426
--- ben hagi yi sevdim ---
ben hagiyi gol attıktan sonra yüzünde beliren, hafif utangaçlık, hafif gurur, hafif şımarık çocuk edası kokan gülüşü için sevdim..
ben hagiyi vanda 2 gol attığında, trabzona galatasaray adına ilk frikik golünü attığında kapalı tribünün önüne koşup diz çöktüğünde sevdim..
ben hagiyi arkasından gelenin onun bu hareketi yapacağını bildiği halde engelleyemediği topuk pasları için sevdim..
ben hagiyi kolunda pazubandı olmayan gizli kaptan, gerçek lider olduğu için sevdim..
ben hagiyi annesini, babasını galatasarayda oynarken kaybedip, yasını, galatasaray formasıyla sakallı çıktığı maçlarda tuttuğu için sevdim..
ben hagiyi her maç öncesi özenle sargıladığı ayakları için sevdim..
ben hagiyi türkçe öğrenme çabası için sevdim..
ben hagiyi bir samsun maçında ne yapılırsa yapılsın gol girmediği bir anda, sonradan oyuna girip topla ilk bulustuğu anda attığı şutla kazandırdığı gol için sevdim..
ben hagiyi bir başka maçta oyundan çıktıktan sonra kalenin arkasına gidip, bir duran topta arkadaşlarına nereye atmaları konusunda direktif verirken görüp, bir de onun dediği yapılıp gol gelince sevdim..
ben hagiyi her basın toplantısında söze normalll diye başladığı için sevdim..
ben hagiyi erol ersoyun sahasında galatasaraydan şampiyonluğu çalanların hepsinin yüzüne tükürdüğü için sevdim..
ben hagiyi samuel johnsonın kaburgasını kırdığı icin sevdim.. (eğerki fanatizim bazı şeyler gerektiriyosa onuda yaparız.)
ben hagiyi viyanada 20 yaşında delikanlı gibi tüm yarı sahayı geçip attığı golden sonra çocuk gibi sevinip arkadaşlarına elleriyle gelin gelin yaptığı için sevdim.
ben hagiyi sahanın bir ucundan bir ucuna attığı milimetrik paslar için sevdim..
ben hagiyi bacanağı popescu için sevdim..
ben hagiyi spikeri 8 kez hagi! hagi! hagi!..diye bağırttırabildiği için sevdim..
ben hagiyi roberto carlosa attığı çalımdan sonra salladığı el için sevdim..
ben hagiyi allahın sarhoşu tony adamsa caktığı yumruk için sevdim..
ben hagiyi athletic bilbaoya son dakikada attığı gol için sevdim..
ben hagiyi monacoya attığı gol sonrası fransız spikere çığlık attırdığı için sevdim..
ben hagiyi istanbul maçında son dakikada, leedste ilk dakikalarda, öylesine kritik, öylesine zor penaltılar için gözünü kırpmadan penaltı noktasına gittiğinde sevdim..
ben hagiyi topu ayağına aldığında parkendeki, o nasıl da mağrur tüm ingilizlerin soluğunu tuttuğunu gördüğüm için sevdim..
ben hagiyi monacoda süper kupa seremonisinde başına bağladığı bantla çocuk gibi eğlendiği için sevdim..
ben hagiyi sırtında yazan 10 rakamı ona bu derece yakıştığı için sevdim..
ben hagiyi milli marşımızı eli kalbinde dinlediği için sevdim..
ben hagiyi mütevazılığı için sevdim..
ben hagiyi gerçek commandante olduğu için sevdim..
ben hagiyi galatasarayı bu derece sevdiği için sevdim..
ve ben hagiyi üzerindeki forma ona çok yakıştığı için sevdim...
--- ben hagi yi sevdim ---
ben hagiyi gol attıktan sonra yüzünde beliren, hafif utangaçlık, hafif gurur, hafif şımarık çocuk edası kokan gülüşü için sevdim..
ben hagiyi vanda 2 gol attığında, trabzona galatasaray adına ilk frikik golünü attığında kapalı tribünün önüne koşup diz çöktüğünde sevdim..
ben hagiyi arkasından gelenin onun bu hareketi yapacağını bildiği halde engelleyemediği topuk pasları için sevdim..
ben hagiyi kolunda pazubandı olmayan gizli kaptan, gerçek lider olduğu için sevdim..
ben hagiyi annesini, babasını galatasarayda oynarken kaybedip, yasını, galatasaray formasıyla sakallı çıktığı maçlarda tuttuğu için sevdim..
ben hagiyi her maç öncesi özenle sargıladığı ayakları için sevdim..
ben hagiyi türkçe öğrenme çabası için sevdim..
ben hagiyi bir samsun maçında ne yapılırsa yapılsın gol girmediği bir anda, sonradan oyuna girip topla ilk bulustuğu anda attığı şutla kazandırdığı gol için sevdim..
ben hagiyi bir başka maçta oyundan çıktıktan sonra kalenin arkasına gidip, bir duran topta arkadaşlarına nereye atmaları konusunda direktif verirken görüp, bir de onun dediği yapılıp gol gelince sevdim..
ben hagiyi her basın toplantısında söze normalll diye başladığı için sevdim..
ben hagiyi erol ersoyun sahasında galatasaraydan şampiyonluğu çalanların hepsinin yüzüne tükürdüğü için sevdim..
ben hagiyi samuel johnsonın kaburgasını kırdığı icin sevdim.. (eğerki fanatizim bazı şeyler gerektiriyosa onuda yaparız.)
ben hagiyi viyanada 20 yaşında delikanlı gibi tüm yarı sahayı geçip attığı golden sonra çocuk gibi sevinip arkadaşlarına elleriyle gelin gelin yaptığı için sevdim.
ben hagiyi sahanın bir ucundan bir ucuna attığı milimetrik paslar için sevdim..
ben hagiyi bacanağı popescu için sevdim..
ben hagiyi spikeri 8 kez hagi! hagi! hagi!..diye bağırttırabildiği için sevdim..
ben hagiyi roberto carlosa attığı çalımdan sonra salladığı el için sevdim..
ben hagiyi allahın sarhoşu tony adamsa caktığı yumruk için sevdim..
ben hagiyi athletic bilbaoya son dakikada attığı gol için sevdim..
ben hagiyi monacoya attığı gol sonrası fransız spikere çığlık attırdığı için sevdim..
ben hagiyi istanbul maçında son dakikada, leedste ilk dakikalarda, öylesine kritik, öylesine zor penaltılar için gözünü kırpmadan penaltı noktasına gittiğinde sevdim..
ben hagiyi topu ayağına aldığında parkendeki, o nasıl da mağrur tüm ingilizlerin soluğunu tuttuğunu gördüğüm için sevdim..
ben hagiyi monacoda süper kupa seremonisinde başına bağladığı bantla çocuk gibi eğlendiği için sevdim..
ben hagiyi sırtında yazan 10 rakamı ona bu derece yakıştığı için sevdim..
ben hagiyi milli marşımızı eli kalbinde dinlediği için sevdim..
ben hagiyi mütevazılığı için sevdim..
ben hagiyi gerçek commandante olduğu için sevdim..
ben hagiyi galatasarayı bu derece sevdiği için sevdim..
ve ben hagiyi üzerindeki forma ona çok yakıştığı için sevdim...
--- ben hagi yi sevdim ---