33
benzer sınır dışı operasyonların sıklıkla yapıldığı 90'lı yıllar düşünüldüğünde türkiye'nin dış politikası ve özellikle komşu devletlerle olan ilişkileri kendisine tehdit olarak gördüğü ''terör'' konusunda -en azından- ''kendi içinde'' tutarlı bir çizgide ilerler, dış politika bütünüyle, oy devşirmek için iç politika malzemesi haline getirilmezdi. hükümetler değişse de devlet politikası haline gelmiş bugün monşerler diye aşağılanan bürokratlarca on yıllar içinde oluşturulan rasyonel ve dengeleri gözeden bi' dış işleri geleneği vardı fakat bu gelenek yerle bir edildi. yerine ise, ortadaki gerçekliklerle uyuşmayan yeni osmanlıcılık, bir gece ansızın 81 düzce 82 halep 83 şam gibi pespayelikler üzerine kurulu , bölge dengelerini doğru hesap edemeyen yeni bi' dış politika inşa edildi. şimdi ise bu gerzekçe inşa edilmiş dış politikanın faturasını onu hayata geçirenler değil de mehmetçik ödüyor. 90'lı yıllardaki operasyonların nedeni ise politikacıların neden olduğu bu tip iş bilmezlikler değildi. bu savaşın tüm sebebi , boş hayaller peşinde koşarak suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına en büyük katkıyı vermiş, esad'ı yıkmak için canilere her türlü lojistik imkanı sağlamış mevcut iktidarın kendi elleriyle ülke güvenliğini tehlikeye atması ve birtakım kişilerin şahsi hırslardır.
bu savaşın yukarıda bahsettiğim boyutunu hesaba katmadan koşulsuz desteklenmesi ileride, kendi iktidarlarını kısa bir süre dahi uzatabilmek için hepimizi ateşe atarak benzer hatta çok daha vahim hatalar yapmaya teşne mevcut iktidarın elini bu anlamda güçlendirmek öte başka bir şeye yaramaz. bundan sonra da, dış politikada göz göre göre yapılan benzer yanlışların hesabının askerlere, güvenlik güçlerine hatta sana bana ödetilmeyeceğinin garantisi nedir? bu noktaya nasıl gelindiğinin yani gerçeklerin üstünü şal ile örtmek için her mecrada yaratılan '' vatan millet sakarya '' edebiyatının ucundan kıyısından da olsa bi' parçası olmak demek, siyasi bedel ödemekten kaçınmak için elindeki sonsuz imkanlarla illüzyon yaratan siyasi iktidarın değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir.
itiraz ettiğim boyutu öne çıkarıp bu savaşa destek vermeyenlerin ve belli bi' kitleye seslerini ulaştırma potansiyeli olan kişilerin baskıya uğraması iktidarın da böyle bi' korku içinde olduğunu gösteriyor.
bu savaşın yukarıda bahsettiğim boyutunu hesaba katmadan koşulsuz desteklenmesi ileride, kendi iktidarlarını kısa bir süre dahi uzatabilmek için hepimizi ateşe atarak benzer hatta çok daha vahim hatalar yapmaya teşne mevcut iktidarın elini bu anlamda güçlendirmek öte başka bir şeye yaramaz. bundan sonra da, dış politikada göz göre göre yapılan benzer yanlışların hesabının askerlere, güvenlik güçlerine hatta sana bana ödetilmeyeceğinin garantisi nedir? bu noktaya nasıl gelindiğinin yani gerçeklerin üstünü şal ile örtmek için her mecrada yaratılan '' vatan millet sakarya '' edebiyatının ucundan kıyısından da olsa bi' parçası olmak demek, siyasi bedel ödemekten kaçınmak için elindeki sonsuz imkanlarla illüzyon yaratan siyasi iktidarın değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir.
itiraz ettiğim boyutu öne çıkarıp bu savaşa destek vermeyenlerin ve belli bi' kitleye seslerini ulaştırma potansiyeli olan kişilerin baskıya uğraması iktidarın da böyle bi' korku içinde olduğunu gösteriyor.
