97
öyle bir sezondurki, lig tarihinin en başarılı takımının yöneticileri ve taraftarları, resmi bir açıklama olmasa da, teknik direktörleri cezalıyken, takımı sahada yönetmesi için yardımcı antrenör aramakta, en azından düşünmektedir. burada eleştirim kulübe ya da taraftara değil; içerisinde bulunduğumuz mide bulandırıcı futbol ortamınadır. zaten o futbol ortamıki, öznelerini, ilk aut atışından zaman geçirmeye başlayan kaleciler, tüm oyun planını faul yapmak ve geride beklemek üzerine kurmuş takım ve hocalar, siyasilerin iki dudağının arasına sıkışmış futbol yöneticileri ve onların da iki dudağının arasına sıkışmış hakemler, takım muhabirliğini, takım amigoluğuyla karıştırmış sözde gazeteci ve yorumcular, yılın futbol takımına lig şampiyonundan tek bir oyuncu bile almayan yayıncı kuruluş oluşturmakta. belki birçok renktaş, bu durumda daha da hırslanıyor ve bileniyor; fakat ben her geçen gün bir adım daha uzaklaşıyorum bu ligden. duygusal olarak etkilenecek kadar galatasaraylı olmasam, bu ligin yüzüne bile bakacak halim/isteğim yok.