13001
saygı duymak ile bağlı olmak arasındaki farkın gittikçe unutulduğu bir yer olmaya doğru gidiyoruz sözlükte. buradaki her yazar ( gizli trol denemeleri haricinde ) galatasaray' ı birinci öncelik olarak görüyordur diye düşünüyorum; herhangi bir isim ya da kurum, futbol özelinde galatasarayımızdan daha değerli değildir ama çeşitli başlıklarda ciddi derecede isimler, takımımızdan önemli bir hale getiriliyor adeta. örneğin sneijder' in ayrılık sürecindeki durum, fatih terim' in takımımızdan üçüncü gidişi ve dördüncü gelişi sonrasındaki süreç, diagne transferi öncesi ve sezon sonundaki diagne başlıkları... örnekler çoğaltılabilir ama esas mesele şu, hepimiz takımımızın daha iyi, daha başarılı ve daima en ön sırada olmasını istiyoruz.
bakın realiteyi herhangi bir şekilde gizleyemez ya da çarpıtamazsınız, son 15 senede her şeyde olduğu gibi eleştiri ve analizde de toplumsal olarak geriye gittik. insanlar saygı duymak ya da benimsemek yerine, hayatlarındaki her kavrama bağlılık duyuyor ve bunların eleştirilmesine gereğinden fazla tepki gösterip, gözle görülen ve hatta çirkefliğe varan tepkilerde bulunuyorlar.
herhangi bir insan, diğer herhangi bir insanın öznel fikrini kabullenmek veya onaylamak zorunda değildir tabi ayrıca, aynı insan onaylamadığı, katılmadığı veya sempati duymadığı kavram, grup veya kişiler hakkında da saygısızlık, hakaret ya da iftira gibi kavramları kullanamaz.
aslında bu saydıklarım temel olarak, medeni ve makul insanlar için genel davranış kalıpları olması gerekirken artık adeta kutuplaşma her ince detaya yayılıyor toplumda.
değerli renktaşlarım, fanatizm son zamanlarda sözlüğümüzde galatasaray temelinde değil kişiler temelinde yapılır hale geldi bu çok ciddi bir sorun. nasıl ki ülkemizde her sorunlu durumda " dış güçler " çığırtkanlığı yapılıyorsa burada da teknik kadro, yönetim veya futbolcu özelinde yazılan her şeye " yalı çocuğu provakasyonu " yaftası yapılıyor. bizimle aynı fikirlere sahip olmayan veya onaylamayan herkes antu trolü değildir, esas odaklanmamız gereken nokta saygı, adap ve üslup.
umarım herkes kendisine gelir ve sözlük bütünlüğümüz dağılmaz.
bu sene, hem son 2 senedir şampiyon olmamızın getirdiği baskı, hem takımın oyun tarzı ve sisteminin oturmaması, hem federasyon ve figüranlarının yaptığı yabancı oyuncu manipülasyonları ile zaten çoğu zaman uğraşacağız, bu kadar derdin içinde bir de kendi aramızda bölünmeler yaşamamalıyız.
her ne kadar eleştirdiğim çok noktası olsa da fatih terim' in de dediği gibi " asıl olan galatasaray' dır " .
bakın realiteyi herhangi bir şekilde gizleyemez ya da çarpıtamazsınız, son 15 senede her şeyde olduğu gibi eleştiri ve analizde de toplumsal olarak geriye gittik. insanlar saygı duymak ya da benimsemek yerine, hayatlarındaki her kavrama bağlılık duyuyor ve bunların eleştirilmesine gereğinden fazla tepki gösterip, gözle görülen ve hatta çirkefliğe varan tepkilerde bulunuyorlar.
herhangi bir insan, diğer herhangi bir insanın öznel fikrini kabullenmek veya onaylamak zorunda değildir tabi ayrıca, aynı insan onaylamadığı, katılmadığı veya sempati duymadığı kavram, grup veya kişiler hakkında da saygısızlık, hakaret ya da iftira gibi kavramları kullanamaz.
aslında bu saydıklarım temel olarak, medeni ve makul insanlar için genel davranış kalıpları olması gerekirken artık adeta kutuplaşma her ince detaya yayılıyor toplumda.
değerli renktaşlarım, fanatizm son zamanlarda sözlüğümüzde galatasaray temelinde değil kişiler temelinde yapılır hale geldi bu çok ciddi bir sorun. nasıl ki ülkemizde her sorunlu durumda " dış güçler " çığırtkanlığı yapılıyorsa burada da teknik kadro, yönetim veya futbolcu özelinde yazılan her şeye " yalı çocuğu provakasyonu " yaftası yapılıyor. bizimle aynı fikirlere sahip olmayan veya onaylamayan herkes antu trolü değildir, esas odaklanmamız gereken nokta saygı, adap ve üslup.
umarım herkes kendisine gelir ve sözlük bütünlüğümüz dağılmaz.
bu sene, hem son 2 senedir şampiyon olmamızın getirdiği baskı, hem takımın oyun tarzı ve sisteminin oturmaması, hem federasyon ve figüranlarının yaptığı yabancı oyuncu manipülasyonları ile zaten çoğu zaman uğraşacağız, bu kadar derdin içinde bir de kendi aramızda bölünmeler yaşamamalıyız.
her ne kadar eleştirdiğim çok noktası olsa da fatih terim' in de dediği gibi " asıl olan galatasaray' dır " .