9
futbolu neden bıraktıgına dair soyle bir hikaye mevcut;
--- jesusalmeyda.blogspot.com ---
not: bu post'ta yazanlar ne bir futbolcuyu itham amacıyla yazılmıştır ne de şahsımca uydurulmuş iftiralardır. yazıda da bahsedildiği gibi "dedikodu"'dur
türkiye'ye gelmiş en nitelikli bir kaç orta saha oyuncusundan biriydi miroslav syzmkowiak. szymek diye anılır futbol aleminde. trabzon'a sessiz sedassız gelmiş kimse ne olduğunu anlamadan takıma ve oyuna etki etmeyi başarmıştı. trabzon'un aldığı ikinciliklerde tekke ile birlikte en etkin elemenı durumundaydı. sonrasında ayağının kırılması ve bitmek bilmeyen problemler ve yine sessiz sedasız bir şekilde kulüpten ayrılması süreci yaşandı. şehirden sessiz sedasız gitmiş ve söylenene göre başkan nuri albayrak'a da bir veda mektubu bırakmıştı. sadece takımı değil futbolu da bıraktığını yazmıştı. herkes szymek yaşında bir adamın futbol'u bırakmasının sebebinin ne olabileceğini düşünüyordu. işin açıkçası beyinler dumur vaziyetindeydi ve hiç bir aklı başında senaryo yoktu.
kamuoyu'nda szymek konusunda belirsizlik vardı fakat trabzon'da kahvelerde konuşulan bir dedikodu vardı ki szymek konusu ile ilgili insana yuh artık dedirtecek cinstendi. bilmeyenler için söyleyeyim trabzon yapı olarak küçük bir şehirdir ve futbolcuların özel yaşamları neredeyse hiç özel değildir. öyle ki yattara'nın karısını dövdüğünü şana ve etrafında (şana: trabzon-yomra arasında deniz kıyısındaki yazlık belde. birçok futbolcu burada ikamet eder.) yaşayan halk medyadan çok önce biliyordu. hatta pelitli'de kime sorsanız yattara'nın porno film izlerken karısına yakalandığı ve bir tartışma sonrası karısını dövdüğünü söyler size.
gelgelelim szymek hakkındaki dedikoduya. kahvelerde ve yönetime yakın kişilerin söylediğine göre sakatlığı esnasında zaten hafif bir depresyon'a giren polonyalı destek beklediği bu zamanda eşinden gelen ihanet ile yıkılır. eşi onu başka bir erkek ile aldatıyordur ve bu durum szymek'in hafif depresif durumunu ağır bir depresyon'a dönüştürür. ihanetten tam olarak emin olan szymek bu durumu kaldıramaz. ani bir kararla hem takımı hem futbolu bırakır. polonya'ya döner ve 6 ay psikolojik tedavi görür.
durumun vahim olduğunu kabul etmek ile beraber bu olayın trabzon'u ve futbolu bırakma nedeni olarak biraz alakasız olduğunu düşünmüştüm ilk olarak. taki bayan szymkowiak'ın yasak aşkını öğrenene kadar. yine bu idialara göre szymek'i çok affedersiniz boynuzlayan arkadaş takım arkadaşı fatih akyel'miş. fatih ve eşinin ilişkisini öğrenen szymek bunlaıma girmiş ve hem eşinden hem futboldan nefret etmiş bir şekilde geride bir mektup bırakarak ülkesine dönmüş. gerisini biliyoruz zaten. szymek tedavinin ardından bir süre amatör ligde oynar ve şu anlarda tv'de futbol yorumculuğu yapmaktadır. olayın aslı anlaşıldıktan sonra acele ile trabzonspor ile ilişiği kesilen fatih akyel şu an bank asya lig'inde top koşturuyor. szymek'in karısından ise haberimiz yok...
--- jesusalmeyda.blogspot.com ---
--- jesusalmeyda.blogspot.com ---
not: bu post'ta yazanlar ne bir futbolcuyu itham amacıyla yazılmıştır ne de şahsımca uydurulmuş iftiralardır. yazıda da bahsedildiği gibi "dedikodu"'dur
türkiye'ye gelmiş en nitelikli bir kaç orta saha oyuncusundan biriydi miroslav syzmkowiak. szymek diye anılır futbol aleminde. trabzon'a sessiz sedassız gelmiş kimse ne olduğunu anlamadan takıma ve oyuna etki etmeyi başarmıştı. trabzon'un aldığı ikinciliklerde tekke ile birlikte en etkin elemenı durumundaydı. sonrasında ayağının kırılması ve bitmek bilmeyen problemler ve yine sessiz sedasız bir şekilde kulüpten ayrılması süreci yaşandı. şehirden sessiz sedasız gitmiş ve söylenene göre başkan nuri albayrak'a da bir veda mektubu bırakmıştı. sadece takımı değil futbolu da bıraktığını yazmıştı. herkes szymek yaşında bir adamın futbol'u bırakmasının sebebinin ne olabileceğini düşünüyordu. işin açıkçası beyinler dumur vaziyetindeydi ve hiç bir aklı başında senaryo yoktu.
kamuoyu'nda szymek konusunda belirsizlik vardı fakat trabzon'da kahvelerde konuşulan bir dedikodu vardı ki szymek konusu ile ilgili insana yuh artık dedirtecek cinstendi. bilmeyenler için söyleyeyim trabzon yapı olarak küçük bir şehirdir ve futbolcuların özel yaşamları neredeyse hiç özel değildir. öyle ki yattara'nın karısını dövdüğünü şana ve etrafında (şana: trabzon-yomra arasında deniz kıyısındaki yazlık belde. birçok futbolcu burada ikamet eder.) yaşayan halk medyadan çok önce biliyordu. hatta pelitli'de kime sorsanız yattara'nın porno film izlerken karısına yakalandığı ve bir tartışma sonrası karısını dövdüğünü söyler size.
gelgelelim szymek hakkındaki dedikoduya. kahvelerde ve yönetime yakın kişilerin söylediğine göre sakatlığı esnasında zaten hafif bir depresyon'a giren polonyalı destek beklediği bu zamanda eşinden gelen ihanet ile yıkılır. eşi onu başka bir erkek ile aldatıyordur ve bu durum szymek'in hafif depresif durumunu ağır bir depresyon'a dönüştürür. ihanetten tam olarak emin olan szymek bu durumu kaldıramaz. ani bir kararla hem takımı hem futbolu bırakır. polonya'ya döner ve 6 ay psikolojik tedavi görür.
durumun vahim olduğunu kabul etmek ile beraber bu olayın trabzon'u ve futbolu bırakma nedeni olarak biraz alakasız olduğunu düşünmüştüm ilk olarak. taki bayan szymkowiak'ın yasak aşkını öğrenene kadar. yine bu idialara göre szymek'i çok affedersiniz boynuzlayan arkadaş takım arkadaşı fatih akyel'miş. fatih ve eşinin ilişkisini öğrenen szymek bunlaıma girmiş ve hem eşinden hem futboldan nefret etmiş bir şekilde geride bir mektup bırakarak ülkesine dönmüş. gerisini biliyoruz zaten. szymek tedavinin ardından bir süre amatör ligde oynar ve şu anlarda tv'de futbol yorumculuğu yapmaktadır. olayın aslı anlaşıldıktan sonra acele ile trabzonspor ile ilişiği kesilen fatih akyel şu an bank asya lig'inde top koşturuyor. szymek'in karısından ise haberimiz yok...
--- jesusalmeyda.blogspot.com ---
