14700
daha önce defalarca yazdım selçuk inan ile asla sözleşme yenilenmemeliydi. dört yıl yatarak 12 milyon euronun üzerinde para yiyen selçuk inan ibreti alem için takımdan gönderilmeliydi. ancak bu sözleşmeyi yönetimin değil fatih terim’in istediğini de biliyorum. dolayısıyla yönetimi suçlayamıyorum, fatih terim’i de es geçmek zorundayım. bu kadar artısı olan bir hoca’yı küçük hataları yüzünden eleştirmek adil olmaz.
fatih terim’in en büyük hatası bazı takıntılara sahip olması. bu takıntıları olmasa çok daha büyük oynardı. avrupa kupalarında da birçok başarı elde edebilirdi. peki nedir takıntıları fatih hoca’nın.
-inandığı ve beğendiği bir futbolcuyu başarısız olsa bile tutmaya devam ediyor. halbuki elinde imkanlar çok geniş ve onun yerine başka bir futbolcuyu çok kolay ikame edebilir. gereğinden fazla tutması da hem takıma hem kendine zarar veriyor.
-çift santrafor takıntısı. modern futbolda artık sahanın tamamı kullanılmakta ve her futbolcunun kendi bölgesinde rakibine üstünlük kurması başarı için kaçınılmaz. çift santrafor, çanakkale geçilmez oynayan takımlara karşı oyunun son bölümlerinde kullanılabilir ve tüm büyük hocalar bunu dener ancak oyuna çift santraforla başlamak artık terkedilen bir varyasyon. çok şükür son iki sezondur bu takıntıdan kurtuldu diyebiliriz.
-daha çok orta sınıf yıldız oyunculara yöneliyor ve gereğinden fazla transfer yapıyor. halbuki birinci sınıf yıldızları hedeflemeli ve her transfer sezonunda az sayıda futbolcu alarak üç-dört sezonda takımı tamamen yenilemeli.
babel’in yanına yıldız bir on numara ile bir de sekiz numara alınsa bu birbirini tanıyan kadromuzla avrupa’da ses getirecek başarılara imza atabiliriz. şener özbayraklı, jimy durmaz’a verilen paralar keşke yıldız bir oyuncuya verilseydi de onların yerine altyapıdan gençler kullanılsaydı.
ancak bütün bunlara rağmen, yukarıda yazdığım gibi, fatih hoca’nın o kadar artısı var ki bunları söylemekten bile sıkılıyor insan.
fatih terim’in en büyük hatası bazı takıntılara sahip olması. bu takıntıları olmasa çok daha büyük oynardı. avrupa kupalarında da birçok başarı elde edebilirdi. peki nedir takıntıları fatih hoca’nın.
-inandığı ve beğendiği bir futbolcuyu başarısız olsa bile tutmaya devam ediyor. halbuki elinde imkanlar çok geniş ve onun yerine başka bir futbolcuyu çok kolay ikame edebilir. gereğinden fazla tutması da hem takıma hem kendine zarar veriyor.
-çift santrafor takıntısı. modern futbolda artık sahanın tamamı kullanılmakta ve her futbolcunun kendi bölgesinde rakibine üstünlük kurması başarı için kaçınılmaz. çift santrafor, çanakkale geçilmez oynayan takımlara karşı oyunun son bölümlerinde kullanılabilir ve tüm büyük hocalar bunu dener ancak oyuna çift santraforla başlamak artık terkedilen bir varyasyon. çok şükür son iki sezondur bu takıntıdan kurtuldu diyebiliriz.
-daha çok orta sınıf yıldız oyunculara yöneliyor ve gereğinden fazla transfer yapıyor. halbuki birinci sınıf yıldızları hedeflemeli ve her transfer sezonunda az sayıda futbolcu alarak üç-dört sezonda takımı tamamen yenilemeli.
babel’in yanına yıldız bir on numara ile bir de sekiz numara alınsa bu birbirini tanıyan kadromuzla avrupa’da ses getirecek başarılara imza atabiliriz. şener özbayraklı, jimy durmaz’a verilen paralar keşke yıldız bir oyuncuya verilseydi de onların yerine altyapıdan gençler kullanılsaydı.
ancak bütün bunlara rağmen, yukarıda yazdığım gibi, fatih hoca’nın o kadar artısı var ki bunları söylemekten bile sıkılıyor insan.