66
bir ay kadar önce uğruna akşam trafiğinde mecidiyeköy kavşağını geçip takasla makasla edindiğim oyun. yine de bana 250 lira'ya patladı gözünü sevdiğim, para yerine cüzdanda balık pulu taşınan memleketlerde böyle oluyor napalım, futbolu da seviyoruz, gidip son iyi oyununu geçtiğimiz on yılda çıkaran japon firmasına pulları saçmaktansa amarıgalıya saçıyoruz mecbur.
kariyer mod dışında hiçbir şeyine bakmam fifaların. bu sene büyük sıçarak başladılar o konuda bilenler bilir. küme düşen manchester cityler, liverpoollar havada uçuşuyor, keltoş shelvey'in ellerinde premier lig kupası yükseliyordu. millet konsol kopyalarını yakıyordu ea stüdyolarının önünde, sonra gidip pc versiyonunu modluyor ve bu ea'deki eşeklerden iyi iş çıkarıyordu. sonunda beyefendiler lütuf buyurup kariyer modu patchlediler. patchlemek ama ne patchlemek, ki oyunu alışım bu patch'in gelmesini duymam üzerinedir, bu sefer de büyük takımlar puan kaybetmiyor, 100 puanla şampiyon, 99 puanla ikinci, 98 puanla üçüncü oluyorlardı. şu an durum halen aynı. yine de city'nin küme düştüğünü göreceğime 38 maçta 36 galibiyetle kupayı aldığını görüyoruz en azından.
efendim, lampard'ı çok beğenir, çok takdir ederim. londralı beyzademizin yüzü suyu hörmetine chelsea ile yukarda saydığım rezaletleri göze alarak menicır kariyerime başladım. lampard'ın fotosunu önüme koyup elimden geldiğince, analog tuşum döndüğünce suretini oyuna nakşettim. chelsea'nin transfer yasağını oyuna taşıdım, hudson odoi'ye, mason mount'a, tomori'ye formayı emanet ettim. sezona ayynen gerçek hayatta olduğu gibi 4-0'lık manu mağlubiyetiyle başladım ve bu durum beni fazlasıyla memnun etti. sonra istanbul'da liverpool'a 4 atıp süper kupayı kaptım. lakin bir problem vardı. normal hızda oyun aşırı hızlıydı. öyle ki rashfofd'u kanattan kaçırdın mı topu kepa'nın ağzına 0.04 saniyede taşıyor, ceza yayı çevresinden çekilen şutlar gözle takip edilemeden fileleri deliyordu. ilk 2-3 maç sonunda oyun hızını slow yaparak tam tadında bir gameplay yakaladım ki dürüst olmak gerekirse fifa 2011'den bu yana bu kadar keyifli gameplaye rastlamamıştım. sonrasında mütevazi kadromuzla kah içerde southampton'a takıldık, kah etihad'tan 3 puanla döndük. inişli çıkışlı grafiğimiz bizi 22 maç sonunda 5. sıraya taşıdı. gerçek hayatta alex ferguson'u ölmeden mezara koyan manu, oyunda ligi süpürüp 19 galibiyet 3 beraberlikle zirveye çöreklendi, peşine de city, liverpool ve tottenham'ı taktı. şampiyonlar ligi'nde valencia ve ajax'ın gerisinde kalarak abromoviç'in votkasına nar ekşisi sıktık. neyse ki taraftarı arkamıza aldık ve kovulmamayı başardık.
hep diyorum, bir geçiş senesindeyiz. bu gençlere güvenin. londra'yı maviye boyayacağız. koskoca lampard'ız. bir drogba olmasak da bu şehirde bir adımız, ağırlığımız var. giroud ve pedro gibi kaşarlanmış kekoları boşuna kadro dışı bırakmadık. tammy abraham'ı boşuna gol kralligı yarışında lingard'ın ensesine( allah belanızı versin ea) getirmedik. transfer bütçesindeki 100 küsur milyon poundu biz çeyizimize koymacağız. jadon sancho'ya, kai havertz'e basacağız o parayı. beleşe james rodriguez görünce hemen ön protokol imzalamış olabiliriz ama bu demek değil ki masom mount'u kulübeye hapsedeceğiz. bilakis, mount bizim evladımızdır, bu şehrin çocuğudur. elin kolombiyalısana yedirmeyiz. işte böyle diye diye abromoviç'i taraftarın önüne attık, stamford bridge'i lampard malikanesine dönüştürdük.
