160
inter'i çalıştırmakta olan italyan teknik direktör.
kendisi juventus'la gerçekten güzel işler yapmış ve 2016-2017 sezonu için chelsea'ya gitmişti. şimdi bayram değil seyran değil niye bu başlığa yazmaya başladım? konumuza gelelim o halde.
conte juventus takımıyla pirlo'yu regista olarak kullandığı 3-5-2 ile harika oyunlar çıkartıyordu takımına. chelsea'ye geldiğinde ise selefi hiddink 4'lü defans hattıyla çıkıyordu maçlara ve conte de oyuncuların alışık olmadığı 3-5-2 yerine, takımın daha alışık olduğu 4-1-4-1 veya maç içinde 4-2-3-1'e dönebilecek bir kadroyla çıkıyor, kante-matic ortada önlerinde oscar, kanatlarda willian ve hazard, en uçta ise costa ile oynuyordu.
dönüp baktığınızda isimler için gayet ideal bir diziliş gibi duruyor. ancak evdeki hesap çarşıya uymadı işte.
o sezon ilk 3 maçta west ham, watford ve burnley'i ıkına ıkına yendikten sonraki 3 haftada ise işe yaramadı. ilk swensea ile berabere kaldı. sonra kendi evinde liverpool'a ve deplasmanda da arsenal'a yenildi. işte konunun bizim için önemli olan kısmı burada başlıyor.
ligin 7.haftası geldiğinde ise deplasmanda hull city ile karşılaşacak olan chelsea'de conte bir farklılık yaptı. takımı 3'lü defans ile çıkardı. evet conte baktı olmuyor kendisini kendisi yapan 3'lü defansa dönmüştü. sonra ne mi oldu? peşpeşe hull city, leicester, manchester united, southampton, everton, middlesbrough, tottenham, city, west bromwich, sunderland, crystal palace, bournemouth, stoke city maçlarını kazandı. 13 maç diye yazmama sebebim ise, yendiği takımların kayseri falan olmadığını idrak edelim diye.
conte'nin kendi sistemine döndüğü bu chelsea takımı, 13 maçta bu takımlara 32 gol atıp, 4 gol yedi! evet sadece 4 gol yedi 13 maç boyunca. üstelik hiç kırmızı kart görmediğini de hatırlatalım(pozisyonu iyi ayarlanan bir futbolcunun kırmızı kart görmesine de gerek kalmaz.).
conte'nin takımı o sezon premier lig'i 93 puanla şampiyon oluyor. ingiltere'ye göre modası geçmiş, 90'larda kalmış ve wenger ile birlikte rafa kalkan 3'lü savunma ile şampiyon oluyor.
aslına bakarsanız conte amerika'yı yeniden keşfetmedi, sadece oyuncuların uyum sağlayamadığı bir sistem ile uğraşmak yerine daha makul olanı seçti.
bizimle ilgili olan kısmı elbette fatih terim. 2019-2020 sezonunun 6.haftası itibariyle gördük ki bu takım fatih hocanın sistemini oynayamıyor. bu fatih hoca kötü hoca demek değildir. conte de kötü hoca değildi. sadece gereksiz inat yapmadı.
bundan sonra fatih hocanın yapması gereken ise gereksiz inat yapmayarak, takımın bunu oynayamadığını kabullenmek olacaktır. sözlükteki herkesin ve elbette benim de hayalim olan 4-4-2 gayet makul görünüyor. hatta bırakın 4-4-2'yi, o kadar 3-5-2 konuştuk, onu bile uygulayabilir. her şeyden ziyade bir taraftar olarak en azından bir şeyler değiştirmek istediğini görmek istiyoruz.
daha fazla sayı, diziliş veya istatistik vererek bıktırmak istemem, hocanın tüm istatistikleri didik didik ettiğinden, harf harf hepsini bildiğinden de eminim. hocam artık ne olur bizi utandırmayacak bir takım çıksın sahaya. lütfen.
conte'de çok inatçı, anlaşması zor, dik kafalı olarak bilinir ve hatta lukaku *gelmeyecek diye ortalığı yangın yerine bile çevirmişti daha bu sezon* başında ancak yukarıdaki bahsettiklerimi de yapan conte'dir.
