7555
2017-2018 yaz transfer döneminde tudor'un hoca olduğu dönem takımımıza kazandırılmış faslı on (!) numara oyuncusu.
öncelikle kendisine geçmiş olsun dileklerimi yollamak istiyorum, umarım kısa sürede sahalara döner, kendisine yapılanı o başkasına yapsaydı bugün kimbilir neler deniliyordu.
kariyerinin en iyi dönemlerini montpellier'de geçirmiş ve sonrasında bir türlü eski günlerine dönememiş, galatasaray'a transferiyle birlikte yeniden başarılar ve kupalar kazanmaya başlamıştır. takımımız oyuncuyu yaklaşık 10 milyon euro bonservis bedeli ile transfer etmiş ve oyuncu yılda 4 milyon euronun üstünde para kazanmaktadır.
oyuncunun galatasaray'da oynadığı 74 maçta 9 gol 21 asisti bulunmaktadır, skor katkısı olarak montpellier'de oynadığı 144 maçı da dikkate alırsak en fazla katkısını galatasaray'da yapmıştır.
belhanda'nın ne övüldüğü kadar önemli ne de yerildiği kadar önemsiz bir oyuncu olduğunu düşünüyorum, oyuncuyla ilgili verdiğim istatistiklerin temel nedeni de bu ki skor katkısı dışında çok fazla kilit pas verdiğini ve son iki yılda bu konuda en iyi oyuncu olduğunu da tahmin ediyorum, bu sürecin bir senelik diliminde de "neredeyse" önünde santrafor olmadan oynadığını da unutmayalım.
peki belhanda neyi iyi neyi kötü yapar, neden galatasaray taraftarları arasında bu kadar ikileme sebep olur? öncelikle kendisinin modern bir ofansif orta saha oyuncusu olduğunu söylemeliyiz, klasik on numaralar gibi sadece hücum hattında kritik topları kullanıp skor katkısı yapayım yeterli düşüncesinde değildir. top rakipteyken basar, alan daraltmaya çalışır, adam kovalar, topsuz oyunda da yer almaya çalışır, tabiiki bunları mükemmel düzeyde yapmaz ancak kıyaslandığı oyuncuların bunların hemen hiç birini yapmadığını görmemiz gerekir. güncel örnek olarak max kruse ve adem ljajic. evet ikisi de iyi oyuncular ama bu oyuncular yukarıda yazdıklarımı yapmazlar, örneğin ljajic playmaker gibi oynar, takımın hücum aksiyonlarını yönetir, topu da iyi kullanır, çalım atar, şut çeker vs. belhanda ise saydığım defansif katkılarının dışında ljajic gibi hücum aksiyonlarını yönetmede görev alır, aslında eleştirilme veya insanları ikileme düşürme sebebi de tam bu noktada başlamaktadır. "bence" hücum aksiyonlarında sürekli olarak örnek verilen on numaralar gibi etkili değildir, klas çalımlar atmaz, klas şutlar çekmez, muz ortalarla duran top tehlikeleri yaratmaz, bu adamlara göre daha düz oynar ancak istendiğinde o skor katkısını da verir hah ya veremezse? işte veremediği noktada eleştiriler başlar, böyle on numara mı olur, bu adama mı 10 milyon euro ödendi, bu adam mı 4 milyon euro maaş alıyor sesleri yükselmeye başlar. kimse işin defansif noktasındaki katkılarını görmez çünkü bu ülkede futbol göze hoş gelen hareketleri yapanları, topun kaleye girmesini sağlayanları popülerleştirir. her şeyden biraz biraz olan oyuncular eleştirilmeye ve hakettiği değeri görmemeye mahkumdur. o yüzden ljajic, sosa, kruse, belhanda anketlerinde galatasaraylılar bile belhanda'ya oy vermez.