şu anki ilk 11'im:
kepa-azpi-tomori-rüdiger-emerson-jorginho( seneye sktiredilecek)-kante-mount-pulisic-willian-abraham
şeklinde. giroud, pedro, alonso kadro dışı, reece james ve hudson odoi henüz hazır değil ama düzenli forma giyiyor. şu an takımdaki tek dinozor willian, ama akıyor yılan oğlu. dayanamadım sözleşmesini uzattım keratanın. seneye kurmak istediğim kadro:
kepa-reece james-tomori-rüdiger-alaba(beleşe alacak gibiyim)-milinkovic savic-kante-mount-pulisic-abraham-sancho
kulübe:
emerson
azpi
loftus cheek
kovacic
james rodriguez
hudson odoi
genco forvet transferi
gidecekler:
giroud( sözleşme sonu)
pedro(sözleşme sonu)
caballero (sözleşme sonu)
batshuayi ( yeterince iyi değil)
willian (seney devre arası yollarım, bu sene beleşe gitmesin diye ve iyi performansından dolayı sözleşme uzattım)
cristensen (git basketçi ol pis hantal)
jorginho (çakma regista, iyi de para ediyor namussuz, büyük ihtimal lazio'ya milinkovic-savic karşılığı veririm)
onun dışında çağlar söyüncü radarımda. bridge'e türk bayrağını astırayım diyorum.
şimdlik durumlar böyle. seviyeli bir ilişkimiz var oyunla. slow oyun hızında güzel bir single player deneyimi yaşatıyor. legendary zorlukta bazen gol yiyeceğimi direkt hissediyorum, ai deli gibi hatasız oynuyor ama eldeki malzeme bu. bu takımı işleyip gerekirse 38'de 38 yapıp o manu'yu geçicez.
kariyer mod dışında hiçbir şeyine bakmam fifaların. bu sene büyük sıçarak başladılar o konuda bilenler bilir. küme düşen manchester cityler, liverpoollar havada uçuşuyor, keltoş shelvey'in ellerinde premier lig kupası yükseliyordu. millet konsol kopyalarını yakıyordu ea stüdyolarının önünde, sonra gidip pc versiyonunu modluyor ve bu ea'deki eşeklerden iyi iş çıkarıyordu. sonunda beyefendiler lütuf buyurup kariyer modu patchlediler. patchlemek ama ne patchlemek, ki oyunu alışım bu patch'in gelmesini duymam üzerinedir, bu sefer de büyük takımlar puan kaybetmiyor, 100 puanla şampiyon, 99 puanla ikinci, 98 puanla üçüncü oluyorlardı. şu an durum halen aynı. yine de city'nin küme düştüğünü göreceğime 38 maçta 36 galibiyetle kupayı aldığını görüyoruz en azından.
