 gibi biten, tartışma programıyla taş çatlasın akşam haberlerine kadar gidebilen bir maç yayını daha kısa süreler ve daha az reklam geliri anlamına gelmektedir.
daha önemlisi tüm teknolojik gelişmelere rağmen gündüz maçlarını televizyonda izlemek seyir zevki açısından zorludur. stadların bir film seti gibi ışıklandırılıp görüntü ayarı çekildiği gece maçları yerine güneşe, buluta, tribün gölgesine göre her kamera açısının farklı görüntü kalitesi verdiği gündüz maçları yayıncılık açısından da çok zorludur.
ve en önemlisi. bugün haftanın 6 hatta 7 günü çalışan insan sayısı ne yazık ki tahmin edilenden çok daha fazla. ingiltere'deki gibi cumartesi 3 olunca "hadi ben maç izliycem" diye ekran başına geçilebilecek iş türkiye'de var mıdır o bile merak konusu. hal böyle iken maçların gündüz oynanması izleyebilecek insan sayısını ciddi oranda kısıtlayacaktır. taraftarı ayrı yayıncı kuruluşu ayrı zorlayacaktır. buna bir de fikstürümüzün en fazla 3-4 haftalık olmasının yarattığı kargaşa eklenince olay daha da eziyet hale gelecektir.
ama işte keşke gerçek olsa masallar, ya da biz masal olsak ve gündüz maçları default olsa yeniden...
işin aslı uzun vadeli baktığında gece maçına göre tercih edilesidir. güzel güneşli bir gündüz maçında o çimin parıltısını çıplak gözle görmüşlüğü olan herkes zaten aynı fikre sahip olur. o hazzın yanında akşam yemeğinden önce evinde olmak, gecenin bir yarısı bazen başına ne geleceği bile belli olmayan yollardan geçip eve varmaya çalışmaktan bin kat iyidir. özellikle küçük yaştaki çocukların/gençlerin ve kadınların stada gidip gelmesini daha mümkün kılar. maçtan sonra günün bitmemiş olması ailelerin yaşantısı için ciddi avantajdır.
ama günümüzde futbol televizyonculuğun lokomotif ürünlerinden biri. hatta televizyonların futbol maçı yayınlamak için icat edildiği yönünde inanışı olanlar bile var*. hal böyle iken televizyonculuk açısından gündüz maçları çok tercih edilesi değildir. gün boyu yayınlarla o heyecanı yükseltmek, reytingi arttırmak, maçın kendisi ve sonrasında tartışma programıyla tüm güne yaymak varken öğlen 2 gibi başlayıp 4 gibi biten, tartışma programıyla taş çatlasın akşam haberlerine kadar gidebilen bir maç yayını daha kısa süreler ve daha az reklam geliri anlamına gelmektedir.
daha önemlisi tüm teknolojik gelişmelere rağmen gündüz maçlarını televizyonda izlemek seyir zevki açısından zorludur. stadların bir film seti gibi ışıklandırılıp görüntü ayarı çekildiği gece maçları yerine güneşe, buluta, tribün gölgesine göre her kamera açısının farklı görüntü kalitesi verdiği gündüz maçları yayıncılık açısından da çok zorludur.
ve en önemlisi. bugün haftanın 6 hatta 7 günü çalışan insan sayısı ne yazık ki tahmin edilenden çok daha fazla. ingiltere'deki gibi cumartesi 3 olunca "hadi ben maç izliycem" diye ekran başına geçilebilecek iş türkiye'de var mıdır o bile merak konusu. hal böyle iken maçların gündüz oynanması izleyebilecek insan sayısını ciddi oranda kısıtlayacaktır. taraftarı ayrı yayıncı kuruluşu ayrı zorlayacaktır. buna bir de fikstürümüzün en fazla 3-4 haftalık olmasının yarattığı kargaşa eklenince olay daha da eziyet hale gelecektir.
ama işte keşke gerçek olsa masallar, ya da biz masal olsak ve gündüz maçları default olsa yeniden...