957
bu ülkenin genetik, kültürel vs. mirasında sistematik bakış açısı eksik (100 yıllar önce var olmuşsa da ciddi bir başkalaşım geçirmiş) sadece futbolda değil birçok kurumunda vaziyet bu, bu nedenle de gelişim bazı unsurların raslantısal şekilde bir araya gelmesi ile mümkün olabiliyor ancak. altyapılar bunun en güzel temsilcisi; özellikle büyük kulüplerde buradan bir oyuncunun çıkışı tesadüflere bağlı: ona inanacak bir teknik ekip, takımda o anda oluşan ani boşluk, oynadığı maçta acayip bir parlama vs.. tamam özellikle ilki önemli ama bu hocaya bağlı olmamalı zaten kulübün bir kültürü olmalı; diğer iki faktör ise oyuncunun kulüpte tutulmasının ne kadar şans faktörü ile ilişkili olduğunu gösteriyor. banu yelkovan ve bağış erten, yıllar önce avrupa'daki derbi maçları takip ettikleri "veni vidi vici" programı vesilesiyle ajax alt yapısını ziyaret etmişlerdi. hikayeyi birebir kendilerinden dinlediğim için net şekilde hatırlıyorum: "ajax alt yapıya çok tecrübeli hocaları getirip çok çok iyi maaşlar ile çalışmalarını sağlıyor" demişlerdi; bizim yapıları düşündüm ve halen baktığımda manzara aynı. nerede futbolu yeni bırakmış; tecrübe kazanması gereken hoca adayı varsa ya genç milli takımları çalıştırır ya da altyapıdaki genç takımların başına getirilir. oysa bu gençlerin miyagi usta / splinter usta tipi adamların rahle-i tedrisinden (uzun zamandır bu ifadeyi kullanmak istiyordum nasip bu güne imiş (*swh) ) geçmesi gerekir. yunus'un nerde verimli olabileceği, en uygun pozisyonun ne olacağı belki de çoktan ortaya konmalı ve gelişimini o yönde ilerletmeliydi; ne yazık ki ancak bu tür platformlarda bunlar konuşuluyor. ondan sonra da ülkede neden yeterince genç futbolcu çıkmıyor, yan yana 2 göl misali yetenekli balıklardan diğerine atlayanlar futbol arenasında kalıcı oluyorlar cengiz, çağlar son olarak yusuf bu geçişi yapmayı başaranlardan. yunus umarım aynı geçişi yapar yoksa galatasaray bile arda'dan sonra geçen yıl ozan'ı ancak çıkarabildi; her yıl 1000 lerce futbolcunun olduğu yerde 10 yılda 1 adam çıkıyorsa ben genç futbolcu olsam yandaki göle geçmenin fırsatını arar, ilk fırsatta da arkama bakmadan uzaklaşırım.
