77
1 ay içerisinde 3 hayati maça çıkacağız. ve bunların hepsi içerde yani ali samiyen'de.
(bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)
(bkz: 1 ekim 2019 galatasaray psg maçı)
(bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı)
bu 3 maçın da ayrı ayrı büyük önemi var. birisi derbi zaten, hem moral açısından hem de rakibi altımıza almamız açısından kazanmamız değerli olur. diğer ikisi de avrupa'da hayallerimize yaklaşmak, adımızı tekrar duyurmak ve grupta avantaj sağlamak açısından çok önemli.
tribünlerimiz son 2 sezondur son haftalarda vites yükseltiyorlar. içerdeki maçlarımız son haftalara denk geldiğinden dolayı olan beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor'a oluyor, bu konuda fenerbahçe şanslı... ama bir yerden başlamak lazım. falcao ve diğer yeni transferlerin taraftarımız üzerindeki heyecanını görebiliyorum. bu yüzden bu heyecanla ve şevkle beraber bu sezon farklı bir tribün göreceğimizi düşünüyorum.
taraftarlarımız, kışkırtmalara gelmeden tam tersine rakibi sinirlendirecek, skor ne olursa olsun yoğun uğultu ve ses eşliğinde 90 dakika susmadan takımına itici güç olacak. misal; skor 2-0 iken 'oley, oley' çekmeyecekler, '3,3,3' diye bağırmayacaklar, bayık besteler girmeyecekler. zor birşey değil aslında.
bence olur bu iş.
edit: düzeltme
(bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)
(bkz: 1 ekim 2019 galatasaray psg maçı)
(bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı)
bu 3 maçın da ayrı ayrı büyük önemi var. birisi derbi zaten, hem moral açısından hem de rakibi altımıza almamız açısından kazanmamız değerli olur. diğer ikisi de avrupa'da hayallerimize yaklaşmak, adımızı tekrar duyurmak ve grupta avantaj sağlamak açısından çok önemli.
tribünlerimiz son 2 sezondur son haftalarda vites yükseltiyorlar. içerdeki maçlarımız son haftalara denk geldiğinden dolayı olan beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor'a oluyor, bu konuda fenerbahçe şanslı... ama bir yerden başlamak lazım. falcao ve diğer yeni transferlerin taraftarımız üzerindeki heyecanını görebiliyorum. bu yüzden bu heyecanla ve şevkle beraber bu sezon farklı bir tribün göreceğimizi düşünüyorum.
taraftarlarımız, kışkırtmalara gelmeden tam tersine rakibi sinirlendirecek, skor ne olursa olsun yoğun uğultu ve ses eşliğinde 90 dakika susmadan takımına itici güç olacak. misal; skor 2-0 iken 'oley, oley' çekmeyecekler, '3,3,3' diye bağırmayacaklar, bayık besteler girmeyecekler. zor birşey değil aslında.
bence olur bu iş.
edit: düzeltme
