1920
büyük beklentiler ile geldiği başkanlığının ilk yılında fenerbahçe ve küme düşmek kelimeleri hep yanyana kullanıldı. bir insan düşünün ki hayatı boyunca her istediği olmuş, burnu düşse yere eğilip almayacak kadar büyük bir kibirle büyümüş. bütün bunların üstüne yaşadığı başarısızlığı hazmedemedi. galatasaray futbol takımının en önemli unsuru olan teknik direktörünün kimyasını bozma üzerine bir planlama yaptı. federasyonun hocaya tazminat ödemesinin üzerinden her yerde konuşmaya başladı. hareketlerini, benim de tasvip etmediğim ama ülke futbol dinamiklerinde işe yarayan hasan şaş agresivliğini keşfetti. hemen bir emre belözoğlu hamlesi ile bu açığı kapattı. galatasaray'in son sezon vuku bulan önemli sorunu forvet alamamayı tam çözeceğimiz esnada diğer hamlesi ile ; kulübüne 4 küsür teklif edilip, futbolcuyla da anlaşılan bir ortamda sadece ffp den dolayı kaynak sağlama amaçlı beklenmesi istenen vedat muriqi'i rize kulübü başkanını bir şekilde ikna ederek apar topar almasıydı. bunlar benim apaçık gördüğüm hamleleri. göremediklerimi ise 2 gün önce cnn de mehmet aslan şu sözleriyle ifade etti: ''fatih hoca tedirgin, çünkü futbolun önemli kurumları olan; federasyon, mhk, yazılı ve görsel basın üzerinde kuvvetli bir fenerbahçe rüzgarı estiğini kavradı. ha sorsanız buna evet der mi? bilmem ama bu onu bırakın transferi çok daha büyük sorunların beklediği yolunda tedirgin ediyor'' evet mehmet aslan bunları söyledi. diğer konuğun sorduğu ''peki öyle mi? gerçekten sorusuna da'' ben bilemem artık diyerek noktayı koydu....'' kısaca sayın ali koç o geldiği dönem kendisine düzülen methiyeler, centilmenlik yakıştırmalarına beni hiç inandıramamıştı. seçildiği gün yanımdakilere geçmişte yöneticiyken verdiği demeçlere bakın, o zaman batı yakasında değişen bir şey olmadığını göreceksiniz demiştim..