131
fatih hoca eskiden böyle hazırlık maçları almazdı. hele ilk 11'in yüzde 90'ı yokken asla böyle rakiplerle oynamazdı. zaten manası da yok. 7-8 ilk 11 oyuncun yokken 3.lig, hadi en fazla 2.lig ekipleriyle oynarsın, takıma öz güven aşılarsın. zayıf rakiplerle oynarken atak akıcılığı sağlarsın, değişik atak kombinasyonları denersin. 3 atarsın 5 atarsın, gençleri, yeni transferleri biraz havaya sokarsın.
ya ben mi yanlış hatırlıyorum, bu takım uefa kupasına giden 4 senelik periyotta özellikle yazın ilk hazırlık maçlarını amatör takımlarla oynardı. hatta bir kez 17-18 tane gol attığımız bir maç vardı. böyle 2-3 tane maç yaparsın, takım havaya girer; ne zaman takım tamamlanır, as oyuncuların maça çıkacak düzeye gelir, o zaman gider üst lig takımlarıyla hazırlık maçı yaparsın. bu düzeyde hazırlık maçlarının takım eksikken hiç kimseye faydası yok. şöyle düşünün, yasin öztekin denen adam kenarda unutulmuşken bi sezonun devre arasında 2-3 tane türkiye kupası maçında atl lig ekiplerine karşı bir ton asist yapıp havaya girmiş, bu performansıyla formayı kapmış ve ligin 2. yarısında takımı şampiyonluğa götürmüş. kimse de "ya yasin balçova maçında 5 asist yaptı ama süper lig zordur formayı vermeyelim" demedi. oyuncuları havaya sokmak çok ama çok önemlidir. "zorlu rakiplerle oynasınlar seviyeleri yükselsin, gelişsinler" vs yalandır, hikayedir. zorlu rakip senin genç oyuncuna, birbirini tanımayan yeni transferlerine top göstermez, ki göstermiyorlar da.
şimdi herkes ne diyor, "skor önemli değil ama oyun planımız yok". var canım kardeşim var, var da bu planı bu oyuncu grubu bu rakiplere karşı uygulayabilir mi? o zaman ben ne anladım bu hazırlık maçından? tek faydası 90 dakika koşuyorsun işte, fizik kondisyonun gelişiyor.
bu sene geçti ama fatih hoca bu hazırlık maçı planını tekrar gözden geçirmeli bence.
ya ben mi yanlış hatırlıyorum, bu takım uefa kupasına giden 4 senelik periyotta özellikle yazın ilk hazırlık maçlarını amatör takımlarla oynardı. hatta bir kez 17-18 tane gol attığımız bir maç vardı. böyle 2-3 tane maç yaparsın, takım havaya girer; ne zaman takım tamamlanır, as oyuncuların maça çıkacak düzeye gelir, o zaman gider üst lig takımlarıyla hazırlık maçı yaparsın. bu düzeyde hazırlık maçlarının takım eksikken hiç kimseye faydası yok. şöyle düşünün, yasin öztekin denen adam kenarda unutulmuşken bi sezonun devre arasında 2-3 tane türkiye kupası maçında atl lig ekiplerine karşı bir ton asist yapıp havaya girmiş, bu performansıyla formayı kapmış ve ligin 2. yarısında takımı şampiyonluğa götürmüş. kimse de "ya yasin balçova maçında 5 asist yaptı ama süper lig zordur formayı vermeyelim" demedi. oyuncuları havaya sokmak çok ama çok önemlidir. "zorlu rakiplerle oynasınlar seviyeleri yükselsin, gelişsinler" vs yalandır, hikayedir. zorlu rakip senin genç oyuncuna, birbirini tanımayan yeni transferlerine top göstermez, ki göstermiyorlar da.
şimdi herkes ne diyor, "skor önemli değil ama oyun planımız yok". var canım kardeşim var, var da bu planı bu oyuncu grubu bu rakiplere karşı uygulayabilir mi? o zaman ben ne anladım bu hazırlık maçından? tek faydası 90 dakika koşuyorsun işte, fizik kondisyonun gelişiyor.
bu sene geçti ama fatih hoca bu hazırlık maçı planını tekrar gözden geçirmeli bence.