kendisi juventus'la gerçekten güzel işler yapmış ve 2016-2017 sezonu için chelsea'ya gitmişti. şimdi bayram değil seyran değil niye bu başlığa yazmaya başladım? konumuza gelelim o halde.
conte juventus takımıyla pirlo'yu regista olarak kullandığı 3-5-2 ile harika oyunlar çıkartıyordu takımına. chelsea'ye geldiğinde ise selefi hiddink 4'lü defans hattıyla çıkıyordu maçlara ve conte de oyuncuların alışık olmadığı 3-5-2 yerine, takımın daha alışık olduğu 4-1-4-1 veya maç içinde 4-2-3-1'e dönebilecek bir kadroyla çıkıyor, kante-matic ortada önlerinde oscar, kanatlarda willian ve hazard, en uçta ise costa ile oynuyordu.
dönüp baktığınızda isimler için gayet ideal bir diziliş gibi duruyor. ancak evdeki hesap çarşıya uymadı işte.
o sezon ilk 3 maçta west ham, watford ve burnley'i ıkına ıkına yendikten sonraki 3 haftada ise işe yaramadı. ilk swensea ile berabere kaldı. sonra kendi evinde liverpool'a ve deplasmanda da arsenal'a yenildi. işte konunun bizim için önemli olan kısmı burada başlıyor.
ligin 7.haftası geldiğinde ise deplasmanda hull city ile karşılaşacak olan chelsea'de conte bir farklılık yaptı. takımı 3'lü defans ile çıkardı. evet conte baktı olmuyor kendisini kendisi yapan 3'lü defansa dönmüştü. sonra ne mi oldu? peşpeşe hull city, leicester, manchester united, southampton, everton, middlesbrough, tottenham, city, west bromwich, sunderland, crystal palace, bournemouth, stoke city maçlarını kazandı. 13 maç diye yazmama sebebim ise, yendiği takımların kayseri falan olmadığını idrak edelim diye.
conte'nin kendi sistemine döndüğü bu chelsea takımı, 13 maçta bu takımlara 32 gol atıp, 4 gol yedi! evet sadece 4 gol yedi 13 maç boyunca. üstelik hiç kırmızı kart görmediğini de hatırlatalım(pozisyonu iyi ayarlanan bir futbolcunun kırmızı kart görmesine de gerek kalmaz.).
conte'nin takımı o sezon premier lig'i 93 puanla şampiyon oluyor. ingiltere'ye göre modası geçmiş, 90'larda kalmış ve wenger ile birlikte rafa kalkan 3'lü savunma ile şampiyon oluyor.
aslına bakarsanız conte amerika'yı yeniden keşfetmedi, sadece oyuncuların uyum sağlayamadığı bir sistem ile uğraşmak yerine daha makul olanı seçti.
bizimle ilgili olan kısmı elbette fatih terim. 2019-2020 sezonunun 6.haftası itibariyle gördük ki bu takım fatih hocanın sistemini oynayamıyor. bu fatih hoca kötü hoca demek değildir. conte de kötü hoca değildi. sadece gereksiz inat yapmadı.
bundan sonra fatih hocanın yapması gereken ise gereksiz inat yapmayarak, takımın bunu oynayamadığını kabullenmek olacaktır. sözlükteki herkesin ve elbette benim de hayalim olan 4-4-2 gayet makul görünüyor. hatta bırakın 4-4-2'yi, o kadar 3-5-2 konuştuk, onu bile uygulayabilir. her şeyden ziyade bir taraftar olarak en azından bir şeyler değiştirmek istediğini görmek istiyoruz.
daha fazla sayı, diziliş veya istatistik vererek bıktırmak istemem, hocanın tüm istatistikleri didik didik ettiğinden, harf harf hepsini bildiğinden de eminim. hocam artık ne olur bizi utandırmayacak bir takım çıksın sahaya. lütfen.
conte'de çok inatçı, anlaşması zor, dik kafalı olarak bilinir ve hatta lukaku *gelmeyecek diye ortalığı yangın yerine bile çevirmişti daha bu sezon* başında ancak yukarıdaki bahsettiklerimi de yapan conte'dir.