efendim, lampard'ı çok beğenir, çok takdir ederim. londralı beyzademizin yüzü suyu hörmetine chelsea ile yukarda saydığım rezaletleri göze alarak menicır kariyerime başladım. lampard'ın fotosunu önüme koyup elimden geldiğince, analog tuşum döndüğünce suretini oyuna nakşettim. chelsea'nin transfer yasağını oyuna taşıdım, hudson odoi'ye, mason mount'a, tomori'ye formayı emanet ettim. sezona ayynen gerçek hayatta olduğu gibi 4-0'lık manu mağlubiyetiyle başladım ve bu durum beni fazlasıyla memnun etti. sonra istanbul'da liverpool'a 4 atıp süper kupayı kaptım. lakin bir problem vardı. normal hızda oyun aşırı hızlıydı. öyle ki rashfofd'u kanattan kaçırdın mı topu kepa'nın ağzına 0.04 saniyede taşıyor, ceza yayı çevresinden çekilen şutlar gözle takip edilemeden fileleri deliyordu. ilk 2-3 maç sonunda oyun hızını slow yaparak tam tadında bir gameplay yakaladım ki dürüst olmak gerekirse fifa 2011'den bu yana bu kadar keyifli gameplaye rastlamamıştım. sonrasında mütevazi kadromuzla kah içerde southampton'a takıldık, kah etihad'tan 3 puanla döndük. inişli çıkışlı grafiğimiz bizi 22 maç sonunda 5. sıraya taşıdı. gerçek hayatta alex ferguson'u ölmeden mezara koyan manu, oyunda ligi süpürüp 19 galibiyet 3 beraberlikle zirveye çöreklendi, peşine de city, liverpool ve tottenham'ı taktı. şampiyonlar ligi'nde valencia ve ajax'ın gerisinde kalarak abromoviç'in votkasına nar ekşisi sıktık. neyse ki taraftarı arkamıza aldık ve kovulmamayı başardık.
hep diyorum, bir geçiş senesindeyiz. bu gençlere güvenin. londra'yı maviye boyayacağız. koskoca lampard'ız. bir drogba olmasak da bu şehirde bir adımız, ağırlığımız var. giroud ve pedro gibi kaşarlanmış kekoları boşuna kadro dışı bırakmadık. tammy abraham'ı boşuna gol kralligı yarışında lingard'ın ensesine( allah belanızı versin ea) getirmedik. transfer bütçesindeki 100 küsur milyon poundu biz çeyizimize koymacağız. jadon sancho'ya, kai havertz'e basacağız o parayı. beleşe james rodriguez görünce hemen ön protokol imzalamış olabiliriz ama bu demek değil ki masom mount'u kulübeye hapsedeceğiz. bilakis, mount bizim evladımızdır, bu şehrin çocuğudur. elin kolombiyalısana yedirmeyiz. işte böyle diye diye abromoviç'i taraftarın önüne attık, stamford bridge'i lampard malikanesine dönüştürdük.
şu anki ilk 11'im:
kepa-azpi-tomori-rüdiger-emerson-jorginho( seneye sktiredilecek)-kante-mount-pulisic-willian-abraham
şeklinde. giroud, pedro, alonso kadro dışı, reece james ve hudson odoi henüz hazır değil ama düzenli forma giyiyor. şu an takımdaki tek dinozor willian, ama akıyor yılan oğlu. dayanamadım sözleşmesini uzattım keratanın. seneye kurmak istediğim kadro:
kepa-reece james-tomori-rüdiger-alaba(beleşe alacak gibiyim)-milinkovic savic-kante-mount-pulisic-abraham-sancho
kulübe:
emerson
azpi
loftus cheek
kovacic
james rodriguez
hudson odoi
genco forvet transferi
gidecekler:
giroud( sözleşme sonu)
pedro(sözleşme sonu)
caballero (sözleşme sonu)
batshuayi ( yeterince iyi değil)
willian (seney devre arası yollarım, bu sene beleşe gitmesin diye ve iyi performansından dolayı sözleşme uzattım)
cristensen (git basketçi ol pis hantal)
jorginho (çakma regista, iyi de para ediyor namussuz, büyük ihtimal lazio'ya milinkovic-savic karşılığı veririm)
onun dışında çağlar söyüncü radarımda. bridge'e türk bayrağını astırayım diyorum.
şimdlik durumlar böyle. seviyeli bir ilişkimiz var oyunla. slow oyun hızında güzel bir single player deneyimi yaşatıyor. legendary zorlukta bazen gol yiyeceğimi direkt hissediyorum, ai deli gibi hatasız oynuyor ama eldeki malzeme bu. bu takımı işleyip gerekirse 38'de 38 yapıp o manu'yu geçicez.