888
19 ekim cumartesi 18 ekim 2019 galatasaray sivasspor maçı sonrası yazısı.
--- alıntı ---
öncelikle her iki takımın hocalarına ve oyuncularına bu tempolu ve keyifli müsabaka için teşekkür etmek gerek. milli araya alanya-beşiktaş ve fenerbahçeantalya gibi iki harika maçla girmiştik.
dün de seyrantepe’de bir başka canlı, eğlenceli, kora kor 90 dakika izledik hep birlikte. tabii ki bu güzel maçın doksan dakikası 11’e 11 oynansaydı, başka bir hikâye olabilirdi. sivasspor, 2-0 geride olmasına rağmen cofie’nin kırmızı kartına kadar kesinlikle oyunun içindeydi. zaten o dakikada iki takımın şut sayısı da eşitti (9-9)...
son 42 dakika 10’a 11 oynamalarına rağmen mükemmel mücadelelerini de sürdürdüler. hafta içinde rıza çalımbay, geçmişte kendisine sahip çıkmayan beşiktaş yönetimine sitem etmiş ve “eğer benim arkamda durulsaydı, beşiktaş’ın fatih terim’i ben olabilirdim” demiş. beşiktaş belki çalımbay’ın bu hayalini gerçekleştiremedi; ancak rıza hoca, sivas’la yeni hayaller kurmalı bence. çok yakında süper lig’den bir altıncı şampiyon çıkabilir ve bu apolet için alanya ve malatya ile birlikte bu sivasspor da güçlü aday.
general-asker dengesi
galatasaray için de birçok pozitifin bir arada olduğu bir akşamdı dün. öncelikle hareketsiz durağan gençlerbirliği maçıyla bu sivas karşılaşması arasında oluşan gece gündüz derinliğindeki farkı açıklamaya çalışalım: paris st. germain ve gençlerbirliği maçlarına galatasaray 31 yaş ortalamalı ekiplerle çıkmıştı. dünkü 11’in yaş ortalaması ise 27’nin biraz üstündeydi. psg ve g.birliği maçlarında +33 oyuncu sayısı 6 iken, dün ikiye inmişti. tabii ki mesele sadece rakamlar değil.
ne 35’likler var, 20’liklerden daha genç! ancak galatasaray’daki sıkıntı, general sayısının fazlalığı. dün sahada general asker dengesi sağlanınca oyuna dinamizm geldi. tek santrforlu bir oyunda, ileri uç adamının hareketliliği, takım ritmini doğrudan etkiliyor. dün andone olağanüstü hareketliydi, bir sola, bir sağa koştu, aldı-verdi, baskı yaptı, didindi durdu kısacası.
rumen oyuncu, brighton’da murray’nin muhteşem sezonunun gölgesinde pek şans bulamamıştı, belli ki futbolu çok özlemiş. aslında onun bu gezgin oyununu görünce falcao ile de pekala iyi bir ikili oluşturabileceklerini düşündüm. falcao, monaco’da onlarca maçta mbappe, jovetic, germain gibi partnerlerle 4-4-2’de oynamış, hem atmış, hem de attırmıştı. çalışkan ve arzulu andone ile de ritim bulabilirler pekala.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
öncelikle her iki takımın hocalarına ve oyuncularına bu tempolu ve keyifli müsabaka için teşekkür etmek gerek. milli araya alanya-beşiktaş ve fenerbahçeantalya gibi iki harika maçla girmiştik.
dün de seyrantepe’de bir başka canlı, eğlenceli, kora kor 90 dakika izledik hep birlikte. tabii ki bu güzel maçın doksan dakikası 11’e 11 oynansaydı, başka bir hikâye olabilirdi. sivasspor, 2-0 geride olmasına rağmen cofie’nin kırmızı kartına kadar kesinlikle oyunun içindeydi. zaten o dakikada iki takımın şut sayısı da eşitti (9-9)...
son 42 dakika 10’a 11 oynamalarına rağmen mükemmel mücadelelerini de sürdürdüler. hafta içinde rıza çalımbay, geçmişte kendisine sahip çıkmayan beşiktaş yönetimine sitem etmiş ve “eğer benim arkamda durulsaydı, beşiktaş’ın fatih terim’i ben olabilirdim” demiş. beşiktaş belki çalımbay’ın bu hayalini gerçekleştiremedi; ancak rıza hoca, sivas’la yeni hayaller kurmalı bence. çok yakında süper lig’den bir altıncı şampiyon çıkabilir ve bu apolet için alanya ve malatya ile birlikte bu sivasspor da güçlü aday.
general-asker dengesi
galatasaray için de birçok pozitifin bir arada olduğu bir akşamdı dün. öncelikle hareketsiz durağan gençlerbirliği maçıyla bu sivas karşılaşması arasında oluşan gece gündüz derinliğindeki farkı açıklamaya çalışalım: paris st. germain ve gençlerbirliği maçlarına galatasaray 31 yaş ortalamalı ekiplerle çıkmıştı. dünkü 11’in yaş ortalaması ise 27’nin biraz üstündeydi. psg ve g.birliği maçlarında +33 oyuncu sayısı 6 iken, dün ikiye inmişti. tabii ki mesele sadece rakamlar değil.
ne 35’likler var, 20’liklerden daha genç! ancak galatasaray’daki sıkıntı, general sayısının fazlalığı. dün sahada general asker dengesi sağlanınca oyuna dinamizm geldi. tek santrforlu bir oyunda, ileri uç adamının hareketliliği, takım ritmini doğrudan etkiliyor. dün andone olağanüstü hareketliydi, bir sola, bir sağa koştu, aldı-verdi, baskı yaptı, didindi durdu kısacası.
rumen oyuncu, brighton’da murray’nin muhteşem sezonunun gölgesinde pek şans bulamamıştı, belli ki futbolu çok özlemiş. aslında onun bu gezgin oyununu görünce falcao ile de pekala iyi bir ikili oluşturabileceklerini düşündüm. falcao, monaco’da onlarca maçta mbappe, jovetic, germain gibi partnerlerle 4-4-2’de oynamış, hem atmış, hem de attırmıştı. çalışkan ve arzulu andone ile de ritim bulabilirler pekala.
--- alıntı ---