18
sabah otobüste gelirken apar topar bir entry yazmıştım (bkz: fatih terim/#2769841),
ekşi'de bir arkadaş ise çok güzel yazmış. beğendim buraya da koyayım.
--- alıntı ---
bu taktik bilmiyor, gazla çalıştırıyor algısı çok yeni değil. doksanlı yıllarda da vardı, iyi de gündem yapardı. fatih hoca bu tartışmalardan çok defa yıprandı, bazı zamanlarda teknik direktörlüğü bırakma noktasına dahi geldi.
futbolunun bir kesim tarafından hiç bir zaman beğenilmemesi, taktik bilmiyor algıları, başarılarına tesadüf denilmesi vs vs..
yine algı yönetimi ile başkanla arasının açılması, yangından mal kaçırır gibi getirilen yabancı sınırı, uefa kupası sonrası liseyle arasının açılması, milli takıma giderken nispeten taraftarla arasının açılması vs vs..
demem o ki ali koç’un zayıf hayalgücüyle terim için yaptığı planların hepsini galatasaray camiası zamanında yaşadı.
olan biten her şeyden, geçen 3 dönem sonunda tüm camia şapkasını önüne koydu, galatasaray ve fatih terim isminin ayrılmaması gerektiğini idrak etti. lisesinden taraftarına, başkandan divan kuruluna kim varsa hocanın etrafında birleşmiş durumda. bu galatasaray’ın uzun zamandır yaşayamadığı bir bütünleşme.
ali koç söylemleriyle sadece camiayı bir araya getiriyor. eskiden bu içten karıştırmalar konvansiyonel medyayla yapılırdı, sana ne sunulursa onu alırsın misali.. sonuç olarak camia bir yerde karışır ip inceldiği yerden kopardı. şimdi camiadan çıkan tek çatlak ses hıncal uluç.
artık aktif sosyal medya var ve bu zat trolleriyle aynı işi yapmaya çalışıyor. (bkz: 12 numara) tabi sosyal medyada troller haricinde milyonlarca insan var, her zaman algı yönetimi tutmuyor. tutuyorsa da fenerbahçe camiasına tutuyor, karşı taraf kendi içinde kenetlenmiş oluyor. bu da hem sosyal gerginliğe yol açıyor hem de konvansiyonel medyayla yapılan algının tam tersi yönde çalışıyor.
bu yönden ulaşılan nokta da, koç varisinin artık satın almış olduğu diyebileceğimiz kulübünün tabanını konsolide etmekten başka bir şey değil.
fatih terim’in tazminatı, fatih terim’in cezaları, kurgulanmış düzen söylemleri.. kazanım ne peki? rekabetin düşmanlığa dönüştüğü bir futbol ortamı, bir de başarısızlığın maskelenmesi.
sözün özü terim’in bir yere gittiği yok. galatasaray camiası belki ilk defa bir konuda konsensus oluşturdu, terim 4. döneminde kırmızı çizgimiz oldu.
ben hocayı biraz tanıyabildiysem bu husus kendisinde asla rehavet yaratmayacaktır. kulübün ekosisteminin doğal sonucu olarak ortada fol fos yokken camia olarak birbirimizi yemeye başlarız normalde, ama bu kulüpler birliğidir, koçtur, ormandır derken bu süre nereden baksan 3-5 sene ötelenmiştir geçen seneden beridir yaşadıklarımızdan sebeple.
buradan yola çıkarak ali koç ve avanesine teşekkür etmek mi lazım, sürekli ortalığı germelerinden dolayı lanet okumak mı lazım karar veremiyorum.
öyle ya da böyle, galatasaray futbol takımı böyle bir değerini artık kaybedemeyeceğini farketmiş durumda. hoca da tecrübeli taraftar da tecrübeli divan kurulu da.. en azından bir 3 sene daha takımın başında kalırsa neler yapabileceğini galatasaraylı olan da olmayan da çok iyi biliyor. ondan bu çırpınışlar, karalamalar, iftiralar, sataşmalar... şükür ki bize yarıyor...
