908
yaşı üzerinden eleştirilere maruz kalmaktadır.
bazı futbolcular oyun tipi bakımından yaşlansa da türkiye'de iş görebilir. örneğin eto'o dediğimiz adam resmen yürüyerek top oynadı son dönemlerinde. ve o zaman dahi keşke bize gelse diyen büyük takım taraftarı vardı. yine sivasspor'daki kone eto'o gibi pozisyon bilgisi olan ve top tutan cins forvet olduğu için o da gayet temposuz ve yürüyerek futbol oynuyor ama sivas'ı da ligde tutuyor.
bir de net golcüler var. örneğin mario gomez. sakat, bitik diye geldiği ligde beşiktaş'ı şampiyon yapıp gitti. adamın olayı belliydi. topu ceza sahasına getirin gerisi bende diyordu. dolayısıyla o da yaş konusunda problem yaşamadı. gomis'i de böyle bir oyuncu olarak görebiliriz keza.
ancak uzun boylu, pivot santrfor tiplemesi bazen patlayabiliyor. slimani örneğin. bay 35 gol negredo. yahut büyük umutlarla gelen ama bence rodallega'nın yarısı kadar performans veremeden giden oscar cardozo... hele de yaşlılarsa ve eski sertlikleri kalmamışsa zaten 1-0 geride başlıyorlar. yani bu oyuncular takım oyununa yatkın olduklarından genellikle sözlüğün hakim futbol aklına daha çok uyan adamlar olsa da bence hocanın tipinde oyuncular değil.
falcao ise ikinci örnekteki net golcü sınıfına giriyor. fatih terim'in ceza sahasına ısrarla top gönderen sisteminde 20 gol barajını geçmemesi için bir sebep yok. 25 gol barajını geçerse zaten seni şampiyon yapar. şöyle düşünün. geçen sene 5 dakikada bir rakip ceza sahasında topla buluşturduğumuz diagne yerine falcao'yu hayal edin. pozisyonları gole çevirme sayısı hiç şüphesiz artacaktır. mario gomez ile gomis'in de olayı buydu zaten. belki takım oyununa yatkın değillerdi ancak pozisyonları gole çevirme bakımından yüksek yüzdeyle oynamaları takımlarını şampiyon yaptı.
bazı futbolcular oyun tipi bakımından yaşlansa da türkiye'de iş görebilir. örneğin eto'o dediğimiz adam resmen yürüyerek top oynadı son dönemlerinde. ve o zaman dahi keşke bize gelse diyen büyük takım taraftarı vardı. yine sivasspor'daki kone eto'o gibi pozisyon bilgisi olan ve top tutan cins forvet olduğu için o da gayet temposuz ve yürüyerek futbol oynuyor ama sivas'ı da ligde tutuyor.
bir de net golcüler var. örneğin mario gomez. sakat, bitik diye geldiği ligde beşiktaş'ı şampiyon yapıp gitti. adamın olayı belliydi. topu ceza sahasına getirin gerisi bende diyordu. dolayısıyla o da yaş konusunda problem yaşamadı. gomis'i de böyle bir oyuncu olarak görebiliriz keza.
ancak uzun boylu, pivot santrfor tiplemesi bazen patlayabiliyor. slimani örneğin. bay 35 gol negredo. yahut büyük umutlarla gelen ama bence rodallega'nın yarısı kadar performans veremeden giden oscar cardozo... hele de yaşlılarsa ve eski sertlikleri kalmamışsa zaten 1-0 geride başlıyorlar. yani bu oyuncular takım oyununa yatkın olduklarından genellikle sözlüğün hakim futbol aklına daha çok uyan adamlar olsa da bence hocanın tipinde oyuncular değil.
falcao ise ikinci örnekteki net golcü sınıfına giriyor. fatih terim'in ceza sahasına ısrarla top gönderen sisteminde 20 gol barajını geçmemesi için bir sebep yok. 25 gol barajını geçerse zaten seni şampiyon yapar. şöyle düşünün. geçen sene 5 dakikada bir rakip ceza sahasında topla buluşturduğumuz diagne yerine falcao'yu hayal edin. pozisyonları gole çevirme sayısı hiç şüphesiz artacaktır. mario gomez ile gomis'in de olayı buydu zaten. belki takım oyununa yatkın değillerdi ancak pozisyonları gole çevirme bakımından yüksek yüzdeyle oynamaları takımlarını şampiyon yaptı.