154
türkiye’de herkes futbolu çok iyi biliyor. yıllardır hemen hemen her teknik direktörün en büyük serzenişi bu oldu demeçlerinde.
artık görüyorum ki bence de teknik direktörlerin bu görüşünde haklılık payı var.
bu oyun serisi maalesef bu çok bilen sade vatandaşa bir de takım kurup yönetme yetkisi verdi sanal ortamda dahi olsa. üstüne üstlük öyle bir oyun ki bu uzun süreli oynandığında başarısız olma şansın da yok. 3. ligden aldığın bilmemnespor ile 10 sezon sonra şampiyonlar ligini falan alıyorsun. tek tuşa basarak stadın gelişiyor, tek tuşa basarak marketing gelirlerin artıyor , maç içinde bir anda 4-4-2 den 1-8-2 ye falan dönüp maçı döndürüyorsun. e bunca başarı sonunda diyorsun ki kendi kendine kolay yahu bunlar. gönderiyorsun scoutları okyanusya oradan bir eskimo getirip 5 sene forma verince adam topçu oluyor. kolay tabii böyle bakarsan.
sonra geçiyorsun evde hasretle beklediğin takımının maçını izlemek için ekran karşısına. istiyorsun tabii takımın iyi olsun. biliyorsun bu işler kolay aslında. evde atletinle oturup klimanın altından bir yandan terlerken bir yandan şu neden şöyle oynamıyor, bu neden kademeye girmiyor, altyapıdan neden kimse yok falan sallıyorsun da sallıyorsun. o kadar çok kendi söylediklerine kendini inandırıyorsun ki yan faktörler falan hiç umrunda değil. sen olsan takımın başında o çok sevdiğin takımın galip gelecek çünkü öyle inandırıyorsun kendini. aslında işte seni bu lanet oyun serisi inandırıyor buna.
farkında mıyız bilmiyorum ama türkiye’de 3 büyüklerin başında olan hiçbir teknik direktörden taraftarları memnun değil. beşiktaşlılar şenol güneş gitsin diye neler yaptılar, fenerbahçe aykut kocaman gitsin dedi, sonra cocu gitsin dedi, sonra ersun gelsin dedi şimdi gitsin diyenler var, bizim sözlükte fatih terim gitsin diyen pek yok ama gitse sevinecek bir dünya yazar var. neden acaba?
çünkü herkes kendini gerçekten biliyor zannediyor. inandırmış buna. tek doğru kendi söylediği. bunun altyapısında da sanki bu lanet oyun var gibi.
artık görüyorum ki bence de teknik direktörlerin bu görüşünde haklılık payı var.
bu oyun serisi maalesef bu çok bilen sade vatandaşa bir de takım kurup yönetme yetkisi verdi sanal ortamda dahi olsa. üstüne üstlük öyle bir oyun ki bu uzun süreli oynandığında başarısız olma şansın da yok. 3. ligden aldığın bilmemnespor ile 10 sezon sonra şampiyonlar ligini falan alıyorsun. tek tuşa basarak stadın gelişiyor, tek tuşa basarak marketing gelirlerin artıyor , maç içinde bir anda 4-4-2 den 1-8-2 ye falan dönüp maçı döndürüyorsun. e bunca başarı sonunda diyorsun ki kendi kendine kolay yahu bunlar. gönderiyorsun scoutları okyanusya oradan bir eskimo getirip 5 sene forma verince adam topçu oluyor. kolay tabii böyle bakarsan.
sonra geçiyorsun evde hasretle beklediğin takımının maçını izlemek için ekran karşısına. istiyorsun tabii takımın iyi olsun. biliyorsun bu işler kolay aslında. evde atletinle oturup klimanın altından bir yandan terlerken bir yandan şu neden şöyle oynamıyor, bu neden kademeye girmiyor, altyapıdan neden kimse yok falan sallıyorsun da sallıyorsun. o kadar çok kendi söylediklerine kendini inandırıyorsun ki yan faktörler falan hiç umrunda değil. sen olsan takımın başında o çok sevdiğin takımın galip gelecek çünkü öyle inandırıyorsun kendini. aslında işte seni bu lanet oyun serisi inandırıyor buna.
farkında mıyız bilmiyorum ama türkiye’de 3 büyüklerin başında olan hiçbir teknik direktörden taraftarları memnun değil. beşiktaşlılar şenol güneş gitsin diye neler yaptılar, fenerbahçe aykut kocaman gitsin dedi, sonra cocu gitsin dedi, sonra ersun gelsin dedi şimdi gitsin diyenler var, bizim sözlükte fatih terim gitsin diyen pek yok ama gitse sevinecek bir dünya yazar var. neden acaba?
çünkü herkes kendini gerçekten biliyor zannediyor. inandırmış buna. tek doğru kendi söylediği. bunun altyapısında da sanki bu lanet oyun var gibi.