338
pes 2013 oynadığım dönemlerde sırf bu adam var diye valencia'yı alırdım. biraz da feghouli hastalığı vardı bende ama ama asıl sebep ps'de online hesabıma da adını verdiğim el tanquero'ydu. ilk valencia dönemlerinden beri yakinen takip ettim kendisini. futbolculara karşı genel anlamda bir hayranlığım olmasa da banega'yı başka bir gözle izlerdim. futbolcu olsaydım şayet onun gibi meziyetlerim olsun isterdim. top hakimiyeti, oyun görüşü, driplingi, ters topları ve soğukkanlılığıyla. sanırım ilk valencia dönemlerinde çoğu arjantinli'de gözlemlenen sıla hasretini çekmiş olmalı ki çekingen bir görüntüsü vardı, içine kapanıktı. kendisi için ödenen 18 milyon euro'nun da üzerinde yarattığı bir baskı da olabilir bu. sonrasında daha bir takım mühendisliği ile dizayn edilmiş sevilla'ya yolu düştü. o yapıda kendine iyi bir rol kaptı ve takımın saha içi yöneticisi oldu. hep sampiyonlar ligini kovaladılar ama olmadı. kupa ikiye gidince de oraya ambargo koydular. sevilla'daki misyonunu tamamlamış olduğunu düşünmüş olsa gerek, kontratı da bitince serbest transfer statüsünde inter'e geçiş yaptı. hatta o dönem sneijder'in özellikle fiziksel olarak düşüşte olduğu ve tartışıldığı bir dönemdi. yine aynı ortamda 'ben olsam bedavaya banega'yı alır, sneijder'i'de üçe beşe bakmaz satardım' demiş belki de az küfür yememiştim. (bugün banega için yana yakıla beklerken sneijder nerede ve ne yapar muamma, neyse, konumuz o değil) gerçi inter dururken burayı tercih etmezdi muhtemelen ama denenebilirdi en azından. inter'deki takım olamama durumu ve uyum süreci onu biraz salladı milano'da. sonrasında bedavaya gidişini seyreden eski takımı sadece bir sezon sonra masaya 7 milyon euro yu koydu ve takımın beynini yeniden monte etti. bu arada banega' da uluslararası arenada arjantin milli takımında da banko oynuyor, dünya kupasında boy gösteriyordu. yetenekleri ve tecrübesiyle, süper lig de, 38 yaşındaki haliyle bile ilah gösterilen emre belözoğlu'nun oynadığı oyunun üç mislini kırk derece ateşle bile oynar. 2012 yılında selçuk'un galatasaray'a transferinin türk futbol tarihinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyenler selçuk'un iki gömlek üstü bir oyuncuya şahit olduklarında neler söyleyeceğini çok merak ediyorum. herşeyden önce topun dağıtımı ve baskı altında topla çıkma konusunda bu adam ordinaryüstür. vitesi düşürme becerisi de tam şampiyonlar ligi arenasında ihtiyacımız olan şey. sadece, seri ile nasıl bir kurgu olur ona kafa yoruyorum. ve tabii ki belhanda. bugün benaga'dan beklentileri karşılayan isim belhanda. faslı oyuncu, ever'e göre daha mobil ve girişken bir oyuncu. yüksek tempolara çıkıldığında belhanda daha değerli duruyor. ancak amaç gerçekten şampiyonlar ligi'nde bir yerlere gelebilmek ise oyun içi sakinliğine, kısaca banega'ya ihtiyacınız var. ancak yanına koyacağınız oyuncular da işte o zaman bence seri ve belhanda değil. örneğin, sadece adı yazılıp çizildiği için söylüyorum; okay yokuşlu-banega ikilisi ve onlarında hemen önünde serbest, şutör bir on numara. ya da banega, cuellar. ancak tercihin seri'den yana kullanılması oraya yine benzer özelliklerde mobil bir orta saha ihtiyacı doğuruyor bana kalırsa. kısaca, benaga hayalim sanırım yine gerçekleşmeyecek. belki de doğru oyun için olması gereken de o dur.