2
https://youtu.be/1A7s5KspZ_w
nefis oyun kurucuydu, o biçim. avrupa basketbolunda izlediğim en sonuç odaklı ama bir o kadar da estetik adamlardan biridir ariel. maccabi'nin maccabi olduğu yılların ağır toplarından (pao'da da iyiydi). aynı zamanda slovenya milli basketbol takımı formasını giyiyordu. ülkemizde düzenlenen eurobasket 2001'de milli takımımıza karşı da oynamıştı ankara'daki grup mücadelesinde.
halef selef hesabı kendisinden sonra gelen anthony parker, maccabi'deki kaliteli amerikalı guard furyasını devam ettirmişti. israil temsilcisi bu açıdan bir marka zaten bana kalırsa; ariel, anthony, tyrese rice, jordan farmar, jeremy pargo... arada bi' andrew wisniewski çıkmıştı işte gülün dikeni ayağına ki onu da kısa sürede dönemin efes pilsen'ine kakalamışlardı. :(
minikler zamanı carlton myers'le birlikte idolümdü bu abimiz. sonra sonra carl english'in tarzını da benimsemeye çalışmıştım. özgün olmak güzeldir tabii ama idolsüz genç tuzsuz yemek gibidir, yavandır tadı. o yıllarda (96-97 falan) bilgiye, görsele ulaşım şimdiki gibi kolay olmadığından idollerime ulaşmam zor oluyordu lakin sağ olsun takım koçumuz vhs kaset falan ayarlamıştı bir şekilde (nereden bulduğu hakkında hiçbir fikrim yok). vhs'i yaşça genç (ben de ihtiyar sayılmam bu arada!) nesil bilmez muhtemelen, tam olarak şuydu: http://gss.gs/69s görüntü kalitesi betamax kadar kötü olmasa da leşti diye hatırlıyorum?
böyleyken böyle yani, nostalji falan, ühüh.
nefis oyun kurucuydu, o biçim. avrupa basketbolunda izlediğim en sonuç odaklı ama bir o kadar da estetik adamlardan biridir ariel. maccabi'nin maccabi olduğu yılların ağır toplarından (pao'da da iyiydi). aynı zamanda slovenya milli basketbol takımı formasını giyiyordu. ülkemizde düzenlenen eurobasket 2001'de milli takımımıza karşı da oynamıştı ankara'daki grup mücadelesinde.
halef selef hesabı kendisinden sonra gelen anthony parker, maccabi'deki kaliteli amerikalı guard furyasını devam ettirmişti. israil temsilcisi bu açıdan bir marka zaten bana kalırsa; ariel, anthony, tyrese rice, jordan farmar, jeremy pargo... arada bi' andrew wisniewski çıkmıştı işte gülün dikeni ayağına ki onu da kısa sürede dönemin efes pilsen'ine kakalamışlardı. :(
minikler zamanı carlton myers'le birlikte idolümdü bu abimiz. sonra sonra carl english'in tarzını da benimsemeye çalışmıştım. özgün olmak güzeldir tabii ama idolsüz genç tuzsuz yemek gibidir, yavandır tadı. o yıllarda (96-97 falan) bilgiye, görsele ulaşım şimdiki gibi kolay olmadığından idollerime ulaşmam zor oluyordu lakin sağ olsun takım koçumuz vhs kaset falan ayarlamıştı bir şekilde (nereden bulduğu hakkında hiçbir fikrim yok). vhs'i yaşça genç (ben de ihtiyar sayılmam bu arada!) nesil bilmez muhtemelen, tam olarak şuydu: http://gss.gs/69s görüntü kalitesi betamax kadar kötü olmasa da leşti diye hatırlıyorum?
böyleyken böyle yani, nostalji falan, ühüh.