--- alıntı ---
https://eksisozluk.com/entry/95534605
ekşi'de bir arkadaş ise çok güzel yazmış. beğendim buraya da koyayım.
--- alıntı ---
bu taktik bilmiyor, gazla çalıştırıyor algısı çok yeni değil. doksanlı yıllarda da vardı, iyi de gündem yapardı. fatih hoca bu tartışmalardan çok defa yıprandı, bazı zamanlarda teknik direktörlüğü bırakma noktasına dahi geldi.
futbolunun bir kesim tarafından hiç bir zaman beğenilmemesi, taktik bilmiyor algıları, başarılarına tesadüf denilmesi vs vs..
yine algı yönetimi ile başkanla arasının açılması, yangından mal kaçırır gibi getirilen yabancı sınırı, uefa kupası sonrası liseyle arasının açılması, milli takıma giderken nispeten taraftarla arasının açılması vs vs..
demem o ki ali koç’un zayıf hayalgücüyle terim için yaptığı planların hepsini galatasaray camiası zamanında yaşadı.
olan biten her şeyden, geçen 3 dönem sonunda tüm camia şapkasını önüne koydu, galatasaray ve fatih terim isminin ayrılmaması gerektiğini idrak etti. lisesinden taraftarına, başkandan divan kuruluna kim varsa hocanın etrafında birleşmiş durumda. bu galatasaray’ın uzun zamandır yaşayamadığı bir bütünleşme.
ali koç söylemleriyle sadece camiayı bir araya getiriyor. eskiden bu içten karıştırmalar konvansiyonel medyayla yapılırdı, sana ne sunulursa onu alırsın misali.. sonuç olarak camia bir yerde karışır ip inceldiği yerden kopardı. şimdi camiadan çıkan tek çatlak ses hıncal uluç.
artık aktif sosyal medya var ve bu zat trolleriyle aynı işi yapmaya çalışıyor. (bkz: 12 numara) tabi sosyal medyada troller haricinde milyonlarca insan var, her zaman algı yönetimi tutmuyor. tutuyorsa da fenerbahçe camiasına tutuyor, karşı taraf kendi içinde kenetlenmiş oluyor. bu da hem sosyal gerginliğe yol açıyor hem de konvansiyonel medyayla yapılan algının tam tersi yönde çalışıyor.
bu yönden ulaşılan nokta da, koç varisinin artık satın almış olduğu diyebileceğimiz kulübünün tabanını konsolide etmekten başka bir şey değil.
fatih terim’in tazminatı, fatih terim’in cezaları, kurgulanmış düzen söylemleri.. kazanım ne peki? rekabetin düşmanlığa dönüştüğü bir futbol ortamı, bir de başarısızlığın maskelenmesi.
sözün özü terim’in bir yere gittiği yok. galatasaray camiası belki ilk defa bir konuda konsensus oluşturdu, terim 4. döneminde kırmızı çizgimiz oldu.
ben hocayı biraz tanıyabildiysem bu husus kendisinde asla rehavet yaratmayacaktır. kulübün ekosisteminin doğal sonucu olarak ortada fol fos yokken camia olarak birbirimizi yemeye başlarız normalde, ama bu kulüpler birliğidir, koçtur, ormandır derken bu süre nereden baksan 3-5 sene ötelenmiştir geçen seneden beridir yaşadıklarımızdan sebeple.
buradan yola çıkarak ali koç ve avanesine teşekkür etmek mi lazım, sürekli ortalığı germelerinden dolayı lanet okumak mı lazım karar veremiyorum.
öyle ya da böyle, galatasaray futbol takımı böyle bir değerini artık kaybedemeyeceğini farketmiş durumda. hoca da tecrübeli taraftar da tecrübeli divan kurulu da.. en azından bir 3 sene daha takımın başında kalırsa neler yapabileceğini galatasaraylı olan da olmayan da çok iyi biliyor. ondan bu çırpınışlar, karalamalar, iftiralar, sataşmalar... şükür ki bize yarıyor...
--- alıntı ---
https://eksisozluk.com/entry/95534605
