4088
küme düşmekten matematiksel olarak 32. haftada kurtulduğu 2018-2019 sezonunun ilk yarısındaki galibiyet sayısına(3), 2019-2020 sezonunun ilk 5 haftasında ulaşınca bir anda şampiyon ilan edilen takım. geçen sezonun 7. haftasında 7 puanları varken bu sezon 11 puan toplamışlar. geçen sezonun 7. haftasında 11 puanla 8. sırada yer alabilecekken bu sezon entry tarihi itibarı ile maç fazlasyıla 2. sırada yer alıyorlar. haftanın skorlarına göre 9. sıraya kadar inme ihtimalleri var.
üstelik ilk hafta 25 dakika çalınan 3 penaltı sonrası alınan 5-0'lık galibiyet, ardına yeniden yapılanma sürecindeki başakşehir'i son dakikada gelen golle üç puan gelince, bir senedir felaket senaryoları yazmaktan sıkılmış olan fenerbahçeli medyanın da methiyeler düzdüğü bir takım haline geldi. son 5 senede 0(sıfır) kupa kaldırmanın, son 2 yılda galatasaray ondan önceki 2 yılda da beşiktaş dominasyonu yaşamanın ezikliğiyle normal bir refleks olarak algılanabilir bu.
peki geçen sezonki kadar kötü bir takım mı? değil. ama geçen sezondan daha mı iyi? o da değil...
garry rodrigues, emre beleözoğlu ve vedat muriqi aslında üç tane nokta transfer. emre ile kalabalık ancak helva sertliğinde orta sahalarını iyi kötü güçlendirmiş oldular ki luiz gustavo da bu ligin kalitesinde ve büyük forma giymenin imtiyazıyla iş yapabilecek bir adam. garry rodrigues'in özellikle hücumda ara ara yaptığı delicesine çıkışlar malum. muriqi de geçen sezon türkiye ligi'nde iyi işler başarmış ve bizim de uzun dönem kadromuza katmak için çabaladığımız bir forvet. bir şekilde topu ön tarafta tutabildiği sürece türkiye ligi'nde sorun yaşama ihtimali az bu kadronun ki zaten ersun yanal da bu mentalitesiyle nam salmış bir teknik direktör...
ancak defans hatları yine bir işbilmezler ordusu. jailson, jorgensen, hatta dirar hatta isla tam birer saatli bomba. az da olsa rakip yarı sahaya geçme, ileriye doğru bir aksiyon yaratma niyeti ve becerisi olan her takım fenerbahçe'ye ecel terleri döktürür. bir ortalaması alınsa bu dörtlünün "sıçıp batırma" frekansı 3 pozisyonda 1 falandır en iyi ihtimalle... bu da şampiyonluk kovalayan bir takım için çok çok dar bir frekans aralığı.
ligin ilk 5'te 1'lik kısmını işte kah 25 dakikada 3 penaltıyla, kah 4-6-0'la, kah uzatmanın uzatmasında ebesinin nikahından atılan bir şutla gelen tesadüf golüyle falan geçirdiler. işlerin ciddileşeceği, takımların iyi kötü bir düzen tutturacağı, hele ki herkesin can derdiyle top oynamaya çalışacağı ocak-mart arası dönemde bu defans hattının ne kadar süpriz yaratacağı merak konusu. bunun güvensizliğiyle iyice geriye yaslanacak olan orta sahanın ne kadar hücum düşünebileceği, aynı şekilde 4-5-1 ya da 4-6-0 ile gömülecek rakiplere karşı bir yaratıcı oyuncu bir forvet ile ne kadar başarılı olabilecekleri kocaman soru işareti...
2019-2020 sezonunun 7. haftası itibarı ile 7 maçta 3 galibiyet 2 beraberlik almış bir takım. bu çok övülen performansını ligin kalanında da aynı istatistikle götürürse 15 galibiyet 10 berabelik yapar ki 55 puanla ligi şampiyon olarak bitirebilirlerse zaten efsane olur.
bize de en fazla bok yemek düşer :)
üstelik ilk hafta 25 dakika çalınan 3 penaltı sonrası alınan 5-0'lık galibiyet, ardına yeniden yapılanma sürecindeki başakşehir'i son dakikada gelen golle üç puan gelince, bir senedir felaket senaryoları yazmaktan sıkılmış olan fenerbahçeli medyanın da methiyeler düzdüğü bir takım haline geldi. son 5 senede 0(sıfır) kupa kaldırmanın, son 2 yılda galatasaray ondan önceki 2 yılda da beşiktaş dominasyonu yaşamanın ezikliğiyle normal bir refleks olarak algılanabilir bu.
peki geçen sezonki kadar kötü bir takım mı? değil. ama geçen sezondan daha mı iyi? o da değil...
garry rodrigues, emre beleözoğlu ve vedat muriqi aslında üç tane nokta transfer. emre ile kalabalık ancak helva sertliğinde orta sahalarını iyi kötü güçlendirmiş oldular ki luiz gustavo da bu ligin kalitesinde ve büyük forma giymenin imtiyazıyla iş yapabilecek bir adam. garry rodrigues'in özellikle hücumda ara ara yaptığı delicesine çıkışlar malum. muriqi de geçen sezon türkiye ligi'nde iyi işler başarmış ve bizim de uzun dönem kadromuza katmak için çabaladığımız bir forvet. bir şekilde topu ön tarafta tutabildiği sürece türkiye ligi'nde sorun yaşama ihtimali az bu kadronun ki zaten ersun yanal da bu mentalitesiyle nam salmış bir teknik direktör...
ancak defans hatları yine bir işbilmezler ordusu. jailson, jorgensen, hatta dirar hatta isla tam birer saatli bomba. az da olsa rakip yarı sahaya geçme, ileriye doğru bir aksiyon yaratma niyeti ve becerisi olan her takım fenerbahçe'ye ecel terleri döktürür. bir ortalaması alınsa bu dörtlünün "sıçıp batırma" frekansı 3 pozisyonda 1 falandır en iyi ihtimalle... bu da şampiyonluk kovalayan bir takım için çok çok dar bir frekans aralığı.
ligin ilk 5'te 1'lik kısmını işte kah 25 dakikada 3 penaltıyla, kah 4-6-0'la, kah uzatmanın uzatmasında ebesinin nikahından atılan bir şutla gelen tesadüf golüyle falan geçirdiler. işlerin ciddileşeceği, takımların iyi kötü bir düzen tutturacağı, hele ki herkesin can derdiyle top oynamaya çalışacağı ocak-mart arası dönemde bu defans hattının ne kadar süpriz yaratacağı merak konusu. bunun güvensizliğiyle iyice geriye yaslanacak olan orta sahanın ne kadar hücum düşünebileceği, aynı şekilde 4-5-1 ya da 4-6-0 ile gömülecek rakiplere karşı bir yaratıcı oyuncu bir forvet ile ne kadar başarılı olabilecekleri kocaman soru işareti...
2019-2020 sezonunun 7. haftası itibarı ile 7 maçta 3 galibiyet 2 beraberlik almış bir takım. bu çok övülen performansını ligin kalanında da aynı istatistikle götürürse 15 galibiyet 10 berabelik yapar ki 55 puanla ligi şampiyon olarak bitirebilirlerse zaten efsane olur.
bize de en fazla bok yemek düşer :)