bunlara rağmen galatasaray teknik direktörü imparator fatih terim ısrarla takımın belhanda'ya olan ihtiyacından ve ellerinde muadil bir oyuncu bulunmamasından bahseder, bu bile galatasaray oyuncusunu yerin dibine sokmamak için yeterlidir, komşunun tavuğunun kaz gibi göründüğünü de eklememiz gerekir tabiiki.
belhanda'yı statta da defalarca izlemiş birisi olarak olaya kendi açımdan baktığımda ise belhanda'nın takıma faydalı bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim, özellikle son dönemde sıkıntısını çektiğimiz hızlı pas oyununa önemli katkıları olmaktadır ve gerçekten de hücumda top sürecek, kilit paslar atacak, yeri geldiğinde şut çekecek oyuncumuz da o seviyede bulunmamaktadır. ancak bir çok konuda yetenekli olmasına rağmen; laubali oyunu, agresif tavırlarıyla sürekli karta yakın olması, oyuna küsmesi ve hücumda sık sık top kaptırmasından dolayı da kendisine mesafeli yaklaşıyorum. çünkü ben oyuncuların yeteneklerine ihanet etmesini kaldıramıyorum, ısrarla aynı hataların yapılmasını kabullenemiyorum. pas hızı ayarlayamamaktan veya başka sebeplerden dolayı topun en tehlikeli şekilde kaybedilmesi yani hücuma çıkarken yapılan pas hataları takıma hem mental hem de fiziksel açıdan ciddi şekilde zarar veriyor. dolayısıyla da eğer belhanda o maçta gol veya asist de üretemediyse gözler de direk ona çevriliyor, denizli maçında marcao'nun gördüğü kart öncesi çok basit bir şekilde topu kaybedip rakibe vermesi aklıma gelen en güncel örnek.
onun dışında yaşının artık 29 olması ve takımda en çok maaş alan üçüncü oyuncu olması dolayısıyla da para ederken satılması gerektiğini ve iki hanelere satılabildiği taktirde yerine potansiyelli iki transferin yapılabileceğini düşünüyorum yine de muhtemelen bu ihtimal gelecek yaz dönemine kadar gerçekleşmeyecek.
öncelikle kendisine geçmiş olsun dileklerimi yollamak istiyorum, umarım kısa sürede sahalara döner, kendisine yapılanı o başkasına yapsaydı bugün kimbilir neler deniliyordu.
kariyerinin en iyi dönemlerini montpellier'de geçirmiş ve sonrasında bir türlü eski günlerine dönememiş, galatasaray'a transferiyle birlikte yeniden başarılar ve kupalar kazanmaya başlamıştır. takımımız oyuncuyu yaklaşık 10 milyon euro bonservis bedeli ile transfer etmiş ve oyuncu yılda 4 milyon euronun üstünde para kazanmaktadır.
oyuncunun galatasaray'da oynadığı 74 maçta 9 gol 21 asisti bulunmaktadır, skor katkısı olarak montpellier'de oynadığı 144 maçı da dikkate alırsak en fazla katkısını galatasaray'da yapmıştır.
belhanda'nın ne övüldüğü kadar önemli ne de yerildiği kadar önemsiz bir oyuncu olduğunu düşünüyorum, oyuncuyla ilgili verdiğim istatistiklerin temel nedeni de bu ki skor katkısı dışında çok fazla kilit pas verdiğini ve son iki yılda bu konuda en iyi oyuncu olduğunu da tahmin ediyorum, bu sürecin bir senelik diliminde de "neredeyse" önünde santrafor olmadan oynadığını da unutmayalım.
