12
3-5-2 ile daha derli toplu görünsek de 3 stoper + nzonzi ile, daha önce 3 stoper + fernando ile yaşadığımız topu geriden çıkaramama ve hücum zaafiyeti konularını yaşayacağımız yüzde yüz. öncelikle, nzonzi veya fernando gibi bir oyuncunuz varsa, ya 3 stoperden biri yapmanız gerekiyor ya da 2 stoperin önünde mevcut rolündeki gibi gizli bir stoper olarak oynatmanız gerekiyor. ayrıca, her ne kadar 3-1-4-2 oynuyoruz deseniz de mariano ve nagatomo gibi bekler ile en fazla 5-3-2 oynayabiliyorsunuz ve bu diziliş ile kapalı savunmalara karşı sorun yaşamanız kaçınılmaz bir durum.
bu yüzden, mevcut kadromuzda en etkili oyunu oynayacağımız dizilişin hocanın zaman zaman 1999-2000 ve 2011-2012 sezonlarında kullandığı gibi 4-4-2'ye de kayan bir 4-1-3-2 olduğuna inanıyorum. nzonzi, seri, lemina, belhanda, ömer bayram, taylan hatta feghouli ile merkez orta saha oyuncularımızın kanat oyuncularına göre daha kaliteli olduğunu varsayarsak, zamanında okan buruk ve emre belözoğlu'nun kanatlara kaydığı 4-4-2 görünümlü bir 4 merkez oyuncu ile oynamanın daha mantıklı olduğu kanaatindeyim.
https://galatasaray11.com/59020 mesela bu şekilde, ömer bayram'ı emre belözoğlu gibi, lemina'yı okan buruk gibi kullanmak mümkün. bu dizilişin getireceği en önemli özellik baskıyı hem merkezden hem de kanattan yapabilmenizi sağlaması. rakip merkezden oyun kurarsa orta sahalarınız merkezi daraltır, kanattan oyun kurarsa orta sahalarınız kanatlara açılır. hücuma çıkarken de ömer ve lemina'yı mezzala gibi kanatlara açabilir veya beklerinizi çıkartabilirsiniz. her ne kadar hocanın hayali hücumda 2-5-3'ü görmek olsa da bu dizilişteki amaç hücumdaki yerleşimi bir şekilde 2-3-5'e getirmek olacaktır.
bu dizilişi kullanmaya örnek olarak verebileceğim en önemli maç, kesinlikle fatih hocanın 2000 sonrası en iyi futbol oynattığı maç olduğuna inandığım 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı.
bu maçta genel olarak yan yana oynayan melo-selçuk ikilisinden melo biraz daha arkaya çekilmiş, melo ve önlerinde kazım, selçuk ve emre çolak üçlüsü gibi olmuştu. top özellikle alex'in ayağına geçtğinde tüm orta saha merkeze kayarak yüksek bir baskı oluşturmuştu hücuma çıkarken ise 4-4-2'ye kayarak, geçiş kanatlar üzerinden yapılıyordu. kısacası, savunurken 4-1-3-2 gibi hücuma çıkarken 4-4-2 gibiydik. forvet bölgesinde ise elmander ve baros hem stoper hem de beklere baskı yapıyordu.
ayrıca, bekleri de tam dörtlü bir çizgiye yerleştirdiğinizde, savunma beceriniz otomatik olarak artıyor. saha içindeki esnekliği ile hem merkezde hem de hücumda daha fazla olabileceğimiz bir 4-1-3-2 şu an elimizdeki en kaliteli oyuncuları oynatmak ve verim alabilmek için optimal çözüm gibi duruyor.
bu yüzden, mevcut kadromuzda en etkili oyunu oynayacağımız dizilişin hocanın zaman zaman 1999-2000 ve 2011-2012 sezonlarında kullandığı gibi 4-4-2'ye de kayan bir 4-1-3-2 olduğuna inanıyorum. nzonzi, seri, lemina, belhanda, ömer bayram, taylan hatta feghouli ile merkez orta saha oyuncularımızın kanat oyuncularına göre daha kaliteli olduğunu varsayarsak, zamanında okan buruk ve emre belözoğlu'nun kanatlara kaydığı 4-4-2 görünümlü bir 4 merkez oyuncu ile oynamanın daha mantıklı olduğu kanaatindeyim.
https://galatasaray11.com/59020 mesela bu şekilde, ömer bayram'ı emre belözoğlu gibi, lemina'yı okan buruk gibi kullanmak mümkün. bu dizilişin getireceği en önemli özellik baskıyı hem merkezden hem de kanattan yapabilmenizi sağlaması. rakip merkezden oyun kurarsa orta sahalarınız merkezi daraltır, kanattan oyun kurarsa orta sahalarınız kanatlara açılır. hücuma çıkarken de ömer ve lemina'yı mezzala gibi kanatlara açabilir veya beklerinizi çıkartabilirsiniz. her ne kadar hocanın hayali hücumda 2-5-3'ü görmek olsa da bu dizilişteki amaç hücumdaki yerleşimi bir şekilde 2-3-5'e getirmek olacaktır.
bu dizilişi kullanmaya örnek olarak verebileceğim en önemli maç, kesinlikle fatih hocanın 2000 sonrası en iyi futbol oynattığı maç olduğuna inandığım 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı.
bu maçta genel olarak yan yana oynayan melo-selçuk ikilisinden melo biraz daha arkaya çekilmiş, melo ve önlerinde kazım, selçuk ve emre çolak üçlüsü gibi olmuştu. top özellikle alex'in ayağına geçtğinde tüm orta saha merkeze kayarak yüksek bir baskı oluşturmuştu hücuma çıkarken ise 4-4-2'ye kayarak, geçiş kanatlar üzerinden yapılıyordu. kısacası, savunurken 4-1-3-2 gibi hücuma çıkarken 4-4-2 gibiydik. forvet bölgesinde ise elmander ve baros hem stoper hem de beklere baskı yapıyordu.
ayrıca, bekleri de tam dörtlü bir çizgiye yerleştirdiğinizde, savunma beceriniz otomatik olarak artıyor. saha içindeki esnekliği ile hem merkezde hem de hücumda daha fazla olabileceğimiz bir 4-1-3-2 şu an elimizdeki en kaliteli oyuncuları oynatmak ve verim alabilmek için optimal çözüm gibi duruyor.