33
unutulmaz maçlar arasındadır. kişisel anıları yazmayı çok sevmesem de bu maç beni maziye götürdü.
henüz 14 yaşındaydım ve o zamanlar yılda en fazla 1 maça gidebilirdim o da en fazla. hatta gittiğim üçüncü maçım falandı. ilk 2 maçıma babam götürmüştü. babam öldükten sonra ise ilk maçıma gidiyordum. mahalleden çok sevdiğim bir ağabeyime aylar öncesinden yalvarmaya başlamıştım. bilet bulamadı, malûm hem son maç hem şampiyonluk hem de stat kapasitesi... o zamanki üzülüp içimin sızlamasını hala hissedebiliyorum. neyse karaborsadan bilet bulmuştu bizim ağabey. artık gideceğimiz kesindi. mutluydum.
o maçın öncesinde yediğim köftenin bile tadı hala damağımda. stada girerken mutluydum aynı zamanda keşke babam da olsa diye düşünüp mutsuzdum. stat tıklım tıklım.. belki var 40 bin kişi.. tek ayak üstünde maç izliyoruz. ikinci ayağı yere indirmeye yer yok.
arif erdem'e odaklandı herkes. gol kralı yapacaktık onu. tribünler arif diyordu, takım arkadaşları sürekli arif'e pas atıyordu.. nihayetinde arif gol krallığını paylaşacak kadar gol atabilmişti.
ilerleyen dakikalarda bugün reyiz dediğimiz genç sabri oyuna girmişti. yanılmıyorsam a takımda ilk maçıydı. kimin yerine girdi tam hatırlamıyorum. herkesin bu genç çocuğu alkışlaması çok hoşuma gitmişti. o zamanlar 18 yaşındaki futbolculara çocuk muamelesi yapardık çünkü. hayran kalmıştım resmen. o genç yaşta galatasaray'da oynamasına sanırım. o günden beri sabri hayranlığım var her ne kadar yeteneklerini yetersiz bulsam da. sanırım duygusal bir dönemimde girdi sabri hayatıma.
velhasıl kelam güzel ve keyifli maçtı. gereksiz anılarım için kusura bakmayın. dedim ya maziye gittim..
henüz 14 yaşındaydım ve o zamanlar yılda en fazla 1 maça gidebilirdim o da en fazla. hatta gittiğim üçüncü maçım falandı. ilk 2 maçıma babam götürmüştü. babam öldükten sonra ise ilk maçıma gidiyordum. mahalleden çok sevdiğim bir ağabeyime aylar öncesinden yalvarmaya başlamıştım. bilet bulamadı, malûm hem son maç hem şampiyonluk hem de stat kapasitesi... o zamanki üzülüp içimin sızlamasını hala hissedebiliyorum. neyse karaborsadan bilet bulmuştu bizim ağabey. artık gideceğimiz kesindi. mutluydum.
o maçın öncesinde yediğim köftenin bile tadı hala damağımda. stada girerken mutluydum aynı zamanda keşke babam da olsa diye düşünüp mutsuzdum. stat tıklım tıklım.. belki var 40 bin kişi.. tek ayak üstünde maç izliyoruz. ikinci ayağı yere indirmeye yer yok.
arif erdem'e odaklandı herkes. gol kralı yapacaktık onu. tribünler arif diyordu, takım arkadaşları sürekli arif'e pas atıyordu.. nihayetinde arif gol krallığını paylaşacak kadar gol atabilmişti.
ilerleyen dakikalarda bugün reyiz dediğimiz genç sabri oyuna girmişti. yanılmıyorsam a takımda ilk maçıydı. kimin yerine girdi tam hatırlamıyorum. herkesin bu genç çocuğu alkışlaması çok hoşuma gitmişti. o zamanlar 18 yaşındaki futbolculara çocuk muamelesi yapardık çünkü. hayran kalmıştım resmen. o genç yaşta galatasaray'da oynamasına sanırım. o günden beri sabri hayranlığım var her ne kadar yeteneklerini yetersiz bulsam da. sanırım duygusal bir dönemimde girdi sabri hayatıma.
velhasıl kelam güzel ve keyifli maçtı. gereksiz anılarım için kusura bakmayın. dedim ya maziye gittim..