peki belhanda neyi iyi neyi kötü yapar, neden galatasaray taraftarları arasında bu kadar ikileme sebep olur? öncelikle kendisinin modern bir ofansif orta saha oyuncusu olduğunu söylemeliyiz, klasik on numaralar gibi sadece hücum hattında kritik topları kullanıp skor katkısı yapayım yeterli düşüncesinde değildir. top rakipteyken basar, alan daraltmaya çalışır, adam kovalar, topsuz oyunda da yer almaya çalışır, tabiiki bunları mükemmel düzeyde yapmaz ancak kıyaslandığı oyuncuların bunların hemen hiç birini yapmadığını görmemiz gerekir. güncel örnek olarak max kruse ve adem ljajic. evet ikisi de iyi oyuncular ama bu oyuncular yukarıda yazdıklarımı yapmazlar, örneğin ljajic playmaker gibi oynar, takımın hücum aksiyonlarını yönetir, topu da iyi kullanır, çalım atar, şut çeker vs. belhanda ise saydığım defansif katkılarının dışında ljajic gibi hücum aksiyonlarını yönetmede görev alır, aslında eleştirilme veya insanları ikileme düşürme sebebi de tam bu noktada başlamaktadır. "bence" hücum aksiyonlarında sürekli olarak örnek verilen on numaralar gibi etkili değildir, klas çalımlar atmaz, klas şutlar çekmez, muz ortalarla duran top tehlikeleri yaratmaz, bu adamlara göre daha düz oynar ancak istendiğinde o skor katkısını da verir hah ya veremezse? işte veremediği noktada eleştiriler başlar, böyle on numara mı olur, bu adama mı 10 milyon euro ödendi, bu adam mı 4 milyon euro maaş alıyor sesleri yükselmeye başlar. kimse işin defansif noktasındaki katkılarını görmez çünkü bu ülkede futbol göze hoş gelen hareketleri yapanları, topun kaleye girmesini sağlayanları popülerleştirir. her şeyden biraz biraz olan oyuncular eleştirilmeye ve hakettiği değeri görmemeye mahkumdur. o yüzden ljajic, sosa, kruse, belhanda anketlerinde galatasaraylılar bile belhanda'ya oy vermez.
bunlara rağmen galatasaray teknik direktörü imparator fatih terim ısrarla takımın belhanda'ya olan ihtiyacından ve ellerinde muadil bir oyuncu bulunmamasından bahseder, bu bile galatasaray oyuncusunu yerin dibine sokmamak için yeterlidir, komşunun tavuğunun kaz gibi göründüğünü de eklememiz gerekir tabiiki.
belhanda'yı statta da defalarca izlemiş birisi olarak olaya kendi açımdan baktığımda ise belhanda'nın takıma faydalı bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim, özellikle son dönemde sıkıntısını çektiğimiz hızlı pas oyununa önemli katkıları olmaktadır ve gerçekten de hücumda top sürecek, kilit paslar atacak, yeri geldiğinde şut çekecek oyuncumuz da o seviyede bulunmamaktadır. ancak bir çok konuda yetenekli olmasına rağmen; laubali oyunu, agresif tavırlarıyla sürekli karta yakın olması, oyuna küsmesi ve hücumda sık sık top kaptırmasından dolayı da kendisine mesafeli yaklaşıyorum. çünkü ben oyuncuların yeteneklerine ihanet etmesini kaldıramıyorum, ısrarla aynı hataların yapılmasını kabullenemiyorum. pas hızı ayarlayamamaktan veya başka sebeplerden dolayı topun en tehlikeli şekilde kaybedilmesi yani hücuma çıkarken yapılan pas hataları takıma hem mental hem de fiziksel açıdan ciddi şekilde zarar veriyor. dolayısıyla da eğer belhanda o maçta gol veya asist de üretemediyse gözler de direk ona çevriliyor, denizli maçında marcao'nun gördüğü kart öncesi çok basit bir şekilde topu kaybedip rakibe vermesi aklıma gelen en güncel örnek.
onun dışında yaşının artık 29 olması ve takımda en çok maaş alan üçüncü oyuncu olması dolayısıyla da para ederken satılması gerektiğini ve iki hanelere satılabildiği taktirde yerine potansiyelli iki transferin yapılabileceğini düşünüyorum yine de muhtemelen bu ihtimal gelecek yaz dönemine kadar gerçekleşmeyecek.
