345
işin teknik kısmı hakkında birçok şey konuşuldu, yazıldı çizildi. zaten oturup seri’nin yeteneklerini de konuşacak değiliz. bizi birkaç seviye birden yukarı fırlatan bir transfer olduğu muhakkak ve ihtiyacımızın en elzem olduğu mevkiyi seri ile kapatmak da çok büyük iş. fakat bir o kadar önemli nokta bu transferin takım kimyasına yaptığı etki.
seri ve belhanda’nın oluşturduğu oyun pratiğinin ne denli gelişmiş olduğunu anlatmaya gerek yoktur sanıyorum. üstelik yarım sezon da olsa bunu babel’le de oluşturdu seri. böylesine tanıdık yüzlerin çokluğu, bu oyuncularla geliştirdiği oyun pratiği önemli bir artı.
bütünü oluşturan şey parçalardır en nihayetinde. çok yetenekli, zehir gibi bir ekip oluşturabilirsiniz ama o takım sahaya çıktığı zaman senkronize oynamayı beceremediği sürece o parçaları birleştirip bütünü oluşturamazsınız. yalnızca o yüksek potansiyelli kadronun erimesini izlemekle yetinirsiniz. dünyanın en iyi oyuncusunu da alsanız, sizin takımınızın yapısına uymuyorsa size yalnızca zarar yazar.
seri ve belhanda bu bağlamda sorunsuz, oldukça olumlu bir uyumdan bahsetmek mümkün. fakat son bir parça daha kaldı. bu parça bizi bütüne ulaştıracak veya ulaşamamazı sağlayacak parça. bu denli kritik ve mühim. seri’den daha önemlisi seri’yi seri gibi oynatacak o son parçanın yerleştirilmesi.
o son parçanın eksik kalması demek veya yanlış parçanın konulması demek seri’yi fulham günlerine döndürmek demek. bizse ilk günden beri nice’deki seri’yi izlemek için bu kadar hevesliyiz ve bunun tek yolu da o son parçayı o boş yere tık diye yerleştirip bütünü oluşturmak.
hoca bu noktada elbette ki işini bilir, güvenimiz sonsuz. o son hamleyi de 12’den yaptığımızda son yıllardaki en iyi orta saha kurgusunu oluşturacağımız aşikar.
seri ve belhanda’nın oluşturduğu oyun pratiğinin ne denli gelişmiş olduğunu anlatmaya gerek yoktur sanıyorum. üstelik yarım sezon da olsa bunu babel’le de oluşturdu seri. böylesine tanıdık yüzlerin çokluğu, bu oyuncularla geliştirdiği oyun pratiği önemli bir artı.
bütünü oluşturan şey parçalardır en nihayetinde. çok yetenekli, zehir gibi bir ekip oluşturabilirsiniz ama o takım sahaya çıktığı zaman senkronize oynamayı beceremediği sürece o parçaları birleştirip bütünü oluşturamazsınız. yalnızca o yüksek potansiyelli kadronun erimesini izlemekle yetinirsiniz. dünyanın en iyi oyuncusunu da alsanız, sizin takımınızın yapısına uymuyorsa size yalnızca zarar yazar.
seri ve belhanda bu bağlamda sorunsuz, oldukça olumlu bir uyumdan bahsetmek mümkün. fakat son bir parça daha kaldı. bu parça bizi bütüne ulaştıracak veya ulaşamamazı sağlayacak parça. bu denli kritik ve mühim. seri’den daha önemlisi seri’yi seri gibi oynatacak o son parçanın yerleştirilmesi.
o son parçanın eksik kalması demek veya yanlış parçanın konulması demek seri’yi fulham günlerine döndürmek demek. bizse ilk günden beri nice’deki seri’yi izlemek için bu kadar hevesliyiz ve bunun tek yolu da o son parçayı o boş yere tık diye yerleştirip bütünü oluşturmak.
hoca bu noktada elbette ki işini bilir, güvenimiz sonsuz. o son hamleyi de 12’den yaptığımızda son yıllardaki en iyi orta saha kurgusunu oluşturacağımız aşikar.
