• 474
    daha ligin ilk maçını oynadık ve deplasmanda oynadık. ilk 15 dakikayı gayet iyi geçirdiğimizi düşünüyorum. diagne'nin kaçırdığı bir net pozisyon ve yararlanamadığımız bir penaltı var. bunun haricinde oyunun yönünü hızlı değiştirdik ve belhanda'yı ceza sahası içine sokmaya çalıştık. ne olduysa penaltı kaçtıktan sonra oldu zaten. oyuncular büyük ihtimal şu penaltı gol olsa da hava zaten sıcak biz de oyunu rölantiye alsak diye düşündüler. penaltı kaçtıktan sonra bizim oyuncularda gereksiz bir demoralize olma durumu oldu. denizlispor oyuncuları da aksine moral buldu ve 15. dakikadan itibaren oyunun hakimi oldu. 3 puanı bırakmamız çok absürt bir durum değil. zaten tepkimiz de giden 3 puana değil. benim canımı sıkan üç hadise var:

    1-berabere ve yenik durumdayken oyuncuların bir tanesinden bile skora isyan durumu göremedik. kimse oyunun temposunu yükseltmeye çalışmadı. bir an önce maç bitsin kafasındaydılar.

    2-selçuk inan neden 90 dakika sahada kaldı? seri de belki iyi bir oyun ortaya koymuyordu ama biliyoruz ki selçuk'un taş çatlasın dayanabileceği vakit 60. dakikadır. bir tane gazeteci arkadaş da ümit davalaya hocam neden selçuk değil de seri çıktı diye sormadı? soracaksın arkadaş. senin mesleğin bu karşındaki kim olursa olsun soracaksın.

    3-diagne neden çıktı? diagne'nin oyunda olması bile stoperlerin onu markaj altına almasını gerektiriyor. iyi oynar kötü oynar mesele o değil. ben de maç içerisinde kendisine çok kızdım. çünkü kafası maçta değildi. takılıyordu öyle. kafası maçta olmayan hali bile takıma penaltı kazandırıyor. biraz kafasını oyuna verebilse(ki geçti artık) çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. tamam hadi diagne'yi çıkardın. ya erencan yardımcıyı oyuna alırsın vermek istediğin mesajı herkese verirsin. ya da adem büyük'ü alır en azından ortalığı karıştırmasını istersin. ama biz ne yaptık? ahmet çalıkı aldık. neden aldık bunu da sorguluyorum işin içinden çıkamıyorum. ahmet oyuna girdikten sonra 5 dakika falan kim nerede duracağını bilemedi. emre mor bakınıyordu etrafına kanat mı oynayacağım ikinci forvet mi diye. ahmet'i oyuna alırsın donk'u ileri atarsın onu da anlarım. en azından kafalarında bir şey var derim ama olmadı. gittik 3'lüye döndük. evet bu temposuz beklerle maçın son 20 dakikasını 3'lü oynamaya çalıştık. yine hiçbir gazeteci arkadaş bu değişikliği sormadı.

    velhasıl kelam 10 kişi olmamıza rağmen doğru değişikliklerle biz bu maçı kazanabilirdik düşüncesindeyim. çünkü karşımızda bana göre düşme adaylarından biri olan ve dün de iyi oynadığını söyleyemeyeceğim bir denizlispor vardı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın