32
dünkü maçta* çatır çatır oynamış yetenekli genç kaleci. trabzonspor'un bu maçtan 1 puan çıkarmasını sağladı ve umuyorum ki gelecekte milli takım için de önemli bir değer olacak.
fakat her ne kadar taraf olsak da objektif yorum yapmak lazım, çünkü bu tip şeyleri fener yaşıyorsa ilerde biz de elbet yaşayacağız. bu arkadaş neredeyse ilk düdükten itibaren her aut atışında zaman geçirmek için elinden geleni yaptı. he bunu yapmasaydı bence fener'in efora dayalı içi boş baskısı onlara bir gol daha attırıp üç puanı getirecekti. geçen sezon 3-1 kazandığımız 10 şubat galatasaray trabzonspor maçını hatırlayınca aklıma arda akbulut'un daha henüz trabzonspor 1-0 öndeyken zaman geçirmeleri geliyor ki o gün nasıl çat diye cezalandırılması gerektiğini düşündüysem bugün de uğurcan'ın ilk dakikalardan sarı kart görmesini beklerdim.
bahsettiğim maçta arda 18. dakikada sarı kartı gördükten sonra o kadar rahat hareket edememişti. dünkü maç ve bundan sonraki her maç için beklentim ısrarla zaman geçiren kaleciye erken cezanın uygulanmasıdır.
bu arada bu ya da başka haksızlıklar bize yapılsa fenerliler de görür ama asla ağızlarını açmazlardı, o yüzden beter olsunlar. hatırlarsınız zaten, yukarıda bahsettiğim maçtan sonra fırtınalar koptu ve ümit öztürk bir iki tane lehimize* karar verdiği için uzun süre görev alamadı. buna rağmen geçtiğimiz sezon boyunca olduğu gibi kadıkoy'deki fenerbahçe maçı'nda ince ince doğrandık ama yine kimsenin sesi çıkmadı. o maç mabatları tutuşup sahaya tribünlerden toplar fırlattılar ama yediremediklerinden sadece "auuu kaç sene oldu yaw, öhö öhö" tarzı ergen ergen konuşmayı seçtiler. gereksiz uzattım ama yine de biz onlar gibi değiliz; doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini biliriz.
fakat her ne kadar taraf olsak da objektif yorum yapmak lazım, çünkü bu tip şeyleri fener yaşıyorsa ilerde biz de elbet yaşayacağız. bu arkadaş neredeyse ilk düdükten itibaren her aut atışında zaman geçirmek için elinden geleni yaptı. he bunu yapmasaydı bence fener'in efora dayalı içi boş baskısı onlara bir gol daha attırıp üç puanı getirecekti. geçen sezon 3-1 kazandığımız 10 şubat galatasaray trabzonspor maçını hatırlayınca aklıma arda akbulut'un daha henüz trabzonspor 1-0 öndeyken zaman geçirmeleri geliyor ki o gün nasıl çat diye cezalandırılması gerektiğini düşündüysem bugün de uğurcan'ın ilk dakikalardan sarı kart görmesini beklerdim.
bahsettiğim maçta arda 18. dakikada sarı kartı gördükten sonra o kadar rahat hareket edememişti. dünkü maç ve bundan sonraki her maç için beklentim ısrarla zaman geçiren kaleciye erken cezanın uygulanmasıdır.
bu arada bu ya da başka haksızlıklar bize yapılsa fenerliler de görür ama asla ağızlarını açmazlardı, o yüzden beter olsunlar. hatırlarsınız zaten, yukarıda bahsettiğim maçtan sonra fırtınalar koptu ve ümit öztürk bir iki tane lehimize* karar verdiği için uzun süre görev alamadı. buna rağmen geçtiğimiz sezon boyunca olduğu gibi kadıkoy'deki fenerbahçe maçı'nda ince ince doğrandık ama yine kimsenin sesi çıkmadı. o maç mabatları tutuşup sahaya tribünlerden toplar fırlattılar ama yediremediklerinden sadece "auuu kaç sene oldu yaw, öhö öhö" tarzı ergen ergen konuşmayı seçtiler. gereksiz uzattım ama yine de biz onlar gibi değiliz; doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini biliriz.